Özellikle günümüzde biriktirme, toplamaya yönlendirilen çocukların biriktirdiğinin bir kısmını Allah rızası için vermesi önemlidir. Çocuklar, yardım etmenin mutluluk sağlayacağı, malı bereketlendireceği, kazadan ve beladan kurtulmamızı sağlayacağı bilinci anlatılmalıdır ve öğretilmelidir.

İnfak Allah için yardımda bulunmak demektir. İnfak etmek hem kaza ve belayı önlediği gibi hem de karşı tarafı empati yolu ile anlamaya çalışmaya sebep verir. Yine insanın içindeki cimrilik hastalığına karşı tedavi edici bir yanı vardır.

İnfak eden insanlarda merhamet ve vicdan gelişir. Başkasına yardım etme alışkanlığı kazanan biri ileride kendi ailesine ve çevresine de yardım etme alışkanlığı kazanır, bu sayede ailesine ve topluma yardım etmekten haz alır, faydalı bir fert olur.

Özellikle babaları ile camiye giden erkek çocukların fakirlere bir miktar bozuk para vermesi infak duygusunu geliştirir ya da evde oluşturulan kumbaralar ile toplanan paraların da bir yardım kuruluşuna verilmesi aynı duyguya hizmet edebilir.

Yine anne ve kız çocukları el emeği ile yapmış oldukları yemek, nakış gibi ürünleri kermes gibi ortamlara götürebilir; kadınların komşularına ara ara yemek götürmesi karşılıklı tanıma ve ilgiyi arttırır ve Müslümanlar için güzel örneklik teşkil eder.

Babaların eve giderken veya başka bir ortamda bulunması durumunda cebinde küçük şeker veya çikolata bulundurması etrafındaki çocuklara dağıtması, çocukların ilgi ve muhabbetini kazanmasına ebeveynlerinin ise takdir ve saygınlığını kazanmasına vesile olur.

Yine akraba ziyaretine giderken ara ara tatlı meyve gibi şeylerin alınması akraba arasında ilgi ve muhabbeti arttırır özellikle İslam’ı yaşayan ve anlatan kişilerin bu noktalara dikkat etmesi gerekmektedir. Çünkü bu şekilde akrabalarımızın dine karşı muhabbeti artar.

Ebeveynlerin ara ara çocukları ile birlikte gıda ürünleri alıp birlikte fakirlere dağıtması çocukların hem o kötü ortamları görerek kendi hallerine şükretmesine sebep olur; hem de yardımlaşma ve dayanışma bilincini arttırır.

Özellikle günümüzde biriktirme, toplamaya yönlendirilen çocukların biriktirdiğinin bir kısmını Allah rızası için vermesi önemlidir. Çocuklar, yardım etmenin mutluluk sağlayacağı, malı bereketlendireceği, kazadan ve beladan kurtulmamızı sağlayacağı bilinci anlatılmalıdır ve öğretilmelidir.

Bugün birçok sorun empati yoksunluğu, merhametsizlik ve vicdansızlık sebebiyle ortaya çıkmaktadır. İnfak anlayışı bu tür sorunların ortaya çıkmasını engeller.

Tabii dikkat edilmesi gereken husus her şeyde olduğu gibi bu noktada da ölçülü davranmaktır. Kişi infak adı altında ne çok savurgan ne de cimrilik etmelidir. Özellikle en makbul infakın insanın en sevdiği mallardan olduğunu Kur’an-ı Kerim bize ifade etmiştir.

Günümüzde genelde kullanılmayan veya eski olan elbise ve araç gereçler infak adı altında verilmektedir. Oysa en faziletli davranış yeni elbiseler, araç gereçler vermek olmalıdır. Kurban ibadetinde temiz ve sağlam kurbanlar Allah'a sunulmaktadır. Aynı şekilde infakta da bu bilinçle hareket etmemiz gerekmektedir.

Ayet-i kerimede ifade edildiği gibi şeytan sürekli fakirlik korkusu ile kişiyi infak etmekten alıkoymaktadır. Bu şekilde kişinin hayrının önüne geçilmektir. Oysa bizzat Allah Teala infakın malı eksiltmeyeceğini aksine artıracağını ifade etmektedir.

Kişi gücü oranında infakta bulunmalıdır. İnfakın en düşük veya en yüksek bir seviyesi yoktur. Bu noktada en güzel örnek Hz. Ayşe validemizdir. Bir gün ondan yardım dileyen birine cebinde bulunan bir tane kuru üzümü vermiştir. İnsanların acayip bakması sonucu onlara şu ayeti okumuştur: Kim zerre kadar iyilik yaparsa onun karşılığını görür; kim ise zerre kadar kötülük yaparsa onun karşılığını görür. (Zilzal Süresi)

Yine bir gün Peygamber Aleyhisselam kurban kestiği vakit etin bir parçasını alıp diğer bütün parçalarını dağıtmıştır. Sonrasında ise dağıttığı parçaların aslında kendisine (ahirete) kalacağını ifade etmiştir. Madem ölüm vardır ve kimse ebedi bir yaşam süremeyeceğine göre infakları ileriye dönük bir yatırım aracı olarak görmek; yani ahirete yatırım aracı olarak görmek önemlidir.  

Özellikle cami, medrese, Kur’an kursu çeşme, ilim kitapları alma gibi durumlarda infakta bulunmak ileride kişinin öldüğü vakit bile amel defterinin kapanmamasına vesile olur. Çünkü bu ameller sadaka-i cariye diye ifade edilen sevaplar kapsamına girer.