Sıradan vatandaşın ismini pek bilmediği birtakım kurum ve kuruluşlar arasında basına yansıyan bir tartışma yaşandı. Kısa adı EPGİS olan “Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası” ile kısa adı EPDK olan “TC Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu” ardından 9 Mart 2022 günü gerçekleşen tartışma, Ukrayna’daki “şey” üzerinden petrol fiyatlarının artması, akabinde de bunun benzin ve motorin fiyatlarına “yansıtılması” yani zam yapılması üzerine çıktı.

Neredeyse bir hafta boyunca her gün “zam” yapılması, bahsi geçen gün de, aynı gece bir zammın daha geleceğinin EPGİS tarafından duyurulması üzerine, EPDK başkanı Mustafa Yılmaz CNN Türk’ün yayına katılarak “zammı tasfiye ettim” dedi. İptal yerine tasfiye kelimesini kullanması elbette ilginç.

Bunun üzerine EPGİS kendi tivitır hesabından, “başkanımız atanmış değil, seçilmiş bir kişidir” diye başlayan açıklama yaparak, “işveren sendikası olduklarını, zam yapma yetkileri olmadığını” söylemiş, EPDK başkanı Mustafa Yılmaz’a hodri meydan demiş ve “hakkımızda suç duyurusunda bulunun, herşey açığa çıksın” diyerek açıklamasını tamamlamıştı.

Vatandaşların ismini ve işlevini pek bilmediği ve açıkcası da takmadığı (takılan yer zamlardır ve bu hususta da o kurum bu kurum bakmaz, direkt hükümetin başına bakar tabii olarak) bu iki kurumun tartışması sonrasında zam yapılmadığı gibi, indirimler yapıldı ve halen de yapılıyor.

Şimdi gelelim zammı kim yapıyor meselesine.

EPGİS gibi kuruluş gayesi isminden belli bir sendikanın petrol ürünlerine zam yapması düşünülemez tabii ki. Yapılmış zamları veya indirimleri sendika üyelerine duyurmakla yetiniyorlar.

EPDK mı yapıyor zammı?

Bu kurum da “elektrik, doğal gaz, petrol ve LPG’nin, yeterli, kaliteli, sürekli ve düşük maliyetli şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için bağımsız bir düzenleme ve denetim” ile uğraşıyor.

EPGİS de, EPDK da zammı yapan kurum değil!

Kim yapıyor o halde zammı?

Basit!

Rafineri yapıyor!

Hangi rafineri? Veya rafineriler?

Şimdi iki rafineri şirketi var memlekette; aslında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na ait Batman Rafinerisi ile kısa adı ATAŞ olan Anadolu Tasfiyehanesi Anonim Şirketi’yle dört rafineri şirketi olacaktı ama bunlar ezildiler.

Şu anda TÜPRAŞ ve 2011’de temeli atılıp 2018’de ilk mamülü üreten STAR RAFİNERİ var sadece.

STAR Rafineri, Azerbaycan merkezli SOCAR'ın Türkiye iştiraki SOCAR Turkey Enerji A.Ş. tarafından 6,3 milyar dolar yatırımla gerçekleştirildi. İlk ürünü verdiği sene sanayi devleri arasına katılmış olsa da, bu sadece ortada dönen rakamın büyüklüğünü göstermektedir, vergi açısından. Fakat yıllık 10 milyon ton petrol işleme kapasitesine sahip olsa da, piyasadaki rakibi TÜPRAŞ’ın yanına dahi yaklaşamamaktadır. Türkiye’nin yıllık ham petrol ürünü ihtiyacının 22 milyon ton olduğu düşünüldüğünde, STAR Rafineri şu anda 6 milyon ton civarında işleyebilmektedir, pazarda aslan payı TÜPRAŞ’da kalmaktadır. [Mübariz Mansimov davası akla gelmeli hemen SOCAR deyince; benim aklıma geliverdi işte.]

Pazarda aslan payı kimde ise, fiyatı belirleyen de odur tabiatıyla!

Yani, benzin ve motorine yapılan zamları yapan da işte bu TÜPRAŞ olmaktadır.

Peki bu şirket kimin?

Koç’un!

Gelelim mevzunun başına tekrar o halde.

EPDK başkanı Mustafa Yılmaz, ufak bir araştırmayla dahi sıradan bir vatandaş olan bizim dahi zamları yapan olmadığını, sadece açıklayan olduğunu öğrendiğimiz EPGİS ile niye tartışmaya girdi? Aslında niye EPGİS’nı hedefe oturttu demek daha doğru olacaktır herhalde.

Mustafa Yılmaz televizyonda yaptığı konuşmada sendikanın zam açıklamasına tepki veriyor, makul diyelim, ama zammı asıl yapanı niye açıklamıyor ve tepki vermiyor?

Bunun yanında, Mustafa Yılmaz da aslında sıradan vatandaş tarafından pek bilinmeyen biri. Üstelik bırakın sıradan vatandaşı, savcıların iddianame yazdıkları bilgileri toplamak için başvurdukları “Google”da da hakkında birşey yok, “araştırmacı gazeteciler” dahi zorlanır bilgi bulmaya.

