Türkiye’nin genelinde kazanan partilere baktığınızda Cumhur İttifakı’nın birkaç il ve ilçe dışında ezici bir çoğunlukla seçimleri kazandığı görülmekte.

İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bazı illerde göstere göstere hile yapıldığı anlaşılmakta!

Şimdi, kazanılan illere göre partilerin boyandığı Türkiye haritasını gözlerinizin önüne getirin!

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli 13 Şubat 2019 da Güneydoğu Bölgesi için; “Bölge insanı bir kere sandığına fazlasıyla sahip çıkıyor, oyuna fazlasıyla sahip çıkıyor. Hiç olmuyor değil ama Batı’daki oy hırsızlığı veya diğer hilelerle kıyaslanmayacak kadar az.” demiş, partisinin grup toplantısında da “Kürdistan’da kazanacağız, batıda da AKP ve MHP’ye kaybettireceğiz.” herzesini yumurtlamıştı. Yumurta cılk çıktı!

O yumurta Doğu halkı tarafından kırıldı!

Sezai Temelli’nin hayalleri “Kürdistan” dediği bölgede bizzat Kürt halkı tarafından çöpe atıldı.

Sezai Temelli’nin belli ki bir bildiği vardı. Daha 27 Şubat 2019’da, “Bir Oy ile Yeni Yaşam’a” diyenler, 31 Mart’ta hem bölgenin hem de Türkiye’nin kaderini değiştirecektir. Hiç şüpheniz olmasın!” rüyasını görmüştü!...
Adam, rüya filan görmüyordu aslında. Yürürlüğe konulmuş sinsi bir planın detaylarını açıklıyordu.

Müttefikleri CHP ve İYİ Parti’ye, “Doğu bizim; seçimde hile yaptırmayacak kadar bilinçli bir kitlemiz var. Siz Batı’ya hâkim olun yeter!” demek istiyordu...

CHP ve İYİ Parti yanlarına yanaşma olarak iliştirilen diğer emsalleriyle sahaya indi.

Ama o da ne? Recep Tayyip Erdoğan bütün Türkiye’yi karış karış gezerken, bunlar sanki kış uykusuna yatmış gibi çalışmıyorlardı!

Bir rehavet bir rehavet ki, sorma gitsin! Sonra, onlar da göstermelik diyebileceğimiz birkaç miting yaptılar tabi. Çalıştılar! Veya çalışıyorlarmış gibi göründüler!

Fakat şimdi anlaşılan o ki, esas çalışma perde arkasında yapılmış!

Seçimle alamayacakları kentleri, hile yolu ile ele geçirmenin bir yolunu bulmuşlar. Bu arada, AK Parti keyfe keder, mışıl mışıl uyumuş. Onlar, çalıp çırpacaklar sonra, “yaşasın Atamız, biz kazandık!” diyeceklermiş... Öyle de yaptılar!

Ama Doğu’nun Müslüman halkı, ümüklerine yutamayacakları bir kılçık attı. Bu durum hiç hesapta yoktu! CHP için çantada keklik iller tamamdı! İstanbul Ankara gibi büyük belediyeler hile yolu ile ele geçirilirse! “Vur patlasın çal oynasın yapacaklardı!” Nitekim öyle de oldu/olacaktı ki, Cumhur İttifakı cenahından itirazlar yükselmeye başladı.

