Kemalist ideolojiyle İslâm dini devletten uzaklaştırılmış, İslâm dışı eğitim ve uygulamalar halka zorla dayatılmış, Müslüman halkın alfabesinden, kılık kıyafetinden, medenî kanununa kadar zorla değiştirilmiş, şapka giymeyen Müslümanlar asılmış, şehirler topa tutulmuş… Yıllarca nice Müslümanlara sırf taktığı sarık, yazdığı yazı yüzünden zulüm ve işkence edilmiş, jandarma baskınlarında Kur'an-ı Kerim'ler toprağa gömülmüş, camiler ahır yapılmış, Müslüman kadının örtüsüne el uzatılmış…

Anlayacağınız, hilâfetin ilgasından İstiklâl Mahkemeleri’nin kurulup şapka giymeyenlerin asılmasına, İslâm harflerinin yasaklanmasından, tekbir, ezan, kamet, sala ve hutbenin Türkçeleştirilmesine, hac ve umrenin yasaklanmasından Ayasofya'nın müzeye çevrilmesine, Müslümanlara zorla gâvur kisvesinin giydirilmesinden cami ve mescitlerin ahıra çevrilmesine, tekkelerin kapatılmasından Kur'ân-ı Kerim’in basılmasına, dinî eğitim verilmesinin yasaklanmasından vakıfların kapatılmasına, Batılılaşmanın hedef haline getirilmesinden, Allah’tan ve ahlâktan bahsedilmesinin yasaklanmasına kadar türlü faaliyetlerde bulunulmuş. Ve bugün, İslâm’a karşı atılan bu adımların müsebbibinin hutbelerde anılması talepleri karşılığında Diyanet’in ezikçe tavrını görüyoruz.

Camiyle, namazla, İslam’la işi olmayan ve her fırsatta dine olan nefretlerini göstermekten çekinmeyenlerin hutbeye müdahale etmeye ve CHP eski genel başkanının isminin hutbede geçmesini istemeye kalkmasının sebebi, karşılarındakileri, yani Müslüman gördüklerini “buranın hâkimi biziz” diyerek ezmek ve aşağılamak...

Her şey bu kadar açıkken ve yapılan İslam düşmanlığı bu kadar aşikârken CHP eski genel başkanını “değerimizdir, onların eline bırakamayız” gibi absürt bir mantıkla göklere çıkarmak, İslam düşmanlarının eline koz vermekten ve laik batıcı rejimi yaşatmaktan başka bir şey değildir.

Ezik duruşu sebebiyle Kemalistlerin hedefinde olan Ali Erbaş’a İslâm büyüğü Abdülhakîm Arvâsî Hazretlerinin şu ifadelerini hatırlatalım:

“Bunu bilerekten “habis rûh”a muhabbet eden kâfirdir. Bilmeyenler, ma'zurdur. Bilmemek ise imkânsızdır; meğerki kör ola. Bunlara buğz ve düşmanlık büyük ibadettir.”