4 Nisan 2021 tarihli 103 amiral eskisinin cübbe, takke, Montrö vs. ortaya karışık “bildirisi” üzerine savcılığın ifade almak için gözaltı kararları vermesiyle uyandı ülke 5 Nisan’a. Savcılığın soruşturması TCK 316. madde üzerinden açılmış ve bu kısa-yorumun mevzusu değil.

Bizim mevzumuz şu:

“- Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) ve Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerini Millî Savunma Bakanlığında kabul etti. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu’nun da katıldığı görüşmede konuşan Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin emeklisi, muvazzafı, gazileri ve şehit aileleri ile büyük bir aile olduğunu ifade etti.”

Evet bugün TESUD ve TEMAD derneklerinin yönetim kurulunun MSB Hulusi Akar’ı ziyareti gerçekleşti; talep derneklerden gelmemiş, Hulusi Akar tarafından “davet edilmişler.”

Dünkü bildiri üzerine davet edildiklerini düşünmek gerekiyor. Peki ne konuşulmuş?

MSB websitesindeki ilgili habere göre şöyle:

“- Türk Silahlı Kuvvetlerinin hiç olmadığı kadar yoğun ve etkin şekilde mücadelesini sürdürdüğünü vurgulayan Bakan Akar, şöyle konuştu:

Bu bildirinin demokrasimize zarar vermekten, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten ve düşmanlarımızı sevindirmekten başka bir işe yaramadığı açıktır. Anayasa’da tanımlandığı şekliyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bağımsız Türk yargısının gereğini yapacağına inancımız tamdır. Türk Silahlı Kuvvetleri kişi veya kişilerin hırsı, ihtiras ve şahsi emellerine araç yapılamaz.”

Haber bir buçuk paragraf daha uzun olmakla birlikte aşağı yukarı aynı şekilde devam etmekte ve özellikle, “…Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk’ün de belirttiği gibi akıl ve bilimin ışığında, Anayasa çerçevesinde, yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görev ve sorumluluklarının bilincinde, daima görevinin başında” olduğu vurgusu yapılmakta.

Haberin bitiş cümleleri de şöyle:

“- … Asker kökenli derneklerin bir ve beraber olduğunu ifade eden TEMAD ve TESUD yöneticileri de ‘TSK’ya bağlıyız. Ordumuzun yaptığı mücadele ve hizmetlerinden dolayı gururluyuz ve bu fedakâr mücadeleye sonsuz saygı duyuyoruz.’ diye konuştu. Dernek yöneticileri söz konusu bildiriyi kınadıklarını da belirterek ‘Bu, birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik bir harekettir.’ değerlendirmesinde bulundu.”

Haberden anlaşıldığı kadarıyla bildirinin demokrasiye zarar verdiği, yargının gereğini yapacağı Akar tarafından söylenmiş, TSK’nin “sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında” olduğunu da vurgulamış, buna mukabil iki asker eskileri derneğinin başkanlarının -ne demekse?- TSK’ya bağlılık sundukları ve bildiriyi kınadıkları belirtilmiş.

MSB’nın bildirinin yayınlanmasından çok sonra yaptığı açıklama da websitelerinde durmaktadır ve Akar dün yapılan yazılı beyanın haricinde bir şey söylemiştir gördüğümüz kadarıyla habere göre.

Buraya kadar normal bir süreç; amiral eskilerinin bildirisi yayınlanıyor, hükümet sert çıkıyor, savcılık harekete geçiyor, MSB kınıyor ve davet edilen iki dernek de kınıyor!

Ama meğer öyle değilmiş! En azından TESUD’a göre öyle değilmiş! TEMAD dün (4/4/21) yaptığı açıklamada gereğini yapmıştı:

“- Önceki gece yarısı açıklanarak kamuoyuna «Emekli Amirallerin Bildirisi» şeklinde yansıyan, iyi niyetten ve demokratik bir görüş açıklamasından uzak olduğunu düşündüğümüz, milli iradeye karşı bir sorumsuzluk örneği olan açıklamayı kınıyoruz. Bu bildiri demokrasiye, hukuka, devletimize, milletimize ve ordumuza karşı yapılmış bir açıklamadır.”

Ama TESUD, MSB’nin web sitelerinden yaptığı açıklamaya hemen bir karşı beyan yayınlayarak ve büyük harfler kullanarak “Emekli amirallerin bildirisine yönelik herhangi bir KINAMA İFADESİ KULLANILMAMIŞTIR” açıklamasını yapmıştır.

TESUD açıklamasında diğer dernekten, tutumundan hiç bahsedilmemiş ve sadece kendilerinin böyle bir kınama beyanı olmadığı da belli edilmiştir.

TESUD’un “kamuoyu duyurusu” yerine öncelikle MSB’na ulaşıp düzeltme talep edip etmediğini bilmiyoruz, bilmiyoruz ama majiskül olarak “KINAMADIK” yazmalarındaki -en azından, en hafifinden- nezaketsizliği, kendileri gibi tekaüt ve “sıralı en üst komutanları” olan Hulusi Akar’a yöneltmeleri hiç yakışmadı!

Zannımızca kendisi de TESUD üyesi olan albay eskisi Ali Türkşen’in TESUD’un MSB’yi yalanlayan duyurusunun üstüne tivitır hesabında “at yalanı, seveyim inananı” yazması ise nezaketsizlik değil, küfürdür!

Anlaşıldığı kadarıyla bugünkü dernek davetleri biraz karışık geçmiş, Akar, (başka bir sebebi yoksa) lüzumsuz yere “sıralı amir ve komutanlar” vurgusu yapmış, astsubay derneği tavrını açıkça ortaya koymuş ama tekaüt subay derneği büyük harflerle kınamıyoruz demiş, üstelik nezaketsizlik yapmış.

Amiral eskilerinin bildirisiyle ilgilenen savcılık muhakkak TESUD ile de ilgilenecektir diye düşünmek istiyoruz.

Son olarak, Hulusi Akar’ın, hakaret içeren tivit sebebiyle Ali Türkşen hakkında da “hususi” faaliyeti olacak mı, kamuoyunun merakla bunun cevabını beklediğini yazalım.

Notlar:

1) MSB Hulusi Akar’in iki tekaüt asker derneğinin üyeleriyle görüşme haberi: https://www.msb.gov.tr/SlaytHaber/542021-75244

2) Amirallerin yazdığı bildiri üzerine 4/4/2021 günü geç saatte MSB tarafından yapılan açıklama: https://www.msb.gov.tr/SlaytHaber/442021-87517

3) TEMAD tarafından 4/4/2021 günü yapılan kınama açıklaması: https://temad.org/basin-aciklamasi-3/

4) TESUD tarafından 5/4/2021 tarihinde, MSB’na davet sonrasında bakanlık tarafından yapılan açıklamayı yalanlayan açıklama: http://www.tesud.org.tr/duyuru/kamuoyu-duyurusu-824#.YGtInN5aCME.twitter

5) Ali Türkşen’in TESUD’nin yalanlama açıklamasının üzerine “at yalanı, seveyim inananı” tiviti: https://twitter.com/aliturksen/status/1379140487794323460?s=20