“Yeniden sayım yapılsın, verilen her oy gittiği adrese teslim edilsin!” dediler! YSK’ye başvurdular. Ne var bunda? Bir şeycikler yok gibi görünüyor değil mi? Devlet içinde yuva yapmış kriptolar her zaman devrede! AK Parti bunun farkında değil! İşi oldu bittiye getirmek istiyorlardı! “Manda söğüt dalına yuva yapmış!” kimse görmemişti! Derken, Amerika: “Seçimin sonuçlarını kabullenin” dedi! Yani, “yalana teslim olun ha!” sopasını salladılar! Yani, Batı cephesinde yeni bir şey yoktu ama tıkır tıkır işleyeceğini sandıkları plan çöktü! Düşman sandık istilası ile sonuç alacağına inanmıştı! Aldıkları karar kimi AK Parti Kadrolarının körlüğüne rağmen ellerinde patladı!
Bur arada yaşanan hadiselere baktığımız zaman, AK Parti’nin olanları önceden hesap edemeyerek, süreci kontrolü altında alamadığı gerçeğini görmekteyiz.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin koridorlarındayız. Her yer ıssız. Seçimler öncesi koltuklarında gerine gerine halka şov yapma yarışının önde gideni kimi müptezeller, makamlarına gelmeye bile tenezzül etmemişler!
Onlara bel bağlayan personellerden bir kısmı tedirgin! Çünkü işe gelmek zorunda oldukları belediye başkanlığı seçimlerini muhalif parti adayı kazandı. Kendilerine parmak sallayanlar idareye hakim oldular! Onların ne yapacağı belli olmaz! En iyisi istifa edip gitmek!

Böyle mi olmalıydı?

Elbette değil! Ama bu tabloyu hazırlayanlar, AK Parti içinde onlardanmış gibi davrananlar değil mi?

Bir Kur’an kursu müdiresi hizmet almak gayesiyle belediyeye gidiyor. Makamında mağrur bir eda ile bekleyen müdür müsveddesi, adeta onları azarlar gibi muamele çekiyor. Olayı duyduğum gibi Kepez İlçe Teşkilat Başkanı Mustafa Erol Bey’e aktarıyorum. Hemen ilgileniyor. Kur’an kursu müdiresini arayarak onun gönlünü alıyor. Beklenen hizmetin takipçisi olacağını söylüyor. Sonra ne oluyor biliyor musunuz? İlçe teşkilat başkanlığından ayrılmak zorunda bırakılıyor.

Niçin? Yerine gelen adamlar ne şiş yansın ne kebap yansın havasındalar! Porsche arabasının üstüne çıkmış kedi için “nerede duracağını biliyor” diyerek kendi zenginliklerinin pazarlamayı büyük bir maharetmiş gibi sunanların önünü açmak için...

Seçimler öncesi şimdi İYİ Parti için çalışan şu adam var ya. Profesör bilmem ne… AK Parti’nin belediye başkanıydı. Aday gösterilmeyince dümeni o tarafa doğru çevirdi! Dün AK Parti belediye meclisi üyesi olan bir diğeri bugün bu partinin aleyhinde çalışıyor! Atanan bürokratların ahkâm kestiği kimi alanlarda AK Partiye gönül vermiş insanlar aşağılanıyor! Dün AK Parti bünyesinde belediye başkanı olarak hizmet etmiş başka bir adam şimdi halkın huzuruna “İYİ Parti Belediye Başkan Adayı” olarak çıkmış, İYİ Parti en iyi parti diyor!

Niçin? Ak Parti kendi adamlarını seçmek noktasında büyük hatalar yapıyor da ondan.

Ak Parti, bundan sonraki merhalelerde kendine bağlı doğru kadrolarla yola devam kararı almazsa, kendi eliyle atadığı adamların kazdığı kuyuya düşmeye devam edecektir.

Buna gereken dikkat göstermezse, düştüğü kuyudan çıkma şansı da olamayacaktır.

Anadolu, düşman istilası ile işgal edilmiş bu topraklardaki yabancı adamların kalıntılarının kökünü kazıyacak gerçek dava erleriyle dolu! O erlerle yola çıkmak ve bütün kritik noktaları onlardan müteşekkil kadrolarla donatmak gerekmektedir. Seçimin galibi yine de millettir, Amerika ve uşaklarına asla mağlup olunmayacak.

Eninde sonunda BAŞYÜCELİK DEVLETİ kurulacaktır!

Baran Dergisi 639. Sayı