ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ekonomiye verdiği destekleri tahminlerden daha hızlı çekeceği beklentileri küresel piyasalarda satış baskısı yaratmaya devam ederken bu sabah Japonya hisse piyasarı güne yüzde 4'e yakın kayıpla başlıyor.

Fed'in faizleri daha erken yükseltebileceğinin ve tahvil alımlarında azaltmaya yönelik ilk işaretleri geçen hafta vermesinin ardından yönünü yukarı çeviren dolar/TL de güne 8.77 liranın üzerinde başlayarak 8.8'e doğru tarihi zirvesine yaklaşıyor.

Yatırımcıları da şaşırttı

Banka ve enerji şirketleri gibi ekonomik dalgalanmalardan daha çok etkilenen şirketlerin hisseleri, Fed'in geçen hafta gerçekleşen toplantısında, faizlerin 2023 yılında iki kez 25 baz puan artıracağının öngörülmesinin ardından sert düştü. Fed'in faiz takviminde yaptığı değişiklik yatırımcıları da şaşırttı.

St. Louis Fed Başkanı James Bullard'ın Cuma günkü açıklamaları da hisse piyasasında satışları artırdı. Bullard para politikasında sıkılaşmanın ekonomik büyümeye ve ekonominin toparlanmasıyla birlikte tahminlerden hızlı yükselen enflasyona verilen "doğal" bir tepki olduğunu ifade etti.

Piyasalar, başta yarın ABD Kongesi'nde konuşacak olan Fed Başkanı Jerome Powell olmak üzere Fed yetkililerinin hafta boyunca yapacağı açıklamaları yakından izleyecek.

Son ayların zirvesine yakın seyretti

Dolar Fed'in geçen hafta sürpriz bir şekilde faizleri yükselteceğini ve tahvil alım programını beklenenden daha önce sonlandıracağı sinyalini vermesinin ardından benzer para birimleri karşısında son ayların zirvesine yakın seyretti.

Dolar endeksi geçen hafta yüzde 1.9 yükselerek Mart 2020'den bu yana en yüksek haftalık artışını kaydettikten sonra bugün 92.232 seviyesindeydi.

Dolarda son durum

Dolar/TL saat 08.47'de 8.7750/8.7850 seviyesindeydi. Aynı saatte euro/TL 10.4137/10.4269 sepet bazında TL 9.5944/9.6057 seviyesindeydi. Türkiye'nin 5 yıllık CDS'leri ise bu sabah aynı saatte 388/392 seviyesindeydi.

Merkez Bankası'nın geçen hafta PPK'da "kararlılıkla sıkı duruş sürecek" açıklamasına rağmen siyasilerin düşük faiz isteği nedeniyle yaz sonuna ilişkin bir indirim beklentisi de TL'de değer kaybını artırıyor.

İşlemciler faiz indirim beklentilerinin Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında yoğunlaştığını belirtiyorlar. Temmuz ayı için de beklenti yer alsa da geçen haftaki PPK sonrası bu fiyatlama azalmış görünüyor.

Birçok bankacı TCMB'nin yaz sonunda TL'de yeni bir değer kaybı trendi olmaz ise sınırlı bir faiz indirimine gidebileceğine artık kesin gözüyle bakıyor. Yapılması gerekenin indirime önümüzdeki yıl başlanması olarak görülse de enflasyonun yine de 150-250 baz puanlık indirime izin verecebileceği yönünde görüşler siyasi istekleri de göz önüne alarak oluşmuş durumda.

Piyasalarda erken olarak nitelenebilecek sınırlı bir indirime siyasilerin nasıl bakacağı sorusu da son dönemde gündeme daha çok geliyor. Siyasilerin sınırlı indirimi yeterli görüp görmeyeceği ve buna yönelik çağrıları önümüzdeki aylarda TL'de yeniden değer kayıplarını tetikleyebileceği endişesi de piyasalarda baskıya sebep oluyor.