Suudi Arabistan’ın Çin ile Yuan üzerinden petrol anlaşması yapmaya hazırlandığının konuşulduğu bugünlerde, DNYUZ adlı haber sitesinde yayınlanan bu makaleyi dikkatinize sunuyoruz:

Çin ilk kez dolar yerine Yuan ile petrol almaya çalışıyor ve şimdi istekli bir satıcı bulmuş olabilir. Wall Street Journal'ın haberine göre, ihraç ettiği petrolün dörtte birini Çin'e satan Suudi Arabistan, bu satışları Yuan üzerinden yapmayı düşünüyor.

Son altı ay içinde zaman zaman hızlanan ve yavaşlayan müzakerelerin yakında meyve vermesi ise pek mümkün değil. Öncelikle, Suudi Arabistan para birimi Riyal’i dolara sabitliyor, bu nedenle yanlışlıkla dolara verilen herhangi bir hasar kendi para birimine zarar verecek. Ayrıca ABD'nin jeopolitik hegemonyası son derece önemli bir şekilde petrodolara dayanıyor -global petrol işlemlerinin %80'i dolar cinsinden yapılıyor- bu her zaman tartışılan bir mesele. Peki, Yuan, petrol endüstrisinin tercih ettiği para birimi olsaydı dünya nasıl görünürdü?

ABD'nin ekonomik hakimiyeti petrodolar üzerine inşa edildi

Doların rezerv para birimi olarak sağlam statüsü, ABD ekonomisinin güçlü oluşuna çok şey borçludur. Ama bu aynı zamanda, ülkelerin petrol satın almak için dolar rezervi tutmasının neticesi olan doların bol likiditesinden de kaynaklanıyor.

Bu bağlantı, 1970'lerin başında, Amerikan Başkanı Richard Nixon'ın doları altından ayırmasından kısa bir süre sonra kuruldu. 1974'te Washington ve Riyad, Suudi Arabistan'ın açık artırmadan önce ABD hazine bonolarını satın alabileceği bir anlaşma yaptı. Karşılığında, Suudi Arabistan petrolünü dolar olarak satacak ve sadece para biriminin likiditesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda bu dolarları ABD borçlarını ve ürünlerini satın almak için de kullanacaktı. Ekopolitik uzmanı David Spiro, “Amerikan Hegemonyasının Gizli Eli” adlı kitabında, Suudi Arabistan'ın diğer OPEC ülkelerini petrolü farklı para birimlerinden oluşan bir sepet yerine dolar üzerinden faturalandırmaya nasıl ikna ettiğini anlattı.

Eğer Yuan, yıllık 14 trilyon dolarlık global petrol ticaretinde Amerikan Doları’nın tahtını yeterli derecede sarsabilirse -bu yeterli derecenin ne olacağını söylemek zor olsa da- ülkeler dolar yerine Yuan rezervlerini artırmak zorunda kalacaklardır. (IMF verilerine göre şu anda dünya rezervlerinin yüzde 2,48'i Yuanda tutuluyor, buna karşılık yüzde 55’i dolarda.) Yuan alan petrol üreticilerinin bunu Çin borcu ve ithalatı için harcaması gerekecek ve bu da Çin ekonomisini daha da güçlendirecek, neticede dünya Yuan ile dolup taşıyorsa, diğer ticaret ürünleri de Yuan cinsinden olmaya başlayabilir: Mesela metaller veya soya fasulyesi gibi…

Bu değişimin hem Çin hem de ABD üzerindeki etkisi derin olacaktır. Yuan'ın yeni rolünü korumak için Çin, ABD'nin 20. yüzyılda vaat ettiği türden siyasi istikrarı ve finansal şeffaflığı sağlamak zorunda kalacaktır. ABD'nin dolar borç verme ve ihracat ile dolar kazanma yetenekleri azalacak, bu yüzden ekonomisi küçülecektir. Bu durumda doların zayıflaması bir kısır döngüyü tetikleyebilir: Sermayenin dolardan uzaklaşıp Yuana doğru kaçışı doları daha da zayıflatabilir.

Uzmanlar, bu olayların gerçekleşmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Yine de bu beklenmedik durumları analiz etmek, yaptırımların başarısından yeşil enerjinin ilerlemesine kadar modern zamanların ne kadarının ABD dolarının gücüne dayandığının yararlı bir hatırlatıcısı işlevini görüyor.