Varlıklarından beri sermaye tetikçiliği yapan, Batı namına iş tutan, darbelerde her yönden eli olan ve Türkiye’de sürekli dışarı para aktaran, ekonomik operasyon çeken, milletin ve devletin kanını emen TÜSİAD, hala utanmadan ve devletin bunlara bir şey yapmamasından aldığı cesaretle Türkiye ekonomisi hakkında tercihlerde bulunuyor ve isteklerini dikte ettirmeye çalışıyor.

Hükümetin yapacağı tek şey; senelerdir bu millet üzerinden servetine servet katıp da bir türlü doymak bilmeyen kan emicilerin tepesine çöküp, insanların sırtından kendilerine sahte bir refah düzeni kuranların dünyalarını başına geçirerek bu zamana kadar çaldıklarını geri almak. Başımızda bu urlar olduğu müddetçe Türkiye de ekonomik darbelerden kurtulamaz.

Başına getirdikleri Yahudi Başkanı Simone Kaslowski, denenmekte olan ekonomi programıyla amaçlanan sonuçlara ulaşılmayacağını, iktidara "iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli" çağrısını yapıyor.

Bu kapsamda Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nden (TÜSİAD), resmi internet sitesi üzerinden bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli" başlıklı açıklamada, "Son dönemde yaşadığımız istikrarsızlıklar sonucunda, denenmekte olan ekonomi programıyla amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir.” denildi.

Yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"TÜSİAD olarak, bu iktisadi çerçeve çizilmeden evvel de, süreç devam ederken de, erken faiz indirimi ile oluşan politikaların istikrarsızlık yaratacağına dair görüşlerimizi hem kamu kurumları hem de kamuoyuyla pek çok kez paylaştık.

Bu sürecin TL’de şiddetli değer kaybı, enflasyonda hızlanma, yatırımları, büyümeyi, istihdamı baskılama ve en önemlisi ülke olarak fakirleşmemizle sonuçlanma riskini vurgulamıştık.

Nitekim, yeni iktisadi tercihler kapsamında atılan adımların ardından güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluşmuştur. Özellikle yurt içinde dövize olan talebin şiddetli ölçüde yükseldiğini, bunun da var olan tüm ekonomik dengeleri bozduğunu görmekteyiz.

İzlenen ekonomi politikası yalnızca iş dünyası için değil, tüm vatandaşlarımız için yeni ekonomik sorunlar yaratmaktadır. Uzun dönemde de çok daha büyük yapısal problemlere yol açma riski artmıştır. En fazla faydalanması beklenen ihracatçılarımız dahi bu ortamdan zarar görmektedir.

Tüm bunların sonucunda, son dönemde ekonomide oluşan hasarın tespitini yapıp öncelikle serbest piyasa işleyişi çerçevesinde, tüm paydaşların desteğinin alındığı, genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmesinin gereği açıktır.

Ülkemizde “kurumsuzlaşma” sorununa daha önce de işaret etmiş, kalkınmamız için gerekli yaklaşımı “Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa: İnsan, Bilim, Kurumlar” adlı çalışmamız ile kamuoyuyla paylaşmıştık.

Ülke ekonomimize fayda sağlayacak, öngörülebilirliğin, yatırım ortamının ve kalkınmanın önünü açacak kural bazlı politikaları hayata geçirmeliyiz. Kurumların ve kuralların kapsayıcı ve etkin şekilde güçlendirilmesi başta olmak üzere atılacak adımlar ülkemizde güven ortamının oluşması için elzemdir.

TÜSİAD olarak bu istikamette atılacak doğru adımlara katkı vermeye hazırız.”