Böylesi durumlarda ilk akla gelen de, “temizlik” yapıldığıdır. Geçmiş 5-10 senede “arama geçmişini temizleme” oldukça revaçtaydı, Mustafa Yılmaz bey de bunu yaptırmış olabilir.

EPDK’da yeralan “özgeçmişi”yle yetinmek zorunda kalıyoruz böyle olunca tabii. Okuyalım:

“- Mustafa Yılmaz, 1966 yılında Gaziantep Nizip'te doğdu. Nizip'teki ortaöğreniminin ardından 1984-1988 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde eğitimini tamamladı. 1989 yılında İstanbul'da serbest avukatlığa başladı.

1993-2004 yılları arasında enerji sektöründe avukat olarak çalıştı.

Bu dönemde bazı sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına katkıda bulundu. Mustafa Yılmaz, 21 Şubat 2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile EPDK Kurul Üyeliğine atandı. 28 Ocak 2010 tarihinde EPDK İkinci Başkanı olarak görevlendirildi. 20 Şubat 2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile EPDK Başkanı olarak atanan Yılmaz, görev süresinin bitimini müteakiben 1 Mart 2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararıyla da EPDK Başkanı olarak ikinci kez getirildi.”

Görüldüğü üzere, 1966’da Nizip’de doğmuş, 1988’de İstanbul Hukuk’tan mezun olmuş. 1989’da serbest avukatlığa başlamış, 1993’de de “bağlı avukat”lığa başlamış; bağlı’lıktan kastım, büroyu kapatıp şirket avukatlığında çalışmaya başlamış olması.

1993 ile 2004 arasında ENERJİ SEKTÖRÜNDE AVUKATLIK yapmış ama “sektör”ün hangi şirketi veya şirketlerinde çalışmış, yazılmamış. Niye? Merak işte!

ENERJİ’deyken de 2004 tarihinde EPDK kurul üyeliğine atanmış; tabii “sektör”den de istifa etmiştir herhalde. 2004’te üye olarak girdiği EPDK’da önce ikinci başkan, sonra da başkan olmuş.

Kısaca, 20 senedir benzin, mazot, LPG zamlarıyla ilgili (denetleyip ‘olur’ veren) kurumun içinde Mustafa Yılmaz bey. Dile kolay! 20 sene!

Peki başka ne biliyoruz hakkında?

Yok! Başka bir şey yok.

Lakin böylesi durumlarda da eşe dosta, tanıyanın kuzeninin yardımcı kadın elemanına veya dedikodulara kulak kabartmak zorunda kalıyorsunuz tabii olarak.

Fakat aynı dönemde ben de başka bir yayın içinde olduğumdan, hafif bir zihin yoklaması yaptım önce, Nizipli olması ve İstanbul Hukuk bilgisi fayda sağladı, dedim acaba o dönem çıkan bir dergiyi hatırladım.

TBMM başkanı “hukuk tarihçisi” Mustafa Şentop’un genel yayın yönetmeni olduğu Teklif dergisinde de bir Mustafa Yılmaz vardı diye hatırlar oldum. Aynı kişiler mi farklılar mı bilmiyorum, ama 2004’te, “babalar gibi satarım”cı Kemal Unakıtan’ın devrinde, “enerji sektöründe çalışan bir avukat” olarak EPDK üyeliğine atanmış olmasını da “camia tanışıklığı”na da oturtmuş olurum herhalde.

Mustafa Yılmaz bey tabii çıkıp “hayır Teklif dergisiyle hiç alakam yok, isim benzerliği” derse de kabul ederim tabii. Nihayetinde sadece hakkında hiç bilgi olmayan biri üstünde “acaba?” yollu tahmin yürütüyorum. Beyana tabiiyim kısaca.

Ama, hazır açıklama yaparsa çıkıp EPDK başkanı Mustafa Yılmaz bey, EPGİS’le boş yere zam tartışması yapacağına, 1993 ile 2004 arasında çalıştığı enerji sektöründeki şirket veya şirketlerin isimlerini de söylerse veya OPET yani TÜPRAŞ’ın da sahibi olan Koç grubu şirketinin avukatlığını yaptığına dair bu yazdığımı doğrular veya yanlışlar ise memnun olurum.

EPDK başkanı Mustafa Yılmaz bey OPET avukatlığından ayrılıp EPDK üyeliğine atandı diye kulağıma gelen bilgiye açıklama yapar mı, bilmiyorum.

Ama 1993’ten 2022’ye kadar yani 29,5 -yirmidokuz buçuk sene Anadolu’nun yakıt ve fiyatlarını oluşturan ve “denetleyen” biri olarak tarihe geçmek var işin ucunda! Az buz birşey değil, “koskoca bir tarih var” orada. Dile kolay!

Bence açıklama yapar. Yapmalı.

Görüş: İbrahim Haceviç