Op. Dr. Salih Selman, katıldığı bir programda Müslüman avına başlandığı 28 Şubat döneminde kendisinin de doktor olduğu halde Çapa’dan kovulduğunu anlattı. O dönem sadece iki-üç günlük bir sakalının olduğundan bahseden doktor Selman, Kemalist zihniyetin İslam düşmanlığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Her yönden kendisini zenginleştiren, tıp ilminin yanında, İslami ilimlere vakıf olan, hafız, üç dil bilen, yedi ayrı dalda spor yapmış olan Op. Dr. Salih Selman 28 Şubat döneminde yaşadığı hadiseyi anlattı:

“Sakalımdan dolayı Çapa’dan kovulmuştum. 28 Şubat dönemi, iki üç günlük sakalı olanlar hemen atılıyor. Çapa’dan kovulduktan sonra Haseki’ye başladım. Orada da ‘Bugün böyle geldin ama yarın kes. Seni burada bu şekilde tutamayız.’ dediler.

Hanımla evlendiğimizde hiçbir eşya almamıştık. Babamdan kalan yer yatağında yatıyoruz. Yani hiçbir takım almadım. Camide İskenderpaşa’da pilavla düğünü yaptık. İlme vakit ayırmayı seçtim. Hanıma, ‘Sakal yüzünden beni atabilirler, ne düşünüyorsun’ dedim. Hanım da ‘Allah rızkımıza kefildir, ben senin sakalını kes diyemem’ dedi. Bu sefer Mevlâna hazretlerinin ‘secdelerde çok kapıyı çal’ cümlesi var ve beni yetiştiren Ahmet Akın Çığman hoca var -bir ömrünü bu işe adamış, beni de her sabah Arapça ve fıkıh derslerine hazırlamış biri- Yasin’deki ‘vecealna min beyni eydihim…’ ayetini oku seni görmezler dedi. Dedim sadece bu da olmaz hocam ben bir de dünya sebebine yapışayım. Hem dualar ediyorum hem de o sırada Çapa’nın iki kat altında ‘ele cephe’ çalışmalar var. Öğrenmişler, geliştiriyor hocalar. Oraya gideyim de bu işi öğreneyim buradan kaybolayım. O şekilde de yaptım. Haseki’ye geldim fakat oda yok. Bir yer buldum, hani sarhoşlara 11-12’de müdahale ediyoruz, adamın bir yerini dikiyoruz ama adam yayılacak, yine çarpacak yere. Onları ayıltmak için beklediğimiz bir merdiven altı gibi bir yer var. Hiç kimse görmüyor orayı. Burayı bana verin, sabah namazında buraya girer, hiç kimseye gözükmem dedim. Gözükmeyeceksen olur dediler. O işi yapmayı orada öğrendim. O zamanlar da sevk sistemi var. Hasta sevk sistemiyle bir yerlere gidiyor. Haseki’de ilk defa ‘ele cephe’ yapıldı. Dolayısıyla bana Ankara’dan, Tekirdağ’dan sevkle hasta gelmeye başladı. Bir yerin aleti bozulsa bana geliyorlar. Ben orada gizlenerek tedavi yaptım. Dışarıdan bir doktor olarak biliniyorum, bu işi yaptığım biliniyor ama sakallı olduğum bilinmiyor.”

Salih Selman Kimdir?

1963 yılında İstanbul’un Kadıköy ilçesinde dünyaya gelen Salih Selman, 61 yaşındadır. Aslen İstanbullu olan Selman, güzel sanatlar akademili bir anne ile Albay bir babanın oğlu ve jandarma komutanı bir dedenin torunudur. Ortaokul dönemlerinde geçirdiği bir göz operasyonu sonrasında doktor olmaya karar vermiştir.

İlk ve orta öğreniminin ardından Saint-Joseph Fransız Lisesi’nden mezun olan Selman, lise eğitimini tamamen Fransızca olarak almış ve hocalarının büyük bir bölümünü de papazlar gerçekleştirmiştir.

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’ni başarı ile tamamlayan Selman akademik yolda kariyerine devam etmiştir. Üniversite eğitiminin ardından İstanbul Üniversitesi’nde Genel Cerrahi üzerine yüksek lisans yapan Selman, doktorasını tamamlamıştır.

Salih Selman, iyi derecede 3 dil bilmektedir.

Dini bütün bir ailede yetişmeyen Selman, İslami anlamda şuuru üniversite yıllarında kazandı. Namaza başlaması da bu dönemde gerçekleşti. İlerleyen yıllarda da hocalık yapmaya başladı. Üniversite döneminde bir yılbaşı etkinliğine içkili olduğundan dolayı katılmadı. Arkadaşlarını da katılmamaları konusunda teşvik ettiğinden dolayı hocaları tarafından cezalandırıldı. Çoğu kez de eğitimi konusunda önüne engeller çıktı.

Eğitim hayatının ardından Çapa Tıp Fakültesi’nde göreve başlayan Salih Selman’ın görevi sakallı olduğundan ve kız kardeşinin başörtüsü yüzünden sonlandırıldı. Verdiği bir röportajında işten atılma sürecine yönelik olarak buna sebebiyet veren hocanın ünlü yüzücü Derya Büyükuncu’nun babası Yılmaz Büyükuncu olduğundan söz etti.

Daha sonrasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzun yıllar boyunca çalıştı. 10 yıl süresince bu hastanede görev alan Selman’ın buradaki işine de son verildi. Şimdilerde İstanbul’un Fatih ilçesinde kendisine ait bir muayenehanede görevine devam etmektedir.

Spor dalları ile de yakından ilgili olan Selman, 7 ayrı dalda spor yaptı. Özellikle güreş sporunu profesyonel olarak oynayarak bunda başarı yakaladı ve çok sayıda ödül ve madalya kazandı.

İslami hassasiyetine yaşamının ilerleyen süreçlerinde de devam eden Selman, 40 yaşında hafız oldu.

Şule Selman Kimdir?

Meslektaşı Şule Selman ile 1992’de dünya evine giren Salih Selman’ın bir kızı ve bir oğlu vardır. Eşi Şule Selman, jinekoloji uzmanıdır. Oğlu Dünya Karate şampiyonu ve avukat, kızı ise psikologtur.