Batının bilgi evreni içinde kaldığımız müddetçe epistemolojik işgalden kurtulamadığımız için eksiklerimizin de farkına varamayacağız. Yeni ilim dallarına olan ihtiyaç; ancak kendi bilgi evrenimiz içerisinde olduğumuzda netleşir. Çağa hâkim olabilmek, zamana nüfuz edebilmek, İslam bilgi evreninde imal edilen bilgi ile mümkün olur. Son asırlarda zamana nüfuz edemediğimiz için zamanın dışına savrulduk, birçok sahada yeni ilimlere olan ihtiyaç zaruret noktasına gelmiştir. Yeni ilimlerin kuruluşu bir kök telakkiye dayanmalıdır; bu şu anlama gelmektedir; ağacın köküne mutabık meyvelerin bahçemizde yetişmesidir. Kendi kökünden kopan ağaç meyve veremez kurur. Bilgi de kendi temellerinden kopunca savrulma kaçınılmaz olur. Kökten başlayarak, meyveye kadar olan sürecin, ontolojik ve epistemolojik bir bütünlük arz etmesi gerekir.

Önce ilim telakkimize dönmek, batının bilgi evreninden kurtulmak, sonrada kendi bilgi evrenimizi kurarak ilimler tasnifi ve yeni ilimlerin kuruluş aşaması şeklinde gerçekleştirmek zorundayız. Yeni ilimlerin kurulması ihtiyacı aynı zamanda bir idrak sürecinin neticesinden kaynaklandığı için tekrara mahkûmiyetten kurtuluşu da nazara vermektedir. Kadim müktesebatımızda yeni ilimlerin kurulmasına kaynaklık edecek devasa bir birikim mevcuttur. Kadimdeki bu irfan birikimi, kurulacak yeni ilimlere de kaynaklık teşkil edecek bir hacim ve derinliktedir.

Batı bilgi evreni materyalist bir havzada deveran eder, dolayısıyla ahlaktan kopuktur. Batı bilimlerinin temelinde materyalist bir zemin vardır; dolayısıyla tüm disiplinler, materyalist felsefenin bilimsel çocuğudur. Dünyayı materyalist bir mihrakta anlamlandıran batı felsefesinden neşet eden bilimsel disiplinler, önümüze pozitivist bir dünya resmi serdetmektedir. Batı bilgi evrenini, bilim telakkisini temelden reddederek, “La” süpürgesi ile ruhlarımızdaki yabancı tesir örümceklerini süpürerek, temelden tesviye ve tasfiye ederek “İllallah” diyerek, vahiy merkezli bilgi anlayışımızı inşa ve ihya etmeliyiz. Nazari vatanımıza avdet etmeden temel meselelerimizi çözmek muhaldir.

Makalenin tamamı için TIKLA

Bülent Civan