İstiklal Caddesi'nde meydana gelen PKK saldırısının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri, ülke tarihinin en büyük hava harekatı olan Pençe Kılıç'ı başlattı.

Hava harekatı sonrası PKK alçakça Gaziantep ve Kilis'in sınır ilçelerindeki sivillere roket attı. Bu saldırılara misli ile karşılık verilirken, Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 'Karadan da en yakın zamanda tepelerine bineceğiz' diyerek harekatın mesajını verdi. Türkiye dün gece PKK/YPG'nin Kamışlı'daki kamplarını, eğitim alanlarını ve petrol rafinerilerini vurdu.

Türkiye'nin ilk kez PKK/YPG'nin kontrolündeki petrol tesislerini vurması büyük yankı uyandırdı. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç.Dr. Murat Yeşiltaş, Türkiye'nin petrol rafinerilerini vurarak olası harekat öncesi stratejik amacını anlattı.

AĞAR: PKK'NIN İRADESİNİ VURUYORUZ

Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Sabah habere yaptığı değerlendirmede, "Sadece petrol tesislerini vurmuyoruz." diyerek şu ifadeleri kullandı:

PKK'nın irade ve menfaat ürettiği, toplum üzerinde hükümranlık ürettiği alanları vuruyor. Aslında YPG/PKK'nın iradesini vuruyor. Bu tür harekatlardaki en önemli hususlardan bir tanesi de, terör örgütünün toplum üzerinde kurmuş olduğu iradeyi kırmaktır. Toplum ile terör örgütü arasında bir etki gerçekleştirmektir. Oradaki halk bir şekilde PKK'ya boyun eğmiş durumda. Oradaki halkın PKK'ya karşı öncelikli olarak kafasında soru işaretleri uyanması, sonra öfkenin nefretin uyanması, sonra da bir şekilde baş kaldırması, onun iradesini tanımaması amaçlanıyor.

"ZIRHLI ARAÇLARINI, ARAÇLARINI KULLANAMAYACAKLAR"

Ağar, petrol rafinerilerinin vurulmasını şu çarpıcı sözlerle yorumladı:

Bir başka boyutu da, oradaki rafineriler üzerinden çok büyük gelir elde ediyor. Hem kendisi o petrolü kullanıyor hem Esad rejimine, şuna, buna satıyor. Çok büyük gelir bu. Bu rafineriden üretmiş olduğu petrolü olası bir mücadele sırasında Türkiye'ye karşı kullanacaklar. Bu imha edildiği takdirde olacak şey şu; zırhlı araçları yürütemeyecekler.

"LOJİSTİK AĞLARINI PARÇALIYORUZ"

Ağar, "Hem gelir kaynağını ortadan kaldırıyor, hem olası bir harekatta kullanacakları lojistik ağını parçalıyor. Bir tarafı ile de menfaatini kesiyor. Para kazanıyorlar sonuçta bu işten." dedi.

"YENİ BİR DURUMA İŞARET EDİYOR"

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Murat Yeşiltaş ise, "Türkiye'nin bugüne kadar ki operasyonları düşünüldüğünde bu çok dikkat çeken bir unsur değildi. Türkiye bu noktada pek bir hedefleme yapmadı. Ancak bu yeni bir duruma işaret ediyor. Önümüzdeki süreçte düzenlenecek operasyon veya operasyonlarda hem Türkiye'nin Suriye politikası, terörle mücadelesi açısından yeni bir aşamaya işaret edecek." dedi.

"PKK/YPG'NİN KADERİNİ ETKİLEYECEK"

Yeşiltaş sözlerini şöyle sürdürdü:

Terör örgütünün geleceği, hatta kaderini etkileyecek. Başta ABD olmak üzere diğer aktörlerin YPG konusundaki tavırlarına da tesir edecek. Türkiye artık mevcut durumun sürdürülemezliğini net bir şekilde ortaya koymuş durumda.

"SALDIRILARINI BU PARA İLE MOBİLİZE EDİYORLAR"

"YPG/PKK'nın son yıllarda petrolden çok büyük gelir elde ettiğini biliyoruz." diyen Yeşiltaş, "Bu örgütün finansal kaynaklarının konsolide olmasını, sağlamlaşmasını sağlıyor. Bu para ile de Kuzey Irak başta olmak üzere Türkiye'ye yönelik saldırılarını mobilize etme imkanı sağlıyor." dedi.

Yeşiltaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Buradan ciddi bir ekonomik fayda ve gelir var. Bunu ABD'nin denetimi ve gözetiminde yapıyor. Tekerlekli bir hat oluşmuş durumda. Buradan çıkarılan petrol tankerler ile taşınıyor. Rejime satılıyor, Kuzey Irak'a gidiyor. Kaçakçılık için kullanılan bir petrol sözkonusu. Bundan gelir sağlayan uluslararası aktörler de var.

"TÜRKİYE, ABD VE BÜTÜN AKTÖRLERE DOĞRUDAN MESAJ VERİYOR"

ABD'nin işaret ettiği bazı şirketler var, bunlar da bundan gelir sağlıyor. Türkiye'nin hedef aldığı petrol kuyuları bütün aktörlere aslında mesaj veriyor. ABD'ye doğrudan mesaj veriyor. Onun kontrolünde, onun şirketleri ile yapılan çıkarma ve satış faaliyeti var. Bu doğrudan bir mesaj. PKK'nın bölgede yaşama alanı da oluşturamayacağının mesajını veriyor.

Yeşiltaş, Türkiye'nin terör örgütünün devam etmesi halinde diğer kuyuları da vurma iradesini ortaya koyduğunu belirtti.

Yeşiltaş, "Türkiye, daha fazla devam ederseniz, bir değil, iki değil diğer kuyuları da hedef alırım gibi doğrudan bir mesaj da veriliyor. Eğer bu devam ederse Türkiye, bu tür altyapıları daha fazla hedef alabilir." dedi.

"ABD'Yİ TERCİH YAPMAK ZORUNDA BIRAKIYOR"

Yeşiltaş son olarak ise, "Türkiye'nin operasyonu, attığı her adım ABD'ye bir mesaj. ABD'nin bu mesajı algılamaması sözkonusu değil. Türkiye, 'Artık YPG'yi desteklemekten vazgeç, ben bunun hayatta kalmasına müsaade etmeyeceğim' diye ABD'ye mesajını bildiriyor. Ben Türkiye'nin ABD'yi tercih yapmak zorunda bıraktığı şeklindeki fikre katılır ve onaylarım." ifadelerini kullandı.