TBMM Genel Kurulu'nda, Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi görüşmeleri öncesinde bazı milletvekillleri görüşlerini dile getirdi.

MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, Türkiye'nin, nükleer enerjiyle yeni tanışıyor olmasına rağmen güncel, teknolojik donanımların kullanılması açısından avantajlı bir konumda olduğunu belirten Ersoy, "Güvenlik konusundaki riskleri minimum seviyede tutarak faaliyetlerine devam eden Türkiye, enerji portföyünü zenginleştirmek ve enerji arz güvenliğini artırmak için nükleer güç alanındaki çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir" dedi.

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, "Ne için ve kimin için enerjiye ihtiyaç var" konusunun tartışılması gerektiğini belirterek, bütün kentlerin AVM çöplüğüne dönüştürüldüğünü, 65 ilde 500 AVM olduğunu ve bunların elektrik tüketiminin 15 bin hanenin tüketimine eşit olduğunu söyledi.

"Enerji politikası sorunu demokrasi sorunudur"

"Enerji politikası sorunu demokrasi sorunudur" diyen Çepni, "Enerji politikası, enerji ve nükleer lobilerinin çıkarları doğrultusunda KHK'lerle halktan gizlenerek, gece yarısı yönetmelikleriyle, saray fermanlarıyla belirleniyor. Bugün, biz, tam olarak tersini yapacağımızı ilan ediyoruz ve bu yasaya 'evet' diyenlerin de bu suça ortak olacağını, bu cinayet projesine ortak olacağını buradan bir kez daha söylüyoruz" diye konuştu.

CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, nükleer santralin bu ülke için bir "ihanet projesi" olduğunu ileri sürerek, "Rusya, Akkuyu'da şu anda yüzde 100 hisseye sahip, o yetmiyormuş gibi bir de yanına liman verdiniz. İran'da, Mısır'da ve Türkiye'de Doğu Akdeniz'i kontrol etme projesinin yüzde 100'ünü Rusya'ya verdiniz. 15 yıl boyunca şirkete 35 milyar dolar ödeyeceksiniz ve yüzde 42 karlılıkla. Türkiye bu projenin neresinde? Rusya girdiğinde Ukrayna'ya, ilk girdiği yer neresiydi? Çernobil" yorumunu yaptı.

Kanun teklifinin geri çekilmesi gerektiğini savunan Karadeniz, teklifin Anayasa'ya aykırı olduğunu öne sürdü.

"AB, nükleer enerjinin hem yeşil hem de sürdürülebilir bir yatırım olduğunu kabul etti"

AK Parti Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya, şu an 4 ünitede inşaatın devam ettiği Akkuyu Nükleer Güç Santralinin dünyanın en büyük nükleer santral şantiyesi olduğunu, santralin ilk ünitesinin Cumhuriyetin 100'üncü yılında işletmeye alınacağını, birer yıl arayla diğer ünitelerin de işletmeye alındığında Türkiye'nin toplam elektrik gücünün yüzde 10'unun Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nden karşılanacağını dile getirdi.

Nükleer enerjinin işletme sırasında karbon salımı yapmadığına, sera gazı emisyonlarını önlemede de ön plana çıktığına dikkati çeken Kaya, "Bugün Avrupa'da 10 ülkede nükleer enerjinin yeşil ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olarak kabul edilmesi için Avrupa Birliği Komisyonuna bir teklif verilmiş. Avrupa Birliği Komisyonu da bu teklifi kabul etmiştir. Yani Avrupa Birliği nükleer enerjinin 2050 yılı 'karbon nötr' hedefi için hem yeşil hem de sürdürülebilir bir yatırım olduğunu kabul etmiştir" sözlerini kullandı.

