Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği'ndeki eğitim programını tamamlayan uzman öğretmenlerin başöğretmen, öğretmenlerin de uzman öğretmen olabilmeleriyle ilgili sınavı 19 Kasım'da gerçekleştireceklerini duyurdu.

Özer, Bakanlık (MEB) ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) arasında üniversitenin Davutpaşa Kampüsü Otağ Hümayun Salonu'nda gerçekleştirilen "Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü İmza Töreni"nde yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak güçlendirmek istedikleri en önemli alanlardan birinin mesleki ve teknik eğitim olduğunu söyledi.

1999'daki katsayı uygulamasıyla mesleki eğitim ve imam hatip lisesi mezunlarının yüksek öğretim erişiminin engellenmesiyle hem din öğretiminde hem de mesleki eğitimde Türkiye'nin ciddi bedeller ve maliyetler ödediğini belirten Özer, 2010'lu yıllarda katsayı uygulamasının kaldırılmasından sonra tüm bakanlar ve bürokratların mesleki eğitimi güçlendirmek, işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmek için çaba sarf ettiğini anlattı.

Göreve geldikleri günden itibaren mesleki teknik eğitimi birinci önceliklerine koyarak, iş gücü piyasasının aradığı insan kaynağını hızlı ve nitelikli şekilde yetiştirmek için seferber olduklarını aktaran Özer, şöyle devam etti:

"Burada yapmış olduğumuz en kritik hamle aslında yönetim yaklaşımında gerçekleşti. Daha önceden mezunların kendilerine gelmesini bekleyen iş dünyası temsilcilerini mesleki eğitimin tüm süreçlerine dahil ettik. Öyle bir iş birliği çatısı oluşturduk ki artık mesleki eğitimi verdiğimiz tüm alanlarda müfredatı iş gücü piyasasının temsilcileriyle birlikte güncelliyoruz. Öğrencilerimizin işletmedeki beceri eğitimlerini, pratik uygulama becerilerini o iş birliği kapsamındaki işletmelerde, gerçek iş ortamlarında edinmelerini sağlıyoruz. Diğer taraftan, mesleki eğitim için çok kritik olan öğretmenlerin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerini, öğretmenlerimizin teknolojik, güncel gelişmeleri görmesi lazım ki hızlı şekilde o becerileri, eğitimin içerisine enjekte edebilmesi lazım. Öğretmenlerimizin eğitimi, aynı zamanda sektördeki iş gücü piyasasındaki deneyimli uzmanların da mesleki eğitim liselerinde, mesleki teknik anadolu liselerinde öğretmen, ders anlatıcı olarak bizzat içerisinde yer aldığı bir mekanizma oluşturduk. İş gücü piyasasının da aslında yıllardan beri bunu istediğini gördük. Çok kısa sürede eğitim verdiğimiz tüm alan ve dallarda iş gücü piyasasının güçlü temsilcileriyle birlikte bu iş birliklerini de realize ederek uygulamaya geçirdik."

Bakan Mahmut Özer, meslek liselerinin, katsayı uygulamasından sonra "hiçbir yere yerleşemeyen bir okul türüne" dönüştüğünü, bu algıyı değiştirmek için ikinci bir hamle yaptıklarını ve ülkenin en güçlü kurum ve kuruluşlarıyla çok güçlü meslek liseleri kurmaya başladıklarını aktardı.

Özer, güçlü mühendislik, mesleki eğitim deneyimi olan kurum ve kuruluşlarla iş birliğine giderek, onların ismiyle müsemma meslek liseleri kurduklarında ve tüm deneyimi oraya aktardıklarında bu okulların ilk defa yüzde 1'lik başarı diliminden öğrenci almaya başladıklarına işaret etti.

Bakan Özer, 28 Şubat sürecinin "fay hattı gibi" kırdığı mesleki eğitime bakışın tamamen değiştiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bugün de bu algıyı değiştirmeyle ilgili çok önemli bir adımı Yıldız Teknik Üniversitesi'yle birlikte atıyoruz. Maçka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin artık birlikte eğitim-öğretim süreçlerini yöneteceğiz. Müfredatla ilgili gelişmeler, Ar-Ge çalışmaları, öğretmenlerimizin eğitimleri, öğrencilerimizin Ar-Ge çalışmalarını burada yapmaları, buradaki akademisyenlerimizin, hocalarımızın orada ders verdikleri mekanları, kaynakları birlikte kullandıkları bir ortaöğretim kurumu. İstediğimiz şey bu. Biz farklı alanlardaki müktesebatımızı tek bir noktaya teksif ettiğimiz zaman bu ülke çok daha güçlü olacak."

