Siyonistler Filistin’de yine büyük bir katliamlara girişti. Filistinli mücahidler de Siyonistlerin bu saldırılarına karşı muazzam bir direniş gösteriyor. Bu mesele Türkiye’de bir dış sorun gibi algılanıyor. Yahudi problemi Türkiye için bir dış sorun mudur, yoksa bir iç sorun mudur?

Güzel bir yaklaşım bu. Esasında dış sorun gibi düşünmemek lâzım. Kudüs bir kere vatan toprağıdır, iç sorun olduğunu düşünüyorum. Zaten biz Kudüs’ü, kutsal toprakları içimizdeki Yahudiler, sabetayist “gizli Yahudiler”yüzünden kaybettik. Sizin yaklaşımınız daha güzel ve doğru bir yaklaşım. Yahudilik esasında bir iç sorundur. Biliyorsunuz biz Megiddo Savaşı’nda bütün Ortadoğu’daki topraklarımızı kaybettik. O savaşın sorumlusu da Sabetaycılardır. İngilizlerle gizli bir anlaşma yaptıkları anlaşılıyor, bunu ispatlamak çok da zor değil. Sabetay Yahudileri nasıl Balkan Savaşları’nda Osmanlı’ya ihanet ettiyse aynı şekilde 1993 Harbi’nde de ihanet etti, Megiddo savaşında da etti.

1993 Harbi’nde malumunuz Gazi Osman Paşa Rusları perişan etti Plevne’de. Fakat Gazi Osman Paşa başarılı olmasın diye gerekli yardımı göndermedi Sabetay Yahudisi paşalar. Öyle olunca ne oldu? On binlerce Rus askeri kırılmasına rağmen Ruslar birlik gönderip Plevne’yi kuşattılar defalarca. Ve esir ettiler Gazi Osman Paşa’yı. Cemal Paşa Sabetay Yahudisiydi ve İttihat ve Terakkî’nin en önemli liderlerinden birisiydi. Bölgenin sorumlusuydu, Filistin’in yöneticisiydi. Özellikle Arapları taciz ediyordu, çoğu kişiyi yöneticiyken idam ediyordu. Buna rağmen Araplar yine I. Dünya Savaşı’nda Osmanlılarla beraber savaşıyorlar. Özellikle Çanakkale’de çok fazla şehid vermiştir Arap askerleri. 103 yıl önce olan bu olaylar, maalesef tarihin kaydetmediği olaylardır.

Zaferler milletin malıdır, ne kadar çok kişiye paylaştırırsan o kadar büyür; mağlubiyet komutanlara ve yöneticilere mal edilir ve bu sayede başarısızlık küçültülür, millete bırakılmaz. Örneğin Almanlar der ki; “Biz Hitler yüzünden mağlup olduk.” Veya Müttefik Kuvvetleri Yüksek Komutanı Eisenhower’a II. Dünya Savaşı’nın bütün başarısı verilmez. Başarı topluma verir, başarısızlığı komutana verirler, tedbirleri almadığı için yenildik derler. Biz de ise tam tersi olmuştur, başarılar tek bir kişiye mal edilmiştir. Bunu Milli Mücadele örneğinde görüyoruz. Bu başarıların mal edildiği kişinin çok fazla başarısızlık örneği de var. Örneğin Balkan Savaşları’ndaki Tekirdağ çıkarması… Libya’da da aynı şekilde başarı sağlayamamıştı. Asıl büyük zararı ise Megiddo Savaşı’da, Filistin’in kaybedilmesinde gördük. 7. Ordu komutanı orduyu geri çekerek 4. ve 8. Orduların kuşatılmasına ve İngiliz Komutan Allenby tarafından tamamen imha edilmesine neden olmuştur. Fakat bunların üstü örtülmüş, başarısızlık asla kişilere mal edilmemiştir. Buraların Arap beldesi olması da önemsizleştirilmesine sebep olamaz. Nasıl Anadolu atalarımızdan bize kalmışsa, aynı şekilde Suriye, Irak ve Filistin atalarımızdan kalmıştır.

Bu Yahudiler memleketimizde nasıl bu kadar etkili hale geldi?

