Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi, elektriği kesilen cemevleri davasında, cemevlerini ibadethane statüsünde kabul ederek cemevlerinin elektrik borcu olmadığına hükmetti.

Evet, cemevleri ibadethane olabilir fakat hangi dinin ibadethanesi olduğu kararda belirtilmedi. Bunun da belirtilmesi gerekirdi. Zira İslam dininin ibadethaneleri bellidir. Camiler, mescidler İslam dininin ibadethaneleridir. Cemevlerine böyle bir imtiyaz tanınırken İslam dininin ibadethanelerine ise tanınmıyor. Her ne kadar camilerin elektrik faturalarının devlet tarafından karşılandığı söylense de, ısıtma-soğutma gideri adı altında camilerin elektrik faturaları ve muhtelif giderleri, cemaatten toplanan yardımlarla karşılanıyor. Hatta çok yakın zaman önce bazı camilerin elektrikleri, ödenmeyen borcundan dolayı kesilmiş, saatleri mühürlenmiş ve bu mesele hiç gündeme getirilmemişti. Bu hadise dahi camilerin elektrik faturalarının devlet tarafından karşılanmadığını göstermektedir.

Mahkeme kararıyla bu imtiyaza sahip olan cemevleri hangi dinin ibadethanesi ola ki İslam memleketinde, İslam dininin ibadethanelerinin sahip olmadığı imtiyazlara kavuşabiliyor? 

Mahkeme davaya el atmışken bu mevzuya da bir açıklık getirseydi de herkes cemevlerine niçin imtiyaz tanındığını öğrenseydi!