Çok ciddi bir mesele ile başlayalım; bu mesele tüm dünya için bir trajedidir. ABD için çok önemli bir isim olan ve bir çok önemli siyasî ile ilişkisi bulunan Jeffrey Epstein cezaevinde hücresinde ölü bulundu. Bu adam, kız çocuğu pazarlığı yapılan bir şebeke ile anılıyordu. ABD’de bir çok siyasetçiyle ilişkisi olduğu gibi Trump’la da yakın ilişkisi bulunuyordu. 

Elbette bu durum ve anlatacaklarım, Trump’ın bizim açımızdan seçilmiş en iyi Amerikan başkanlarından biri olduğu tezime dair hata yaptığımı göstermiyor ve fikrimi değiştirmiyor. 

Bu şebekenin hedefinde bulunan kız çocuklarının ekserisi Doğu Avrupa ülkelerindendi. Yani Komünist blokta yer alan ülkelerden. Bazı şahitlerin söylediğine göre; Trump’ı Doğu Avrupalı olan eşi Melania ile tanıştıran da Epstein’dir. Epstein Donald Trump ile Melania’nın evlenmesini sağladı. Trump’ın çocukları oldu. Takip edilmesi ve soruşturulması gereken önemli bir mesele.

Donald Trump daha önce de bir kaç kez evlilik yapmış ve eski eşlerinden de çocukları olmuştu. Büyük kızı Ivanka Trump, Beyaz Saray’da Trump’ın başkan seçilmesinden sonra başkan danışmanlığı gibi önemli bir pozisyonda göreve getirilen Yahudi Jared Kushner ile evli. Kushner ailesi son derece zengin bir Yahudi ailesi. Trump ile Kushner’in çeşitli suçlardan hapis yatan babasının da ticarî ilişkileri var. Trump’ın etrafını ve devleti kuşatan bu insanlar ABD’yi kontrol ediyor. Bir çok meseleyi güçleştiriyorlar. Bakanlar onların karşısında zayıf kalıyorlar. ABD’nin emperyalist yüzünü temsil edenler bunlar.
Tekrar niçin Trump’ı ABD’nin seçilen en iyi başkanı olarak gördüğüme gelirsek; Trump, Yahudilerin Hıristiyan ve Müslümanlara karşı hamlelerini baltalıyor ve her şeyi açıktan yapıyor. Ayrıca Trump, ABD’deki her kesimin orta ve alt tabakasını temsil ediyor. Kendisi bir Hıristiyan, kızı ise çeşitli yüz kızartıcı suçlardan hapis yatmış şaibeli bir Yahudi’nin oğlu ile evlenerek Yahudi oldu. 

ABD’de Yahudiler kadar tesirli bir diğer grup ise Evanjelikler. Onlar pro-Siyonist’tir. Başkenti Kudüs olan büyük İsrail’in kurulması için çaba sarf ediyorlar. Son süreçte ise Yahudiler ile Evanjelikler başkenti Kudüs olan büyük İsrail devleti için çalışmalarını hızlandırdılar. Ben 1975’den beri bir Müslüman’ım. Allah’a inanıyorum. Lâ ilahe illallah Muhammedün Resûlullah! Çok dindar bir insan olmayabilirim.
Venezüella’da doğup büyüdüm ve bir Müslüman olmama rağmen oranın gelenekleriyle yaşıyorum. Her zaman Ramazan aylarında günahlardan uzak durmaya çalışmışımdır. 1970’lerden beri Filistin ile yakından alâkadar oluyorum.

Hücresinde ölü bulunan ve intihar ettiği söylenen Jeffrey Epstein’in de bu karmaşık ilişkiler ağı ile alakalı olarak öldürülmüş olma ihtimali var. Kendisini öldürmesi için pek de sebep yok, özel şartlar altında cezaevinde tutuluyordu. Zaten kendisi gayet zengindi ve rüşvet vererek cezaevinde işlerini gördürüyordu. Başkanlık koltuğunda çok uzun süre oturamayacağını bilen Trump’dan ziyade, Epstein’in konuşması ABD’li bir çok siyasetçinin kirli çamaşırlarını ortaya dökecekti. Bu siyasîlere hâlâ hayatta olan eski Amerikan başkanları da dahil. Ahlâksızlık kamuoyuna yansımadığı müddetçe Amerikan siyaseti için normal bir vaziyettir. Amerikan devleti Siyonistler tarafından içten yozlaştırılmış bir devlettir.

Tekrar Evanjeliklere dönersek; gerçek Evanjelikler saygın insanlardır. İnançlarının gerektirdiği şekilde yaşamaya çalışırlar; fakat Evanjelikler pro-Siyonist bir çizgiye sürüklenmiş vaziyette. Bazıları Siyonist bir yaklaşım sergiliyorlar. ABD’de yaklaşık 6 bin farklı Evanjelik kilisesi bulunuyor. Birbirleriyle uyuşmazlıklar da yaşıyorlar. Tüm inançların mutedil kesimlerinde olduğu gibi onlar arasında da tolerans gösterilebilecekler var.

Pro-Siyonistler Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapmaya çalışıyorlar; fakat bölgede Müslümanlar’ın sayısı daha fazla. İsrail, Müslümanlara hiç bir şekilde saygı göstermiyor. Bölgede Müslümanların yanı sıra Yahudiler ve Hıristiyanlar da yaşıyor. Siyonistler, başta Musevîler olmak üzere insanlık için utanç kaynağıdır. Bu kriminal tipler sadece Müslümanlar için değil, Musevîler ve Hıristiyanlar için de son derece tehlikeli. Nitekim tüm Musevîleri Siyonist kategorisinde değerlendiremeyiz. Siyonistlerin politikalarına ve emellerine karşı çıkan Musevîler de var. Onları suçluyor ve kınıyorlar.

Bizim esas meselemiz düşmanlardan ziyade hainlerdir. Düşmanınıza bazı noktalarda saygı duyabilirsiniz; ama hainlere duyamazsınız. Siyonistlerin ne yapmaya çalıştıkları ortada ve bunun için çalışıyorlar. Tüm Müslümanlara düşmanlar ve düşmanlıklarının gereğini yapıyorlar. Filistin davasını bitirmek, mukaddes beldeleri hakimiyetlerine almak ve Müslümanlara burada hayat hakkı tanımamak için uğraşıyorlar. Bazı “Müslümanlar” ise onlarla birlikte hareket ediyor. Bazıları ise Siyonistlerin yaptıklarını sadece kınamakla yetiniyor. Yerine göre sadece kınamak ve fiili bir teşebbüste bulunmamak da ihanete yakın bir şeydir.

Ve tekrar Epstein’e dönerek hülasa edersek; dünyanın en yozlaşmış devletinin karanlık yüzüyle tekrar karşı karşıya kalmamızı sağlayan bir hadisedir ölümü. Yahudiler, Filistin’in mukaddes toprakları üzerindeki emelleri için dünyadaki bir çok insanı kontrol etmeye ve yönlendirmeye çalışıyorlar. Bazı Evanjelik kiliseleri de onlarla birlikte çalışıyor. Epstein’in bu ilişkiler çerçevesinde Yahudiler tarafından öldürüldüğünü düşünüyorum. Bu ölümle onun tekrar gündeme gelmesi Trump’a karşı kullanılan bir manipülasyon aracı olarak karşımıza çıktı. Yakında büyük skandalların patlaması muhtemeldir.
 
17.08.2019


Baran Dergisi 658. Sayı