Fatih Medresesi’nin açılmasına canı yanan Cumhuriyet’in köşe yazarlarından Orhan Bursalı, kin ve nefretini, yalan yanlış bilgilerle medreselere kustu.

Nice İslam alimlerinin, hikemiyatçılarının, kaşiflerin yetiştiği ve Batı’ya da medeniyet aşıladığı İslam medreseleri için Batıcı laik Orhan Bursalı, medreselerin vasfını ve Osmanlıyı aşağıladı.

Orhan Bursalı, 1 asır boyunca Batı’ta yamanmaktan başka hiçbir şey yapamayan ve hiçbir eser veremeyen, dilde, tarihte, ilimde, fikirde geri kalan Cumhuriyet’in farkında değil ki, 60 yıllık tarihiyle dünyaya medeniyet götüren, her alanda eser ve alim çıkaran Osmanlı’yı aşağılıyor.

Bursalı yazısında kinini şöyle kusuyor:

“Medreseler ki Osmanlı’nın çağdaş bilgi ve teknoloji ile donatılmasında en büyük engelleri oluşturdu. Medrese, hiçbir zaman üniversite olmamıştır.

Medreselerde, dünya çapında bir din âlimi, dünya çapında bir felsefeci, dünya çapında İslama yorum getirecek bir tek adam bile çıkmamıştır.

Bırakın bir çağdaş bilim insanını...

Çağdaş bilimcilerimiz medrese dışında Osmanlı’nın sonlarına doğru yaşanmaya başlanan reform-demokratik süreçlerde yetişmeye başlamıştır. Bu dönemler de insanlarımızın dünyaya gözlerini açtıkları ve batmakta olan Osmanlı’yı nasıl kurtarırız düşüncesinin parladığı zamanlardır.

Medrese, Osmanlı’ya yönetici insanlar, ulema yetiştirmiştir. Ülke çağdaş eğitimden uzak kalmış, tarikat ve benzeri kuruluşlar ülkenin ve halkın yeni ve çağdaş bilime ulaşmasını engelleyen kurumlar olarak işlemiştir.

Açılışı yapılan Fatih Medresesi ve diğer benzerleri, ülkeye ne katmışlardır?

Türkiye Cumhuriyeti çağdaş bir toplum için gerekli tüm adımları attı.

Bugün ülkemizde bilimde ve teknolojide bazı yaratıcı insanlarımız çıkabiliyorsa, bu sayededir.

Bugünkü iktidar, üniversite uygulamalarıyla, aslında kazanımlarımızı da gelecekte var etmemiz gerekenleri de ezip duruyor.

DİB’de oturan zatın üniversitelere birer medrese kafası aşılamaya çalışması, iktidardan aldığı büyük destek ve iktidar yandaşlarının modern bilime ve eğitime yaptıkları saldırıları, buna paralel olarak cami ve medrese açılışlarında Atatürk’e saldırmayı bir kural haline getiriyor.”