İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi Temmuz ayı olağan toplantısı düzenlendi. Toplantıda sanayiciler finansmana erişim sorununa dikkat çekerken, TCMB Başkanı Kavcıoğlu, yatırım için verilen kredinin dövize gittiğini vurguladı.

Alınan tedbirlerle finansman koşullarının sıkılaştığına ve TL ticari kredi faizlerinin yüzde 40 bandını aştığına işaret eden İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, finansman olanaklarında normalleşme sağlanması ve reel sektör gerçeklerine uymayan uygulamaların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı.

“Ekonomik güven ve küresel gerçeklerle uyum sağlamayan adımlar kısa vadede bazı çözümler getirse de uzun vadede finansal kaynaklara erişimi zorlaştırıp maliyeti artırıyor” diyen Bahçıvan, güçlü, öngörülebilir para politikasının orta ve uzun vadede reel sektöre katkı verecek en temel çıpaların başında geldiğini vurguladı. İhracat pazarları bozulurken sanayicinin finansman desteğinden mahrum bırakılmaması gerektiğinin altını çizen Bahçıvan, “TCMB, TL cinsi reeskont kredilerindeki döviz bulundurmaya ve bozdurmaya ilişkin koşullarını esnetmeli. Reeskont kredisi esaslarının belirlendiği tarihten önce doğmuş finansal borçlar için şirketlerin döviz satın alarak ödeme yapabilmesine dair bir istisna getirilmeli” çağrısı yaptı.

Para nerede?

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ise yatırım kredilerinin dövize gittiğini belirterek, sanayicilere tepki gösterdi. Eximbank’ın uzun süredir sıfır faizli kredi verdiğini kaydeden Kavcıoğlu, “Merkez Bankasını eleştirmek yerine gidin bu parayı kullanın. Kim kullanamazsa takipçisi olacağız. Kaynak var, vade uzatıldı, faiz düşürüldü. 1 trilyon verilmiş kaynak var ama herkes şikayet ediyor. Nerede bu para? Sanayici yatırım için verilen düşük faizli krediyle döviz alıyor. Enerji faturası 17.8 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkarken, firmalar bu dönemde (24 Şubat'tan hazirana kadar) 55 milyar dolar bankacılık kesiminden kredi kullanarak döviz aldı. Kredilerin nereye gittiğine siz karar verin. Ucuz krediyle döviz alanların listesi var elimizde. Bunu yapmayın” dedi.