Dataseksüeller kimlerdir, kimlere dataseksüel diyebiliriz? Bu kavramı dar bir şekilde tarif etmek gerekirse; “şahsî hayatları hakkında saplantılı şekilde bilgi toplayan insanlar” diyebiliriz. Daha geniş bir şekilde tarif etmeye çalışacaksak, “üstüne vazife olmayan, hudut tanımaz bir inatla, enformasyon akışı içerisinde kendi benliğini kaybetmiş insanlar” diyebiliriz.

Ne yazık ki, böylesi insanlara rastlamamak mümkün değil. İyi bir hayat yaşamak kaygısından uzak bu protezleşmiş çoğunluk, biraz düşünmeye yeltenecek olursa “bilgi”den uzaklaşacağını düşünürler. Bilgi onlar için “veri”den ibarettir. Hayal güçleri kısıtlıdır, dijital bir oyunda, oyuncu tarafından kontrol edilmeyen, kendince görevleri olan ve bunların dışına çıkamayan karakterlere benzerler. Dilemek ve yapmak diye tarif edebileceğimiz şeyi, gerekli iradeyi gösteremezler. “Okumuş cahiller” bile bunlardan daha iyidir. Dataseksüeller, teknolojik birer alet gibidirler, çalışmazlar, tutukluk yapar, aksarlar. Akıllı cihazların bir uygulaması hâline gelmişlerdir, neyi beğendikleri, neyi yorumladıkları sizi ilgilendirmediği gibi toplumu da ilgilendirmez. Onlar, sistemin ürettiği, sisteme entegre olmuş birer virüstürler. Anlıyor gibi yaparlar, anlamazlar. İlerliyor gibi yaparlar, hep aynı duvara çarpıp, geldikleri yere geri dönerler. İnsanî şeyler, daracık fanuslarında titreşime sebep olsa da, hemencecik en iyi bildiği şeyi yapmaya devam ederler; “statik tekamül” illüzyonunun figüranlarıdırlar. Ruhlarının hazin çığlıklarını “depresyon” olarak nitelendirirler, ilaç bağımlılarıdırlar.

Çabuk endişelenirler, sakinliklerini koruyamazlar. Dataseksüellerin ihtirasları yoktur, hiç denilecek kadar az üzülürler, mutlulukları bir “bildirim” kadar uzaktadır. Önüne gelen her şeye “beğeni” gönderirler, dijital ruhbanlar her şeye “amin” der.

Bunlara kızmayın. Sizi dinleyeceklerini düşünüyorsanız çağımızın bu katı yüreklilerine birkaç güzel şey aşılamaya çalışın. Baktınız olmuyor, hemen uzaklaşın. Zehirli baldıranlara bakıp, başak çıkmasını isteyenlerden de olmayın.

Görüş: Oğuz Can Şahin