"Üretilecek elektriğin sadece yüzde 12,5'i alım garantisi kapsamında"

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, Akkuyu Nükleer Santralinin işletme ömrünün 60 yıl olduğunu belirterek, "Yani Akkuyu Nükleer Santralinin 60 yıl ekonomik ömrü var. Bu 80 yıla kadar da çıkabiliyor. Projenin satın alma garantisi 15 yıl. Satın alma tutarı da 12,35 sent kilowatt saat. Rusya ile imzalanan anlaşmaya göre birinci ve ikinci ünitenin yüzde 70'i, üçüncü ve dördüncü ünitenin yüzde 30'u, yani üretilen elektriğin yüzde 50'si EÜAŞ tarafından satın alınacaktır. Projenin ömrü boyunca, yani yıllara yaydığımız zaman, üretilecek elektriğin sadece yüzde 12,5'i alım garantisi kapsamındadır" bilgisini paylaştı.

Akkuyu Nükleer Santralinin bu elektriği sağlamak zorunda olduğunu, sağlamadığı takdirde müeyyide gerektiren hükümler olduğunu anlatan Altunyaldız, "Bu hesaplamaya göre 15'inci yılda kilowatt saat değeri de 9,5 sente düşmektedir" dedi.

Akkuyu Nükleer Santralinde mevzuata uygun şekilde yetkilendirilmiş üçüncü taraf bağımsız firmaların, Nükleer Düzenleme Kurumu denetimi ve gözetimi kapsamında denetim yaptığını dile getiren Altunyaldız, bu firmalardan birinin yabancı, diğerinin Türk menşeli olduğunu bildirdi.

Santral inşaatında 14 bin 500 Türk, 4 bin Rus çalışan olduğunu açıklayan Altunyaldız, inşaatta çalışanların yüzde 30'unun da beyaz yakalı olduğunu söyledi.

"Bırakın Akkuyu'ya girmemeyi, giriyoruz ve 7/24 oradayız"

Altunyaldız, "Akkuyu Nükleer Santraline giremiyoruz" iddialarına, "Nükleer Düzenleme Kurumu denetçileri istediği zaman tesise girebiliyor. İstediği belgeyi alıp, istediği raporu düzenleyebiliyor. Şu anda Akkuyu'da 20'ye yakın Nükleer Düzenleme Kurumu denetçisi yerleşik olarak 7 gün 24 saat esasına göre çalışmaktadır. Bırakın Akkuyu'ya girmemeyi, giriyoruz ve 7/24 oradayız. Ayrıca Rusya'da Akkuyu için

imalat yapan fabrikalarda Nükleer Düzenleme Kurumunun 18 çalışanı 7/24 çalışma esasıyla görev yapıyor. Üretim yapan yerlerde de denetim ve gözetim görevlerini yerine getiriyorlar" diye konuştu.

Akkuyu Nükleer Santrali için "yap, işlet, sahip ol" şeklinde ifadelerin kullanıldığını belirten Altunyaldız, "Yap, işlet, süre sonunda da projenin tamamını alanı temizleyecek şekilde her türlü çalışmayı denetimi yapacak şekilde sonlandır. Yani öyle 'yap, işlet, sahip ol' gibi bir durum yok" dedi.

Nükleer Düzenleme Kurulu üyelerinin kanun hükmünde kararnameden önce yemin ettiği ve atandığı iddiasına da yanıt veren Altunyaldız, "Öyle bir şey yok. 702 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yayım tarihi 9/7/2018. Kurulun atama tarihi 5/2/2019. Yemin tarihi de 13/2/2019" bilgisini verdi.

CHP'den "8 kurul üyesini Meclis seçsin" önerisi

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Nükleer Düzenleme Kurumunun en özel şekilde tasarlanması ve en üst yetkiyle donatılması gerektiğini vurgulayarak, "Bu kurumu kim, nasıl oluşturacak, yine Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapacaklar. Biz, 21. maddeye bir önerge verdik. 21. madde; niyetimiz çerçevesinde böyle bir kurumu oluşturmak için bir kurul oluşsun, 8 kişiden oluşsun bir de başkanı olsun. Bütün dünyadaki örneklerine benzer şekilde başkan, nükleer mühendislik bölümünden mezun olsun, belli bir deneyimi ve donanımı olsun. 8 üyeyi de siyasi partiler iki kat önersinler, burası seçsin" şeklinde konuştu.

Teklifin birinci bölümünde yer alan maddelerin görüşmelerine geçildi.