Selime Hatun Camii imamı Osman Gökrem… Yaptığı işlerle hem imamlara hem de topluma güzel örnek oluyor. İmamlığı sadece namaz kıldırmaktan ibaret gören birçok imamın aksine o imamlığın gerekliliğini yerine getiriyor.

İmam Osman Gökrem, Selime Hatun Camii’nden hayata, ailelere, sokakta kalanlara, zorda kalanlara dokunuyor, dertleriyle dertleniyor ve ihtiyaçlarını karşılıyor.

İmam Gökrem, her cumartesi fakirlere, kimsesizlere; çorba, çay, simit ikramında bulunuyor, elbise ve tıraş imkânı sağlıyor. Ailesi ile barışmak ve buluşmak isteyenlere ise yardımcı oluyor.

Caminin duvarına astığı duyuruda da şunlar yazıyor:

“7/24 banyo ve lavabo açıktır. (Ücretisdir)

Her cumartesi fakir, fukara, sokakta yaşayan kimsesizlere çorba, çay, simit, elbise ve tıraş imkânı sağlanmaktadır.

Sokakta kalan fakat çalışmak isteyenler iş bulduklarında 30 gün barınma imkânı sağlanmaktadır.

Ailesi ile barışmak ve buluşmak isteyenlere yardımcı olunmaktadır.

Camimizde banyo yapabilirsiniz. Berber hizmeti alabilirsiniz. Elbiseye ihtiyacınız varsa bizden alabilirsiniz. Ailenizle probleminiz varsa size aracı olabiliriz.”

“Namaz kıldıran memur anlayışı imamlık değildir”

Selime Hatun Camii imamı Osman Gökrem, imamlığın vazifelerini şu cümlelerle hatırlatıyor:

“İmam, önder, ön açıcı, kolaylaştırıcı ve insanları kucaklayan anlamına geliyor. “Bir imamın görevinin dışında” tabiri bize son zamanlarda yerleşen tabirdir. İslam’ın özünde imamın vazifesinden biri de bu unutulmuş öğelerdir. Peygamberimizin hayatına baktığımız zaman bütün insanları kucakladığını ve herkese yardım ettiğini görüyoruz. İnsanların sıkıntısını azaltır, giderir ve sevinçlerini paylaşır, yanlarında bulunurdu. Namaz kıldıran memur anlayışı imamlık değildir. Toplumun da imama namaz kılan memur gözüyle bakması imamın vazifesini daraltmış olur. Dolayısıyla sosyal bir cami, sosyal bir imam, sosyal bir insan olmak gerekir. Biz de bu vazifenin bir ucundan tutmaya çalışıyoruz.”

“Cami bütün insanların toplandığı yerdir”

İslam medeniyetinin ahlakını, inceliğini göstermeyi amaçladıklarını belirten Gökrem hoca, “Bizden asırlar önce imamlık görevinde bulunan insanlara baktığımız zaman, bizim yaptığımız görevlerin çok çok üstünde işler icra ediyorlar. Mesela bakınız büyük camilere. Etrafında imarethanesi, yemekhanesi, şifahanesi, misafirhanesi, hamamı, çeşmesi vardır. Bir bütün halde hepsini kapsamaktadır cami. Yani külliye şeklindedir ve camiler merkez konumdadır. Bütün insanların acısıyla tatlısıyla toplandığı bir noktadır. Hatta birçok camide vakıflar vardır, göçmen kuşları için hazırlık yapan vakıflar vardır. Kervanların misafir edildiği vakıflar vardır. Biz bu üstün medeniyetin bir köşesindeyiz şu an. Bu güzellikler terk edile edile azaldı ve unutuldu. Haliyle yaptığımız bu işleri görenler şaşırıyor. Ben aslında İslam medeniyetinin yaptığı işlerin neredeyse yüzde beşini yapıyorum.” diye konuştu.

Haber: M. Taha İnci