Ya hiçbir şeyden habersizlerin ya kendi hesaplarını görmeye çalışanların elinde Ak Parti’nin “propaganda” (sosyal medya) kısmı!

Takip edenler görmüştür, bugün (24 Mayıs) Ak Partili troller, Erbakan ve MSP idarecileri hakkında 70’lerin ortalarına doğru Almanya kaynaklı uyuşturucu kaçakçılığı iddiasını manşetine taşıyan o günkü gazetelerin kupürlerini gündem yaptılar. Bunun sebebi elbette Sedat Peker’in Binali Yıldırım’ın oğlu üzerine ortaya attığı iddia idi.

Mevzu şu:

Seçilen gazeteler, Hürriyet, Cumhuriyet, Milliyet ve Yeni Asya gazeteleri!

Diğerleri bir yana, Yeni Asya gazetesi o devirde Nurcuların tek gazetesiydi. Nurcuların ekserisi “İslamköylü Nurlu Süleymanı” yani Adalet Partisi ve Demirel’i destekliyordu. Bu noktada o gazetenin (gazetecilik/habercilik şeysinin gereği mesela!) o iddiayı manşete taşımasında problem yok.

Problem, bu manşeti taşıyan gazetenin, niye bu kampanya içerisinde kullanıldığında!

Yeni Nesil gazetesi/grubunda, 80’lerin ortalarında bir kopma gerçekleşti ve Yeni Asya doğdu. (Fazla sürmedi, ondan da kopma oldu, Tahşiye grubu çıktı.) Ak Parti’ye Yeni Asya’nın sert muhalefeti malum. Fakat o dönemki Yeni Nesil de aynı şekilde muhalefet ediyordu MSP’ye; sebebini de yazdık.

Yavuz Bahadıroğlu mesela, Yeni Nesil’dendi ve o manşet atıldığında oradaydı; 17/25’den sonra Ak Parti cenahından yana tavır aldı ayrı mesele. Ak Parti’nin içinde yer alan Nurcu gruplar da, 70’lerde Yeni Nesil okuyorlardı, ama şimdi parti içerisinde bir yerdeler.

Peki durum böyleyken, parti tarafından yapılan kampanyada Yeni Nesil’in manşetinin kullanılmasının manası ve mantığı nedir?!

Geçmişlerinde Özal’la iş tutanlar, parti faaliyetine “küfür” diyenler, Susurluk’a destek olanlar, Demirel’in “usta”lığının eseri olanlar varken, Yeni Nesil’in eski manşetini bugün gündeme getirmek ne demektir?

Sedat Peker’in iddialarından kendilerine, kendi grup çıkarlarına fayda devşirmeye çalışanlar mı var Ak Parti’nin “propaganda/tanıtım medya” kısmında?!

Asıl dikkat edilmesi gereken, bu!

Açtırmayın “pandoranın kutusunu” BİZE, uslu uslu oturun tekke kaçkınları!

Görüş: İbrahim Haçeviç