Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) de aralarında bulunduğu bir grup parti ve sivil toplum kuruluşu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak’ın kuzeyindeki Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerindeki terör örgütü PKK hedeflerine yönelik başlattığı operasyona tepki gösterdi. Tepkilerin hedefinde, Irak Kürdistan Demokratik Partisi de vardı.
DBP Bağlar İlçe Binasında düzenlenen basın toplantısında ilk sözü alan HDP Eş Genel Başkan yardımcısı Feleknaz Uca, operasyonun IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’nin Türkiye ziyaretinin hemen sonrasına denk gelmesinin dikkat çekici olduğunu söyledi.

Türkiye ile birlikte Irak Merkezi hükümetinin de Ezidiler'in yaşadığı Şengal kasabasına yönelik operasyon başlattığına vurgu yapan Uca, her kesimin operasyonlara tepki göstermesi çağrısı yaptı. Ukrayna ve Filistin’de çatışmalara tepki gösterenlerin, bu operasyona da karşı çıkmasını isteyen Uca, “Bu kirli savaş, imha ve inkar politikaları sadece Kürt halkını etkilememektedir. Türkiye halkları da tarihinin en büyük siyasi, ekonomik ve doğa talanıyla karşı karşıya kalmıştır. Kürt meselesi çözülmeden bu sorunların Türkiye’de aşılacağını sananlar tarihi bir yanılgı içerisindeler. Bölgede ve dünyada yaşanan savaşlara karşı tutum alıp Kürt halkı ve Kürdistan halkına yönelik saldırılarda sessizliğini korumak, bu savaş politikalarına ortak olmaktır. Ukrayna, Filistin topraklarına yönelik işgal saldırılarına ve hegemonya savaşlarına karşı duranlar, Kürdistan ve Kürt halkı üzerindeki savaş ve inkar politikalarına karşı tutum geliştirmedikçe Türkiye’nin demokratik bir ülke olması beklenmemelidir” dedi.

Türkiye ve KDP’ye PKK sempatizanlarından tepki

Daha sonra söz alan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ise Türkiye’nin içinde bulunduğu kaosun nedeninin Kürt sorunun çözülmemesi olduğunu savundu. Operasyonlara destek verenlerin, Türkiye’deki krizlere ortak olduğunu ifade eden Aydeniz, “Bu saldırının yüz yıldır Kürt halkına yönelik düşman politikalarının devamı bir savaş olduğunu biliyoruz. Türkiye toplumuna, halklara, toplumsal, siyasal, ekonomik olarak hiçbir şey veremeyen bu iktidar ve küçük ortağının, aslında kendini ayakta tutmanın, kendini devam ettirmenin bir savaşı olduğunu da çok iyi biliyoruz. Yüzyıllık devlet gerçekliğinin geldiği aşamada, Türkiye’nin içinde bulunduğu krizlerin, kaosların gittikçe derinleşmesinin tam da sebebi, bitmeyen Kürt düşmanlığı, bitmeyen savaş politikalarıdır, tecrit ve kayyım politikalarıdır. Bu savaşların Türkiye’ye kazandırmadığını, yıllardır hep beraber yaşıyoruz. İktidarın savaş politikalarının arkasına dizilmek, savaş politikalarına ses çıkarmamak, göz yummak, aslında Türkiye’nin içinde olduğu çoklu krizlere ortak olmaktır, çoklu krizlerle halkları baş başa bırakmaktır” diye konuştu.

Dünya devletlerinin operasyona sessiz kalmasına tepki gösteren Aydeniz, IKBY’de yönetimde bulunan Irak Kürdistan Demokratik Partisi’ni de eleştirdi. KDP’nin politikasının Kürtlere kaybettireceğini iddia eden Aydeniz şöyle konuştu: “KDP’nin tutunduğu çizgi, hem Türkiye hem bölge devletlerin hem de ailesel çıkarları koruma tutumudur. Kürt halkı tarih önünde bunun hesabını soracaktır. Bugün Güney Kürdistan statüsünü korumak, bütün Kürdistan halklarının, Ortadoğu halklarının birinci sorumluluğu olmalıdır. Bu tutum içinde olan bütün yapıların, başta Barzani ailesi ve KDP’nin bu çizginin Kürtlere kaybettireceğinin, bu çizginin Kürdistani bir çizgi olmadığını, Kürt halkının kazanımlarını peşkeş çekme girişimi olduğunu çok net ifade etmek istiyorum.”