Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci'nin aracının üzerine çıkıldığı izinsiz gösteriye ilişkin 14 sanığın yargılandığı davada gerginlik yaşandı.

İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesince, sanık ve avukat sayılarının çokluğu nedeniyle daha büyük bir salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı.

Bazı CHP milletvekilleri ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da duruşmayı takip etti.

Duruşmada sanık avukatlarından Ömer Kavili, müştekilerin de dinlenmesi yönündeki talebine karar verilmeden duruşmaya devam edilmesine tepki gösterdi.

Hakimin, talebi daha sonra değerlendireceğini bildirmesine rağmen, itirazını sürdüren Kavili, uyarıldı. Hakim, duruşma salonundaki düzeni bozmaya devam ettiğini gerekçe göstererek Kavili'nin dışarı çıkarılmasına karar verdi.

Kavili'nin salondan ayrılmaması ve diğer sanık avukatlarıyla milletvekillerinin de bu karara tepki göstermesi üzerine, hakim güvenlik güçlerini salona çağırdı.

Polis ekipleri, Kavili'yi salondan çıkarmaya çalışırken, izleyiciler ve avukatların tepki göstermesi üzerine hakim ve savcı salondan ayrıldı.

Yaklaşık bir saat salonda bekleyen Kavili ve diğer avukatlar, olaya ilişkin tutanak tuttu.

Daha sonra savcıyla salona gelen hakim, savunması alınmayan iki sanığa yeni avukat atanması için İstanbul Barosu'na yazı yazılmasına karar verildi.

Duruşmaya, 14.30'a kadar ara verilirken, devam edilecek duruşmada 2 sanığın savunmasının alınacağı, katılmamaları durumunda haklarında yakalama kararı çıkarılacağı duyuruldu. Bunun üzerine sanık avukatları da reddi hakim talebi için tutanak tuttu.

Avukatlar ve milletvekilleri duruşma salonuna girmek istedi

Ara sonrası saat 14.30'da duruşma salonu önünde bekleyen avukatlar ile CHP milletvekilleri içeri girmek istedi.

Mübaşirin, sadece ifadesi alınmayan 2 sanığın salona alınacağını söylemesi üzerine gerginlik yaşandı.

Salonun kapısındaki güvenlik görevlileri ile CHP milletvekilleri Ali Şeker, Mahmut Tanal ve Ali Mahir Başarır arasında önce tartışma yaşandı.

Bu sırada bir güvenlik görevlisinin milletvekillerine "Şu elinizi bir çeker misiniz? Elinizi çeker misiniz? Bana neden bağırıyorsunuz? Dokunmayın." dediği duyulurken, milletvekili Başarır'ın ise "İndir elini, indir elini terbiyesiz sen kime dokunuyorsun? Konuşma. Ahlaksız. Dokunamaz." diye bağırarak güvenlik görevlisinin yakasından tutup çekiştirdi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, araya girerek güvenlik görevlisinin kolundan tutup kapıdan uzaklaştırdı. Özel'in sakinleştirmeye çalıştığı görevli, "Niye bana dokunuyor? Ben ona dokunuyor muyum?" diye bağırdı.

Bu kez avukatlar, içeriye girmek için duruşma kapısına vururken, milletvekili Tanal elindeki anayasa kitapçığını güvenlik şefine gösterip, "Bu duruşmalar avukatla olur. Bu Anayasa'yı baban yazmadı." diye bağırmaya başladı.

Tanal sözlerinin devamında kalabalığa seslenerek, "Yargıç kapalılık kararı vermediği sürece Anayasa'nın 141. maddesi uyarınca halka açık, aleni yargılama yapmak zorunda. Aksi takdirde hakim suç işler, emniyet suç işler, özel güvenlik suç işler. Kanunsuz emri yerine getirmeyin." dedi.

Gerginlik sürerken bir güvenlik şefi hakimin duruşmayı ertelediğini duyurdu. Bunun üzerine kalabalık, duruşma tutanağı istedi.

Duruşma zaptının verilmemesi üzerine sanık avukatları bir kez daha tutanak tutarak adliyeden ayrıldı.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 4 Ekim 2020'de yaşanan izinsiz gösteri sırasında bir grubun Rektör Prof. Dr. Naci İnci'nin makam aracının önünü kesmesi, bir kişinin de otomobilin üzerine çıkması üzerine soruşturma başlatıldığı anlatılıyor.

Sosyal medya üzerinden "Boğaziçi Dayanışması" hesabından yapılan toplanma çağrıları üzerine kampüste protesto gerçekleştirildiği, toplanan kişilerin, rektörlük binasından çıkarak makam aracına binmek için yönelen Rektör Prof. Dr. Mehmet Naci İnci'nin önünü kesmeye çalıştıkları belirtilen iddianamede, özel güvenlik görevlilerinin rektörü korumaya alarak araca binmesini sağladıkları, aracın hareket edeceği esnada eylemci grup tarafından etrafının sarılarak geçişinin engellendiği ifade ediliyor.

Grup ile güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandığı aktarılan iddianamede, grubun, uyarılara rağmen dağılmadığı, bu sırada Ersin Berke Gök'ün özel güvenlik görevlilerinin oluşturduğu hattı aşıp kaputun üzerine atladığı, aracın tavan kısmına çıkarak bekleyen grubu provoke edecek şekilde hakaretlerde bulunduğu, burada defalarca zıpladığı ve araca zarar verdiği kaydediliyor.

İddianamede, Gök'ün, özel güvenlik görevlilerince aracın üzerinden indirildiği, bu sırada Caner Perit Özen'in Gök'ü indirmeye çalışan güvenlik görevlisinin arkasından boğazını sert bir şekilde sıkarak geriye doğru sürüklediği, bazı sanıkların da güvenlik görevlilerine hakarette bulundukları anlatılıyor.

İddianamede, Caner Perit Özen ve Ersin Berke Gök'ün de aralarında bulunduğu 14 sanığın "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen dağılmama", "ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma" , "görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 5 yıl üçer aydan 25 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.