Halk Tv köşe yazarı Fikret Bila, bugünkü “Atatürk'ün farkı” başlıklı köşe yazısında Mustafa Kemal’in ölümünün 84. yıl dönümünde halkın kendi isteğiyle anıtkabire koştuğunu, saygı duruşunda bulunduğunu, bunun da iktidarın sayesinde olduğunu şu sözlerle aktardı:

“Saat 9’u 5 geçe hayat durdu.

Yollarda, taşıtlarda, işyerlerinde, evlerde saygı duruşu yapıldı.

On binlerce vatandaşımız Anıtkabir’e ve Dolmabahçe Sarayı’na akın etti.

Bu 84 yıldır kendiliğinden gösterilen bir sevgi ve saygıdır.

Bir zorlama olmadan, vatandaşın içinden gelerek gösterdiği saygı duruşudur.

Anıtkabir’i, Dolmabahçe’yi dolduran kalabalıklar, resmi dairelerden, belediyelerden talimatlarla otobüslere doldurulup gönderilen insanlar değildir.

Kendi olanaklarıyla Atatürk’e koşan vatandaşlardır.

Atatürk’e gösterilen sevgi ve saygının son yıllarda daha da artmasında iktidarın Atatürk’e ve onun devrimlerine karşı tutumunun payı çoktur.

Bu tür uygulamalara karşı halk Atatürk’ü unutmadığını ve unutturmayacağını göstermek üzere çocuğunun, torunun elinden tutup Anıtkabir’e koşmaktadır.

Atatürk’ü çağdaşı olan liderlerden farklı kılan, bağımsızlığa kavuşturduğu milletini ve kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni laikliğe, demokrasiye, kadın-erkek eşitliğine, hukukun üstünlüğüne yöneltmesi ve bu amaçla devrimler gerçekleştirmesidir.

Türkiye bugün ikinci yüz yılına ayakta girebiliyorsa, bunu Atatürk’ün bu ileri görüşlülüğüne borçludur.”

Kemalistler bile fark etti ama Müslümanlar hala uykuda

Kemalist kesim bile iktidarın Kemalizm’e Kemalist’ten daha çok hizmet ettiğini fark etti fakat Müslümanlar hala meselenin şuurunda değil. Bir Kemalist’ten daha çok Kemalist görünme yarışına giren iktidar ve muhafazakar camia nasıl bir zillet içerisinde olduğunun farkında değil.

Müslüman Anadolu, bu millete dininden ve kültüründen dolayı zulmeden, aşağılayan, hapseden ve asan bir rejimi, başımızdan def etsin diye başa getirdiği iktidarın, aynı rejimi yaşatmak uğruna girdiği türlü türlü şaklabanlıklarına artık tahammül edemez hale geldi.

Yıllarca gazi olmayan birini gazi, Müslüman olmayan birini Müslüman, rahmetli olmayan birini rahmetli gösterme yarışına giren iktidar, Müslümanlara da bunu benimsetti. İlkokullarda hala zihinlere Kemalizm sevgisi aşılanıyor, hala zihinler yalan tarihle yıkanıyor.

100 senedir Müslümanlar parya muamelesi görürken, iktidar eliyle de bu paryalık devam ediyor. 20 senelik zaman zarfında Kemalistler İslam’a olan kin ve nefretlerini kusmaktan geri durmuyor, iktidarın Kemalist rejimi ve Kemalistleri beslemeye ve desteklemeye yönelik söylem, tavır ve çalışmaları, Kemalistlere İslam düşmanı tavırlar sergileme cesareti veriyor. 5816 sayılı kanunu bile kaldırmaya cesareti olmayan; fakat her fırsatta Müslüman kimliğiyle öne çıkarılan bir iktidar döneminde, Müslümanlara zulmeden ve Kemalizmi yaşatan bu kanun dolayısıyla insanlar ceza almaya devam ediyor.

Ak Parti’nin Batıcı liboşları

Bir asırdır Türkiye’de Müslümanlara zulmeden ve İslam’ı bu topraklardan silmek için ortaya konulmuş laiklik anlayışından tamamen kurtulmak ve Kemalist rejim yerine İslami bir rejim kurulması gerekirken, Ak Parti içindeki Kemalistleşmiş liboş “Müslüman”lar, Kemalizm’in ve laikliğin propagandasını CHP’lilerden daha çok yapıyor. Biz bir kez daha hatırlatalım; Türkiye’de laiklik İslâm düşmanlığıdır… İslam’a dair her ne varsa o değerlere karşı gelmek, kin ve nefret kusmaktır laiklik. Hiçbir ahlaki kaideye bağlı kalmadan, dini referans almadan, hiçbir kuralı gözetmeden eşekler gibi yaşamaktır laiklik.

Ruh ve mânâ imarına dair tek bir adım atamayan ve 21 senedir iktidar olmayı, yol ve köprü yapmaktan ibaret gören Ak Parti, insanların ruh ve kafalarına hitap edemediğinden ve herhangi bir dünya görüşü ortaya koyamadığından düşman gördükleri rejimin dayanağı vaziyetini sürdürüyor.

Düşmanıyla savaşırken düşmanına benzeyen içimizdeki bu laiklik savunucuları, Kemalizm’i yaşatmayı sürdürmeye, Müslümanların şuurlarını iğdiş etmeye devam ediyor.