İspanya’dan gelen Yahudiler din değiştirmiş gibi görülüp, Sabatay Sevi ve onun grupları tarafından, Müslüman gibi göründüler. 300 yıl boyunca Osmanlı içerisinde güçlendiler. Kendi Yahudi inançlarını muhafaza ettikleri halde Müslüman gibi görünüp Osmanlı Devletini yıktılar. Filistin’i de bu sebeple kaybettik.

Bunların Türkiye-İsrail ilişkilerine nasıl bir tesirleri var, İsrail’in kuruluş aşamasında Türkiye’nin desteği var mı?

1948 yılında İsrail kurulduğu zaman tanıyan ilk ülkelerden bir tanesi Türkiye’dir. Almanlar Yahudileri zorla göç ettiriyorlar, Türkiye’den de oldukça fazla Yahudi Filistin’e gidiyor ve İsrail devletini kuruyorlar. İsrail’in kurulmasında Türkiye yardım etmiş midir? O dönemde İsmet İnönü var ve net olarak ne olduğunu bilemiyorum. Yahudilerin birçok mason derneği, Yahudi derneği, İsrail’in kurulmasında emek sarf etti. Dünyada birçok ülkede bunların katkısı var.

Sabetaycılar ile diğer Yahudiler arasında nasıl bir fark var?

Sabetay Yahudilerinin özel bir durumu var; Yahudiler, Sabetay Yahudilerini sevmezler. Çünkü, Tevrat’ı değiştiren Yahudiler Talmud’u ortaya koymuşlar. Talmud; Tevrat’ın değiştirilmiş hali. Keza Sabatay Sevi de Talmud’u tahrif etmiştir. Yahudilerin tahrif ettiği Tevrat’ı ikinci defa Sabatay Sevi Kabala düşüncesiyle tahrif etmiştir. Bu sayede Talmud da tahrif edilmiştir. Ayrıca ahlaki değerler konusunda çok aşırılıkları olan Sabatay Sevi Yahudilerce kabul edilmez. Yahudiler, bir Yahudi asla Müslüman görünümünde olmaz, Yahudi ise Yahudi’dir, diye düşünüyorlar. Halbuki Sabetaycılar Müslüman görünümünde gizli Yahudiler. Fakat İsrail noktasında Sabetaycıların da Yahudilere desteğinden söz edilebilir. Tabiî ki bunun yanında Türkiye’deki diğer Yahudilerin de katkısı olmuştur.

İsrail’i ilk tanıyan devletin Türkiye olması, bu Yahudilerin Türkiye içerisindeki etkinliğini gösterir mi?

Gösterir. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Tevfik Rüştü Aras’tan beri hep Sabetay Yahudilerinin kontrolü altında olmuştur. Tevfik Rüştü Aras, Karakaşi mensubuyken ihanet edip Kapanilere yardım etmiştir. Kapaniler ile Karakaşiler arasında devlet kadrolarında kontrolü elde tutmak hususunda sürekli bir rekabet olmuştur.

Yahudilerin şu anda Türkiye içerisindeki etkinliği nedir?

Öncelikle şunu söylemek lâzım, Yahudiler tüm dünyada zengin bir kesim. Çünkü, mason locaları ve dernekleri, örgütleri aracılığı ile iş adamlarını eziyorlar. Bütün dünyada Yahudiler işbirliği içinde. Bulunduğu ülkede sanayicileri, iş adamlarını ekonomik olarak boğuyorlar ve kendileri onların yerine geçiyorlar. Büyük bir ekonomik güç meydana getiriyorlar. Türkiye’de de aynı şekilde, Müslümanlar gelişmesinler diye bunlar devlet imkânlarını, yasaları kullanarak büyük ekonomik çıkar elde etmişlerdir. Özellikle askeri darbelerin altında Amerika ile işbirliği yapan generallerin bunlardan yahut bunlarla bağlantılı olduğunu biliyoruz. Örneğin; Rumlar Türkiye’den mübadele ile gönderildiğinde bütün Rumların malları Yahudilerin kontrolüne geçmiştir. Büyük bir ekonomik güç kazanmışlar.

Baran Dergisi 749. Sayı