Boğaziçi Üniversitesi ve ODTÜ başta olmak üzere birçok üniversitede LGBTİ’lerin yaptığı protestolara ilk destek veren sol gruplar oluyor; hatta bu LGBTİ’lerin ekserisi de kendisini “solcu” olarak tanımlıyor. Bugün solcu geçinenler “madem fikir namusumuz yok, kendi namusumuzu da boş verelim gitsin” demiş olacak ki, solun âdeta ilahlaştırdığı Marx ve Engels eşcinselliğe kökten karşıyken, Sovyetlerde eşcinsellik yasaklanmışken bugün bu sapıklıklarını alenileştirmeye kalkıyorlar. Zira bu sayfada paylaşacaklarımız, Türkiye’deki günümüz solcu geçinenlerinin aslında solcu dahi olamadıklarını gösterir nitelikte vesikalardır:

Engels’ten Marks’a mektup (22 Haziran 1869)

Bana gönderdiğin ibne (Karl Heinrich Ulrichs’in (1) Türkçesi: «Sahte Dindar Oğlancı ve İbnelerin Özgür Düşünce Kampı» isimli kitabından bahsediyor.) çok tuhaf bir şey. Bunlar son derece doğal olmayan ilhamlardır. Oğlancılar kendilerini saymaya başlıyor ve devlette bir güç olduklarının farkına varıyorlar. Yalnız örgütten yoksundular, fakat görülüyor ki zâten gizlilik içinde bir örgütleri varmış. Rösing’den (2) Schweitzer’e(3), eski ve yeni partilerde bu kadar önemli adamları olduğundan başarıyı ıskalamaları mümkün gözükmüyor. Guerra aux cons, paix aus traus-de cul (A.larla savaş, g.tlerle barış) herhâlde sloganları olacak. Şahsımca biz, bu parti kazandığında kazananlara fiziksel bir hürmet gösteremeyecek kadar yaşlı olduğumuz için şanslıyız. Ama gençler! Bu arada sâdece Almanya’da böyle bir arkadaşın öne çıkması, bu pisliği teoriye dönüştürmesi ve dâvet sunması mümkün olabilir. Ne yazık ki «o biçim» olduğunu itiraf cesâretini kendinde bulamadı, yine de bir seferinde yanlışlıkla ifâde ettiği gibi «önden» yapmıyorsa da «önden yapıyormuş gibi» davranmak zorunda. Ama Kuzey Alman Cezâ Yasası, droits du cul (G.t deliği hakkı)’nı tanıyana kadar bekle, o zaman tavrı değişecek. O zaman bizim gibi, kadınlara çocukça meyilleri olan «önden» insanları için durum oldukça kötü olacak. Eğer Schweitzer faydalı olsaydı, bu fayda kesinlikle bahsi geçen; garip, onurlu beyefendiden yüksek yerlerdeki ibneleri öğrenmek olurdu. Ki bir ruh kardeşi olarak bu onun için pek de zor olmazdı.

Dipnotlar:

1- İlk eşcinsel hakları aktivisti, Alman yazar. Kitap İngilizce’ye «The Riddle of Man-Manly Love: The Pioneering Work on Male Homosexuality» ismiyle çevrildi.

2- Alman diplomat, ateşe.

3- Katolik ve aristokrat bir ailede büyüdü. Lassalle ekolünün temsilcisiydi. Lassalle’in ölümünden sonra 1864'de Alman İşçileri Genel Birliği’nin başkanlığına seçildi. Eşcinsellik suçundan tutuklandı.

