Haberim yoktu, arkadaşım gönderince haberdar oldum. İlahiyatlardaki pislikleri görüyoruz zaten, 9 Eylül ve Hitit Üniversitelerindeki İlahiyatçı (C. Kısa ve M. Azimli) iki sefilin dedikleri ve halen görevde olmaları, bunların artık “vaka-i adiye” olarak görülmesi gerektiğini anlatıyor.

Onlar öyle davranacak ve ne yazık biz de ağız dolusu protesto hakkımızı kullanacağız; durum bundan ibaret farklı bir gelişme olmazsa.

Parantez açalım: İlahiyatçıların anlatıp durduğu hurufat, yeni şeyler de değil, Ehli Sünnet uleması tarafından asırlar önce defteri dürülmüş tiplerin lakırtılarının tekrarı! Anadolu insanında karşılığı yok. Kendi aralarında çalar söylerler sadece.

Arkadaş gönderdi haberim oldu dediğim ise bambaşka, sanki bir “level atlama” gibi. Şöyle:

Konya’da kurulmuş bir şey var, “İlmi Düşünce Merkezi-İDM” diye. Ol-ilahiyatçıların yolunda yürüyen bir yer. Mevlana’nın, Şemş’in diyarında böyle bir yer ki Mumcu Uğur (1) gibi tipler Mevlana ve Şemş hazeratı için ne düşünüyorsa, açıklamasalar da üç aşağı beş yukarı aynı kafadalar aslında. Neyse.

Bunlar bir program ilan etmişler:

“İLMİ DÜŞÜNCE MEKTEBİ İHTİSAS SEMİNERLERİ - BAHAR 2022!”

Açıklama (2) olarak şunlar yazılmış:

“- Derneğimizin uzun soluklu çalışmalarından biri olan 21. Yüzyıl Akademisi, tarih-medeniyet-coğrafya merkezli okumalarda bulunarak içinde bulunduğumuz zamanı ve mekânı tanıma ve anlamlandırma çabası içerisindedir.

Yapılan bu çalışmanın bir mütemmimi olarak, 2020-2021 öğretim yılında ise Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından, Doç. Dr. Lütfi Sunar editörlüğünde hazırlanan “Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce” isimli çalışma esas alınarak bir program icra edilecektir. İlgili çalışma; Balkan Düşüncesi (5. cilt), Batı Düşüncesi (6. cilt), Güneydoğu Asya Düşüncesi (7. Cilt) ve Kuzey Afrika Düşüncesi (8. Cilt) olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır. Çalışmada 19. Yüzyıldan bugüne Müslüman Dünyanın dört ana merkezinde yaşanan sosyal, siyasal ve kültürel durum ve değişim, sahanın uzmanlarının tebliğleri vasıtasıyla ele alınmaktadır.

Ağız dolusu protesto hakkımızı kullandığımız İlahiyatçıların “temellerini” anlatıyorlar kısaca bu programda. M. Esed ile başlayıp, Alpaslan Açıkgöz eliyle Fazlurrahman’la bitiriyorlar. Bildiğin -kabaca- Tarihselcilik yani. İzzet Begoviç’i görüp itiraz eden olabilir, o da aynı hurafe papağanı ama.

“Level atlama” dediğim husus bu değil ama. Kendi “merkezlerinde” konuşup dururlar, hep böyledir, buna bakmıyoruz.

Bu programa YTB ve Kültür Bakanlığının sponsor olmasına, yani devlet desteğini almalarına bakıyoruz ve “level atlama!” diyoruz!

Garip olan ne biliyor musunuz bu sponsorlukta?

Onca insan konuşmacı olarak gelecek Konya’ya, bunların seyahat ve geceleme masrafları, “diş kirası”, programın yapılacağı salon masrafı olsa anlaşılabilir ama “sunumlar ZOOM üzerinden gerçekleştirilecek” diye yazmışlar, ne sponsorluğu bu?!

Tamam, temel aldıkları “Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce” isimli 10 ciltlik kâğıt katliamını YTB bastırmış, Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez de “kutsamış”, (3) kitabın çevresinde konuşulacak diye sponsorluk mu olur?

YTB ne diye soran olursa, “Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı”nın kısaltması olduğunu da söyleyelim. Bağlı olduğu bakanlık da, “Jilet Haydar”ın oğlu, 28 Şubat aktörü Emire Ersoy’un abisi Mehmet Nuri Ersoy’un Kültür Bakanlığı!

YTB Başkanı Abdullah Eren; TRT’nin başındaki İbrahim Eren’in kardeşi. Abdullah Eren’i daha bir aylık başkanı görevden alarak YTB başı olarak atayan da, “son başbakan yardımcısı” AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ki Eren’in dayısı oluyor!

Abdullah ve İbrahim Eren, Kartal İmam Hatip mezunu, hadi yazalım, Bilal Erdoğan’ın okul arkadaşları.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi, Bilal Erdoğan mesela, her sene gidip Konya’da Şeb-i Arus’a katılsın, Mevlana ve Şemş hazeratından hayırla bahsetsin, kendi altında çalışan tipler de iki büyük mana erine “ilmi ilmi hakaret edenleri” tanıtsınlar, sponsor olsunlar!

Konya doğumlu ve Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanlığı vazifesini yapan, bir ara oradan “sürgün” edilen bir zatın, “Tam bir gavurluk! Mantar gibi, adı sanı duyulmadık 100’lerce oluşum (dernek, vakıf) kuruyorlar. Görmez’in Ankara Okulu ekipleri, İslamoğlu ile paralel çalışıyorlar. Ve en düşündürücü olanı, T. C. Kültür Bakanlığı destek ve sponsorluğuyla!” diyerek Konya’daki bu program hakkında ikazlarda bulunduğu söyleniyor.

Yerinde bir ikaz. Top, altına sahip olamayan, yapıp edilenleri yıkmaya niyetli bu tiplere haddini bildirecek, bildirmesi gerekenlerde… Taça mı atar, gol mu atar, hiç umurumda da değil, ağız dolusu protesto hakkımızı kullanıyoruz zaten, kendi düşünsün!

Notlar:

1) https://www.hurriyet.com.tr/gundem/mumcu-mevlanaya-homoseksuel-dedi-39200684

2) https://idm.org.tr/seminerler/dusunce-tarihi-ii/

3) https://www.ytb.gov.tr/haberler/musluman-dunyada-cagdas-dusunce-serisinin-ikinci-4-cildi-cikti-2

Görüş: İbrahim Haceviç