Dünya değişirken, teknoloji ve internet kullanımı birçok alanda giderek artmakta ve dünya buna bağlı olarak yeniden kurgulanmaktadır. Bu değişimden etkilenen ve revize edilen bir diğer alan ise diplomasi ve uluslararası ilişkiler disiplinidir. Son yıllarda giderek artan sosyal medya kullanımı, büyük kitlelere ulaşabilmek gayesiyle devlet başkanları ve devlet kurumları tarafından da sürekli olarak kullanılmaktadır.

Modern toplumların işleyiş biçimleri, deneyimleri ve etkileşim kalıpları, özellikle 19. yüzyıl içerisinde gazetelerin kitlesel ölçekte dolaşıma girmesi, toplum içerisindeki bireylerin artık bilgiyi talep eder konuma gelmesi ve teknik gelişimlerin iletişim, yöntem ve araçlarını etkilemesi ile büyük değişimlere uğramıştır. Özellikle 20. yüzyılda radyo ve televizyonun toplumun geneline ulaşır hale gelmesi toplumsal deneyim ve etkileşimleri kökten değiştirmiştir. Geleneksel kamu diplomasisi, yönetimlerin dünya kamuoyuna seslenmesiyle alakalıyken, bununla birlikte bilgi vermek, tesir etmek ve adı geçen uygulamaların milli çıkarlar ve uluslararası siyasetin kapsamına girmesi amacını taşımaktadır. Kamu diplomasisi içerisinde iletişim yapılarının oluşturulması ve medya yapılanmaları önemli bir yer tutmaktadır. İletişim yapılarının dijitalleşmesi ve bu yapıların teknolojik gelişim ile hızlı yayılımı, iletişim ve medya yapılarının genişlemesine, bilgi arşivleme ve bilgi niteliğinin artmasına neden olmuştur. Söz konusu unsurlar, siyasetin dijitalleşmesini ve yeni bir kamu diplomasisi anlayışının yeniden şekillendirilmesini gerektirmiştir. Kitlelerin dijitalleşmesi, 21. yüzyılda büyük bir endüstri haline gelmişken, toplumsal dönüşümlerin de temelini oluşturmaktadır. Dijital teknolojiler ve bu alanda yaşanan gelişmeler, toplumsal/kamusal yapıları, yaşam biçimlerini ve insanlar arasındaki iletişim düzlemini farklı bir seviyeye getirmiştir. Dijital iletişim ağlarının oluşturduğu toplumsal yapılanmalar ve sosyal iletişim ağları, ortak bir kamuoyu düşüncesi “oluşturmak” ve bu ortak düşünceyi “paylaşmak” açısından yeni unsurlar ortaya çıkarmıştır.

Siyasi erk, siyasi kurumlar ve yapısal unsurları iktidarın merkezleridir. Bu kişi ve kuruluşlar, iktidar yapılanmalarını sağlamak adına kamuoyunun rızasını almak ve meşruiyetlerini bu rızaya dayandırmak zorundadır. Günümüzde birçok devlet başkanı hem dahili siyasette hem de hariciyede kamuoyunun rızasını kazanabilmek için sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanmaktadır.

We Are Social’ın raporuna göre, 2019 yılının Nisan ayında dünya toplam nüfusunun %58’i, yani yaklaşık beş milyar insan, internet kullanıcı olarak tanımlanmaktadır. Bununla birlikte, dünya nüfusunun %66’sı mobil iletişim yöntemlerini (cep telefonu, tablet, vb.) aktif olarak kullanmaktadır. Yine dünya nüfusunun %45’i aktif olarak sosyal medya mecralarını kullanmakta ve mobil uygulamalar üzerinden bu yapılara erişmektedir. Bu sayıların yeni/dijital kamu diplomasisi için önemi şudur; yeni/dijital kamu diplomasisi çoklu ortamlarda işleyiş yapıları oluşturmaya ve bu işleyiş yapılarının sayısını arttırarak bir üst seviyeye erişmeyi amaçlamaktadır. Daha fazla aktör ile en çok bilgi paylaşımını sağlamak ama buna karşılık bir devlet olarak az dikkat çekmek üzerine kuruludur. Bu stratejiyi güden devlet, kendisi ve/veya hedeflediği unsurlar hakkında kendini mümkün mertebede az dikkat çekme odaklı olarak konumlar. Buradaki amaç aktif izleyici ile doğrudan katılımı ve bununla birlikte algı yönetimini olumlu yönde sağlamaktır. Bunun yanı sıra bu algı yönetiminin bir parçası da diğer toplumların ve kültürlerin algısının ne şekilde işlediğini anlamak üzerinedir.

21. yüzyılın ilk çeyreği sonuna gelinirken, dünya liderlerinin Twitter hesaplarından yaptıkları paylaşımlar büyük kitlelere ulaşmış ve devletlerin zaman zaman birbirleriyle iletişimlerini sağladıkları bir mecra olmuştur. Özellikle eski Amerikan Başkanı Donald Trump neredeyse tüm diplomatik iletişimini (tehditler, espriler, açıklamalar) Twitter ile yapıyor ve tam manasıyla “Tweet Diplomasisi” icra ediyordu. Küresel mânâda çatışmalarını ve tehdit içeren açıklamalarını Twitter ile yapan D. Trump seçim sürecinde iç siyaset güderken de rakibi Joe Biden ile Twitter üzerinden kavga etmekteydi. Birçok devletin ekonomisini ve politikalarını etkileyen Tweetleri ile uzun süre gündemde kalmıştır.

Bugünlerde ise tüm dünyanın gündeminde, ilginç bir devlet başkanı olarak ön plana çıkan El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele bulunmaktadır.

Yazının devamı için tıklayınız.

Görüş: Mustafa Kökmen

Aylık Baran 2. Sayı