Kemalist rejimde laikliğe aykırı olan her şey anında yerle yeksan ediliyor ve laik düzen korunuyor. Yani iktidar kimin olursa olsun, rejim Kemalist anlayış içerisinde sürdüğü sürece Müslümanlara rahat yok. Rejim Kemalistlerin olduğuna göre boruyu da onlar öttürüyor.

Batıcı laikler ölmekte olan bu rejim için var gücüyle mücadele ederken, bu rejimden Müslümanların uğradığı tahribat artık yaşanması mukadder olan değişimin maddî manevî maliyetini de artıyor.

Fikir ve ahlakı olmayan Kemalist rejimin, eğitimden yargıya kadar bürokrasinin bütün kademelerinde çarklarını döndürmeyi sürdürdüğü, devletin tüm müesseselerinin müthiş bir başıboşlukla hareket ettiği, cemiyetin ahvalinin ise her geçen gün daha kötüye gitti bu vaziyetten zerre kadar rahatsız olmayanlar, kendilerini bekleyen tehlikenin farkına vardıklarında çok geç olacak.

Bugün Türkiye’nin ihtiyacı olan, yeni bir sistem. Üstad Necip Fazıl'ın kurduğu ve her detayını ince ince Salih Mirzabeyoğlu'nun işlediği Başyücelik Devleti sistemi tam da Kemalist vesayetten kurtulmanın ve hakiki anlamda İslam'ı yaşamanın bir rejimidir. Kemalist rejim çürümekte ve kokusu her geçen gün yayılmakta. Bu durumdan artık herkes rahatsız olan şuurlu hocalar da korkmadan sistemin değişmesi gerektiğini hatırlatıyor. Onlardan biri de Erdal Sadi isimli bir hoca.

Sadi'nin camide verdiği bir vaazı Batıcı laikleri kudurttu.

Erdal Sadi hoca, “Onların rahat yaşamlarına karışıyoruz ya, bu yüzden hoşlarına gitmiyor. Kur’an geldiği zaman bunlar hayvanlar gibi dışarıda çiftleşemeyecekler ya, rahat rahat yiyip içip eğlenemeyecekler ya, bundan korkuyorlar. Şimdi istediğin gibi yiyip içiyor, karını kızını çıplak dolaştırıyorsun, karışan yok ki. Zina serbest, istediğin kadınla düşüp kalkıyorsun, karışan yok ki. Karışsan zaten sen suçlu oluyorsun. Niye, zina serbest, içki serbest, af buyurun keranedeki fahişelerin sağlık kontrolü devlet tarafından yapılıyor zaten. Sen bu sistemde ne anlatabilirsin, ne konuşabilirsin. Ne kadar hükmün, gücün var. Sistemin değişmesi lazım arkadaşlar. Yerin dibine batsın laik sistem. Ben Müslüman’ım ya. Bir Müslüman laik olamaz. Vallahi olamaz. Ebu Cehil de laikti. Ama (sistem) o da yıkılacak. Allah’ın izniyle o da yıkılacak. Devletin dini yine İslam olacak. Anayasa’ya yine İslam kanunları gelecek. Vallahi gelecek. Sancak düştüğü yerden kalkar. Hilafet sancağı buradan düştü. Bizim ülkemizde düştü. Allah’ın izniyle yine İstanbul’dan kalkacak, Türkiye’den kalkacak.” diyerek Kemalist rejimin değişmesi gerektiğine işaret etti.