Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesindeki bir otelde düzenlenen AK Parti 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:

"Üstadın, 'Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya.' dediği gibi biz de hak bildiğimiz yolda mücadeleden asla geri durmayacağız. Aslını inkar eden haramzadeler her gün bir başka kılığa bürünebilir, her gün bir başka dille konuşabilir; kimse bizden böyle bir tavır, böyle bir üslup, böyle bir kişilik sergilememizi beklemesin. Bu fakir kendini bildi bileli böyledir; değişmedim ve değişmeyeceğim. Biz Hakk'a ram olduk halka hizmet için. Çırpındık, çırpınıyoruz. Allah ömür, millet de yetki verdikçe inşallah yoluna da böyle devam edecek, böyle devam edeceğiz. AK Parti kurulduğu günden beri bu ilkelerle milletin huzuruna çıkmıştır, aynı şekilde yola devam etmekte kararlıdır."

“Tarih ve medeniyet şuuru olmayanların teslimiyeti çağdaşlık sanarak tutundukları dalların gövdesinin ulu bir çınar değil, çürük bir kabuk olduğu gerçeğini milletimiz milli mücadele ile ispatlamıştır.”

Hayallerinin, dün olduğu gibi bugün de millet ve devletiyle güçlü, gözü hep geleceğe dönük bir Türkiye'nin inşası olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"En zayıf, en yorgun, en bitkin zamanımızda nasıl bu anlayışla yedi düveli arkasına alanları denize döktüysek, bugün de aynı inanç ve irade ile ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracak, 2053 vizyonuna kavuşturacağız. Genel Başkanı'ndan sandık müşahidine kadar AK Parti ailesinin her bir ferdi işte bu şuur ve heyecanla yoluna devam etmektedir. Siyaset hayatları boyunca ülkenin ve milletin hayrına yaptıkları tek bir iş dahi olmayanların bu hissiyatı ve azmi anlamasını beklemiyoruz. Bizim isteğimiz, 'gölge etme başka ihsan istemem' diyen filozof misali, bunların büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına çelme takmamaları, takozluk yapmamalıdır. Türkiye, geçmişte takoz siyasetinden, istismar siyasetinden, etnik ve inanç kökenli ayrıştırma siyasetinden çok çekti. Milletimizin bu tür kavgalar yüzünden ödediği bedellerin telafisi için 20 yıldır gece gündüz çalışıyoruz, bunun için ülkemize 20 yılda asırlık yol kat ettirdiğimizi rahmetli Özal'ın deyimiyle 'Türkiye'ye çağ atlattığımızı' söylüyoruz. Verdiğimiz demokrasi ve kalkınma mücadelesi, 85 milyon vatandaşımızın her birinin hayatını olumlu yönde değiştirmiş, geliştirmiş ve ilerletmiştir. Tüm bunları muhalefet adı altında hep karşımıza dikilen kifayetsiz muhterislere rağmen başardık. Bugün de onlara rağmen Türkiye'yi bölgesinin lideri, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. İnşallah hiç endişe etmeyin bunu da başaracağız."

NATO meselesi

Erdoğan, Türkiye'nin bölgesel ve küresel gelişmeler konusunda sergilediği ilkeli tutumun dışarıda birilerini rahatsız etmesini anladıklarını söyledi.

Kendilerini asıl düşündüren konunun içeride aynı tezleri dillendirenlerin kimin nam ve hesabına çalıştığı olduğunu belirten Erdoğan, "Halbuki Türkiye'nin 99 yıllık cumhuriyet tarihi de bizim 20 yıllık iktidarımız da ülkemize verilip tutulmayan sözlerin çetelesini tutmakla geçmiştir. Bu konuda ülkemize haksız ithamlar yöneltenler, verdikleri sözleri yerine getirmemenin ötesinde hukuksuzluğu ve bozgunculuğu adet edinenleri de hep baş tacı yapmışlardır." diye konuştu.

Erdoğan, Misakımilli sınırlarından Ege'deki adalara, Yunanistan ve Fransa'nın NATO'ya yeniden dönüşünden Kıbrıs Rum kesiminin Avrupa Birliği üyeliğine kadar bunun sayısız örneği bulunduğunu belirterek, "Bunların hiçbiri verilen sözlerin tutulması değildir. Son dönemde bize NATO'nun genişlemesi konusunda esnek olmayı telkin edenlerin terör örgütleriyle ilişkilerini sorgulamaktan ısrarla kaçması kararlı duruşumuzun haklılığını ispatlamaktadır. Bu konuda muhataplarımıza deklare ettiğimiz beklentilerimiz karşılanmadan tutum değişikliğine gitmeyeceğiz." dedi.

“Dediğimize gelecekler”

Batı'nın kendi güvenlik ve refahını koruma üzerine kurduğu küresel yönetim sisteminin siyasi ve ekonomik boyutuyla çatırdadığını vurgulayan Erdoğan, "Birleşmiş Milletler'in ve Güvenlik Konseyi'nin reforme edilmesi konusunda yıllardır dile getirdiğimiz teklifin isabeti de yaşanan her gelişmeyle beraber tekrar tekrar görülüyor. Evet, 'Dünya 5'ten büyüktür' ve şimdi kendileri bunu söylemeye başladılar. 'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni reforme edelim' diyorlar. 'Daimi üye, geçici üye' artık bunun olmayacağını, olamayacağını konuşmaya başladılar. Allah ömür verirse onu da göreceğiz ve dediğimize gelecekler." değerlendirmesinde bulundu.

"Avrupa'nın yaşadığı paniği ibretle takip ediyoruz"

Erdoğan, gelişmiş ülkeler bile küresel buhran karşısında kendi içlerine kapanmaya yönelirken, kendilerinin dünyaya daha çok açıldıklarını ve hedeflerinin çıtasını daha yükseğe taşıdıklarını dile getirerek, "Ülkemiz, Suriye kaynaklı düzensiz göçü 11 yıldır başarıyla yönetirken, Ukrayna savaşının ardından Avrupa'nın yaşadığı paniği ibretle takip ediyoruz. Şeytanın bile aklına gelmeyecek nice siyasi, sosyal ve ekonomik oyunla ülkemizi karıştırmaya çalışanların kendi canlarının derdine düşerken sergilediği çaresizliği istihza ile izliyoruz. Duamız, dünyanın içinden geçtiği bu kritik dönemi bir an önce geride bırakarak tüm insanlık için hayırlı dersler çıkarmış bir şekilde yoluna devam etmesidir." dedi.