Meslek liselerinin üretim kapasitesinin bu yıl 1,5 milyar liraya çıkarılması hedefleniyor

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, son 1-2 yılda mesleki eğitimde üretim kapasitesini, fikri mülkiyet ve sınai haklarla ilgili kurumsal kapasiteyi ciddi bir şekilde artırdıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Aslında üretim kapasitesini artırmayla başladık. Başlangıçta Ar-Ge çalışması yoktu. İstedik ki öğrencilerimiz eğitim verilen tüm alanlarda uygulama becerilerini güçlendirerek eğitimlerini tamamlasınlar. Yani o döner sermaye kapsamındaki üretim kapasitesi çerçevesinde okulların içerisinde üretim yapsınlar. Bunun üç faydası var. Birincisi, uygulayarak yaptıkları için öğrenmeleri çok kolay. Yaparak, üreterek öğrenmek 21. yüzyılın en önemli öğretim yaklaşımlarından bir tanesi. İşte mesleki eğitimde döner sermaye kapsamındaki üretimi artırmayla bu yaklaşımı çok daha yaygınlaştırmış olduk. İkincisi, ürünü satması gerektiği için piyasada karşılığı olan ürünü üretebilecek beceriler ile mezun olma kapasitesini artırdığımız için mezunların istihdam edilebilirliklerini artırmış olduk. Üçüncüsü, üretime yapmış olduğu katkı kadar hem öğretmenlerimizin hem de öğrencilerimizin o üretimden elde edilen gelirden pay almasını sağladık."

2018'de 3 bin 574 meslek lisesinde döner sermaye kapsamında yapılan üretimden 200 milyon lira civarında gelir elde edildiğini bildiren Özer, "2021 yılında 1 miyar 162 milyonla kapattık. 6 kat artış. 2022 yılındaki hedefimiz 1,5 milyarlık üretim kapasitesine ulaştırabilmek. Şu anda 4 ayda elde edilen gelir 2021'in ilk 4 ayına göre yüzde 225 arttı. 2021 yılında öğrencilerimize 52 milyon döner sermayeden pay dağıttık. Öğretmenlerimiz 112 milyon lira pay aldılar. Hem kazandılar hem öğrendiler hem de istediğimiz ürünlere çok hızlı bir şekilde erişebilmemizi sağladılar." dedi.

Daha önce mesleki teknik eğitimde yılda 2,9 fikri mülkiyet tescili yapılırken, şu anda mesleki teknik ortaöğretim kurumlarında her yıl 100'ün, 200'ün üzerinde patent, faydalı model, marka, tasarım tescili yapıldığını kaydeden Özer, bu kapasiteyi çok daha güçlü hale getirmek için Türkiye'de altyapısı güçlü 53 Ar-Ge merkezi kurdukları bilgisini verdi.

Bakan Özer, bugünkü anlaşmayla yönetecekleri Maçka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ni de 54'üncü Ar-Ge merkezi olarak ilan ettiklerini, buraya 2 milyon liralık başlangıç ödeneğini yarın göndereceklerini bildirdi.

Yönetmeliğe ilişkin eğitim programı ve sınav takvimi Bakanlığın sitesinde

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 60 yıllık bir özlem olan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun 14 Şubat itibarıyla yayınlanarak yürürlüğe girdiğini anımsatarak, son 20 yılda eğitimde yaşanan devasa dönüşümün, öğretmene mahsus bir kanun özleminin gerçekleştirilmesiyle taçlandırıldığını ifade etti.

Dün de kanunun uygulanmasıyla ilgili Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği'nin yayınlandığını hatırlatan Özer, şunları kaydetti:

"Şu an itibarıyla da o yönetmelikle ilgili eğitim programı ve sınav tarihiyle ilgili takvimi de bakanlığımızın web sitesinden tüm kamuoyuna açmış, paylaşmış bulunuyoruz. Bu takvime göre, yönergede eğitim programının detayları yer alıyor. Eğitim programının hangi tarihlerde gerçekleşeceği, başvurusundan eğitim süreçlerine ve sınav süreçlerine kadar takvimin sonuçlarının açıklanmasına kadar tüm tarihlerin yer aldığı bir takvim. Buna göre, 500 binin üzerinde öğretmeni ilgilendiren uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikle ilgili eğitim programının başvuruları 1-10 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek. Uzman öğretmenlik eğitimleri, 18 Temmuz-5 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Başöğretmenlik eğitimleri de yine uzman öğretmenlik eğitimleriyle aynı tarihte 18 Temmuz'da başlıyor. Oradaki eğitim saati daha fazla olduğu için 19 Eylül'de nihayetlenmiş olacak. Eğitimlerini tamamlayan uzman öğretmenlerimizin başöğretmen olabilmeleri, sınav tarihi itibarıyla 10 yılını tamamlamış ve eğitimlerini başarıyla tamamlamış olan öğretmenlerimizin de uzman öğretmen olabilmeleriyle ilgili sınavı da 19 Kasım'da gerçekleştireceğiz."

Bu süreçte öğretmenlere başarılar dileyen Özer, "İnanıyorum ki çok verimli bir eğitim süreci olacak ve eğitim sistemimiz bu öğretmenliği bir kariyer sistemi olarak tasarlayan kanun ve yönetmelik çerçevesinde çok daha kaliteli, öğretmenlerin sürekli öğrenenler olduğu bir sisteme, ilk mayalarının atıldığı bir döneme doğru adım adım evrilecek. Yeni takvimin, yönergenin de öğretmenlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.

Konuşmanın ardından Bakan Özer ve YTÜ Rektörü Tamer Yılmaz iş birliği protokolünü imzaladı.