“Neyi kaybettiğini hatırla!..”

İber Yarımadası'nda, bugünkü İspanya ve Portekiz'in ciddi bir kısmını kaplayan, Vandalların yurdu anlamına gelen “VANDALUCIA”dan türeyen, Endülüs... Tarık bin Ziyad'ın fethinden sonra bu ismi aldı.

Endülüs’ün başlıca şehirleri şunlardır:

El Meriye (Almaria)

Gırnata (Granada)

Ceyyan (Jaen)

Kurtuba (Cordoba)

İşbiliye (Sevilla)

Velbe (Huelva)

Mâleka (Malaga)

Kâdis (Cadiz)


İber Yarımadası halkıın çoğunluğunun Müslüman olduğu 10uncu yüzyıl Endülüs’ün en görkemli zamanlarıydı. Ve bu yüzyılda Endülüs Avrupa'nın en güçlü devletiydi.

Kronolojik Olarak Endülüs Tarihi

İç Siyaset Açısından

Fetihler ve Valiler Dönemi (711-775; 45 yıl)

Emeviler Dönemi (756-1031; 275 yıl)

Mülüküt-Tavâif Dönemi (1031-1090; 59 yıl)

Murabıtlar Dönemi (1090-1147; 57 yıl)

Muvahhidler Dönemi (1147-1238; 91 yıl)

Nasriler Dönemi (1238-1492; 254 yıl)

Dış Siyaset Açısından

Fetih ve Reconquista-1

(Üstünlük Dönemi  711-1085; 374 yıl)

Fetih ve Reconquista-2

(Savunma Dönemi 1085-1212; 127 yıl)

Fetih ve Reconquista-3

(Gerileme-Çöküş Dönemi 1212-1492; 280 yıl)

Müdeccenler ve Moriskolar

(İmha Dönemi 1492-1610; 118 yıl)

Aslına Dönüş ve Endülüs Ruhunun Dirilişi

1980 sonrası

Fetih Öncesi Endülüs

Müslüman Komutan Tarık bin Ziyad tarafından fethedilmeden önce Endülüs / İber Yarımadası

M.Ö. 4üncü yüzyılda Fenikeliler tarafından, sonra Grekler, ardından da Romalılar tarafından istilaya uğradı. Milattan sonra ise Suevler, Vandallar, Alanlar, Vizigotlar ve Barbar Germen kavimlerinin istilasına maruz kaldı. Ülkede bir türlü dinmeyen karışıklığın ancak Hıristiyan olmakla dindirilebileceği düşüncesiyle topluca din değiştirdiler. Bu sefer coğrafya insanı zorba yönetimlerden gördüğü zulümlerin daha fazlasını ruhban sınıfın elinden görmeye başladı. Bununla birlikte Yahudilerin de köleleştirilmesine karar verilmişti. Böylece ülkede kaos egemen oldu ve ayaklanmalarla birlikte iç çatışmalar ve karışıklıklar baş gösterdi. Ülke Hıristiyanları inanç olarak ikiye bölünmüş, bir kısmı teslis inancına sahipken, diğer kısmı ise İsa Peygamberin Tanrının oğlu değil kulu ve Resulü olduğuna inanıyordu. Bu inançları gereği sapkın teslis inanç sahipleri tarafından kafir olmakla suçlanıp öldürülmeye varan saldırı ve zulümlere maruz bırakılıyorlardı. Bu sebeple sapkın teslis inancını reddettikleri için Kuzey Afrika'da egemen olan Müslüman yöneticilerden yardım talebinde bulunuyorlardı. İber yarımadasında bitmek bilmeyen zulümler,  Komutan Tarık bin Ziyad ve kutlu ordusunun “gemileri yakarak”  Endülüs’ü İslâm Topraklarına katmasını sağlamıştı.

Fetihler Dönemi

Resulullah (sav) efendimizin 632 yılında dâr’ı bekâ’ya irtihâli ile birlikte İslâm Orduları, Arap Yarımadası dışında fetihler yapmaya başladılar. Önderimiz (sav)’ın müjdeleri bir bir gerçekleşiyor ve Pers ve Roma toprakları fethediliyordu. Irak, İran, Suriye, Filistin, Mısır, Trablusgarb, Kıbrıs, Hind sınırları, Rodos Adası, Sicilya, Afrika, Tunus… fethedilerek Endülüs’ün fethine gidecek bütün yollar açılıyordu. O kadar ki Kuzey Afrika'yı fethedip Atlas Okyanusu sınırlarına kadar ulaşan Komutan Ukbe bin Nafi, tarihe geçecek olan şu ünlü sözleri sarfedecekti;  

“Eğer bu denizin ötesinde bir yer olduğunu bilsem, denizi at sırtında geçer ve İslâm için oraları da fethederdim.”

Evet Ukbe bin Nafi  hedefi belirlemişti, istikamet Endülüs’tü, bu artık mukadderdi. Endülüs’ün fethi Komutan Tarık bin Ziyad’a nasip olacaktı. Ukbe bin Nafi’nin rüyası, duâsı Tarık bin Ziyad’ın eliyle gerçekleşecekti. İslâm fetihlerinin yegane gayesi; halkları sahte din ve din adamlarının zulümlerinden kurtarıp, kula kulluğu ortadan kaldırarak, kulluğu yalnız Allah’a has kılmaktır.

İlk Keşif ve Fetih

Endülüs’e ilk keşif, Komutan Târif bin Mâlik öncülüğünde 500 kişiyle yapılmış olup, fetih ordusu Komutan Tarık bin Ziyad önderliğinde 7000 askerle yola çıkıp 5000 asker takviyesiyle birlikte Endülüs’e varılmıştır. Karşılarında ise 100,000 kişilik küffar ordusu. Ve İspanya Kralı Rodrigo’nun sonu tıpkı mevkidaşı Firavun gibi olacak ve cehennemi boylayacaktı. Böylece tarihler 711 yılını gösterirken İspanya’nın büyük bir kısmı fethedilmişti. 712 yılında ise  Musa bin Nusayr destekli 18000 kişilik orduyla İspanya, tümüyle fethedilecek ve İslâm topraklarına dahil edilecektir.


Baran Dergisi 421. Sayısı