Sovyetlerde eşcinsellik yasaklanıyor

15 Eylül 1933 yılında OGPU (1) Şef Yardımcısı Yagoda, (2) Stalin’e devlet güvenliği meselesi olarak eşcinsellik aleyhinde yasama ihtiyâcının olduğunu belirten bir rapor yazdı, raporda: «…Bizzat eşcinseller tarafından işletilen; salonların, merkezlerin, âlemlerin ve batakhânelerin düpedüz câsusluk odalarına dönüştüğü, eşcinsel aktivistlerin sosyal bir sınıfmış gibi davranarak açıkça karşı devrimci hedeflerde bulundukları, çeşitli sosyal katmanlardaki genç erkekleri kurnazca demoralize ettikleri, hattâ orduya ve donanmaya sızmaya çalıştıkları tespit edilmiştir…»(3) diyordu. Yakın zamanda bu sebeple Moskova ve Leningrad’daki «eşcinsel organizasyonlara» yapılan baskınlarda 130 kişinin tutuklandığı kaynaklarda yer alıyor. Stalin: «Bu alçaklar örnek bir cezâ almalı ve ilgili yol gösterici kararnâme mevzuatımızda bulunmalıdır.»(4) notuyla birlikte Yagoda’nın mektubunu politbüro meslektaşı Kaganovich (5)’e gönderdi. Nihâyet erkek eşcinsel eylemler Sovyetler Birliği’nde ilk kez, anti-sodomi yasasının 1934 yılında (SSCB Cezâ Kânunu’nun 154a maddesi) kabul edilmesiyle resmen yasa dışı hâle geldi. (6) Bu yasa iki parçadan oluşuyordu: İlk parça 154a — I/ Rızâya dayalı ağır eşcinsellik suçu (3 ilâ 5 yıl arasında hapis cezâsı) ve ikinci parça 154a — II / Rızâya dayalı olmayan ağır eşcinsellik suçu. (5 ilâ 8 yıl arasında hapis cezâsı)[9]

Dipnotlar:

1- Sovyetler Birliği gizli polisi.

2- Genrikh Grigoryevich Yagoda, 1934'ten 1936'ya kadar Sovyetler Birliği’nin güvenlik ve istihbârat birimi NKVD’nin başkanlığını yaptı. 1938 yılında Troçkicilik suçundan idam edildi.

3- Dan Healey, Homosexual Desire in Revolutionary Russia: The Regulation of Sexual and Gender Dissent, s.184.

4- Dan Healey, Homosexual Desire in Revolutionary Russia: The Regulation of Sexual and Gender Dissent, s.184.

5- Moskova’da yaşayan, İngiliz komünist. Mevzu bahis açık mektubu yazmasının bir sebebi de Aralık 1933 ve Mart 1934 târihleri arasında Moskova’da eşcinsellere yapılan polis baskınlarında Rus sevgilisinin kaybolmasıdır.

6- Dan Healey, Homosexual Desire in Revolutionary Russia: The Regulation of Sexual and Gender Dissent, s.185.

7- Якубович М. И. , Кириченко В. Ф., Советское уголовное право, s.342.

Gorki’ye göre eşcinsellik

23 Mayıs 1934'te Правда (=Pravda) ve Известия’da (=İzvestiya) yayınlanan Maksim Gorki’nin (1) «Prolater Hümanizm» isimli makâlesi, rejimin erkek eşcinselliğinin suç olarak kabul edilmesine ilişkin yaptığı ilk kamuoyu açıklamasıydı. Gorki’ye göre böyle sapkın tartışmaların sebebi muhalif ideolojilerin Sovyetler Birliği’nde; üreten, savaşan, sağlıklı genç erkekleri ahlâken çökertmek ve güçsüzleştirmek istemesiydi. Eşcinsellerin komünizm için mücâdele edemeyeceklerini, onların gençleri yozlaştıran sapkınlar olduğunu söylüyor, hattâ bunun bir faşist hastalığı olduğundan bahsederek: «Eşcinselliği yok et, faşizm yok olacaktır.»(2) diyordu.

Dipnotlar:

1- Sosyalist gerçekçi edebî akımın kurucusu, Rus ve Sovyet yazarı. Bolşevik devriminde aktif rol aldı.

2- Dan Healey, Homosexual Desire in Revolutionary Russia: The Regulation of Sexual and Gender Dissent, s.188.

Baran Dergisi 734. sayı, 2021