Demokrasi panayırı...

Evet, şianın işine yaramıştır. Şia ülkemizde çok sinsi hareket eder. “Ne sünniyim ne şiiyim Müslümanım Müslümanım” sözü bile bir Şiileştirme faaliyetinin ürünüdür. Bu sözü söyleyenler hak mezhep imamlarımızı töhmet altında bırakmış olurlar. Mezhep imamlarımızı bölücü olarak suçlarlar. Onların çaba ve gayretlerini, yaşadıkları mücadele ve çileleri yok sayarlar.

Şia propagandasına kendini kaptırmış olan insanlar İran anayasasında yer alan “İran'ın mezhebi Caferiliktir” maddesini dillendirmeyip İran’ın mezhepçilik yaptığını hiç gündeme getirmezler. Müslüman Anadolu insanıyla konuştukları zaman “mezhepçilik yapmamak gerek” diye telkinde bulunurlar. Anadolu insanını zehirleyenlerin kıblesi emin olun Tahran'dır.

İngiliz kazığı Vahabilik doğana kadar iki dünya vardı. Sünni ve Şii. “Ne sünniyim ne şiiyim” diyen, 1400 yıl boyunca yaşayan tüm Müslümanların yoldan çıkmış olduğunu savunmuş olur. Doğru olarak sadece kendisini görür. Sözde Kur’an Müslümanları gibi... Ali Şeriati bile sonuçta seni şiileştirir. Ali Şeriati güya Şii İran dünyasından kaçmıştır. Zannedersiniz ki, Ali Şeriati şii değildir. İşte o zaman zokayı yutarsınız. Cemil Meriç'i bile cezbeden Ali Şeriati’nin ne olduğunu inşallah yakın zamanda "Ehli Sünnet vel Cemaate" nisbetle kendi oluşunu gerçekleştiren Büyük Doğu-İbda dünya görüşü zaviyesinden göstereceğiz. Şunu söyleyelim, Ali Şeriati fikir çerçevesinde de çok yetersizdir. Sizi batıyla karşılaştırıp batıyı derdest ettiği yanılgısı verir. Oysa batıya mahkûmdur. Bu ülkede tahminim Özlem Zengin, Nihal Bengisu Karaca, Ayşe Böhürler gibi tiplerin kafa ve gönüllerinde Ali Şeriati'nin zehri dolaşır. Hakeza Kademciler ve İslâmcı görünümlü feminist kadınların da…

Evet, Ehli Sünnet’in devleti olmalı... Yoksa konuş konuş aynı meseleleri... İt taşlaya taşlaya taş kalmıyor... İş yine şuraya çıkıyor: Devletini kur ağzı olanı konuşturma, itlerle uğraşma...

Şiiler bu ümmetin belasıdır. Irak'ta, Yemen’de, Suriye'de, Filistin’de ve Afrika'dalar... Saddam’a Amerikan şeytanı diyen bu alçaklar Amerika ile birlikte Saddam’ı indirdiler. Amerika, Saddam’ın yerine İran’ın arzu ettiği yöneticileri koydu. Amerika ile yan yana Irak topraklarında Sünni kanı döktüler. Hazreti Ali Efendimizi (haşa) Tanrı olarak gören gulat şia’dan Nusayri Esad 'a yardım için Suriye’ye yerleşip Sünni katliamı yaptılar, 10 yılı geçti katliamlar sürüyor. Şii sapıkların “büyük şeytan” dedikleri Amerika'ya bir kurşun attığını duydunuz mu? Savaştığına şahit oldunuz mu? En önemli komutanlarını öldürdüler gıkları çıkmadı!

Büyük hesaplaşmada karşımızdakilerden biri de şiiler olacak...

Bu hesaplaşma mukadderdir.

Bu hesaplaşmaya hazırlanmayana yazıklar olsun.

Görüş: Bahattin Yeşiloğlu