Hadi önce sistemin ağzıyla konuşalım. Bazı aileler gizli saklı dolaplar çevirip “yetim –dul” maaşı alıyorlar. Miktarda asgari ücrete yakın olunca belli bir kesim, özellikle geçim sıkıntısı çekenler için oldukça cezp edici oluyor. Millet hem açlıktan hem tahrîkten geçiyorlar anlaşmalı boşanma(ma)ya. Tabii bunların hepsi geçim sıkıntısından değil. Bir kısmı da daha fazla kazanma hırs ve güdüsü ile ve aklı sıra uyanıklık yapıyor. Eee bunları tahrik eden sistem ne; demokratik lâik kim kime dumduma demokratik sistemi. Haberde “6 bin” kişiden bahsediliyor, şöyle bir hesap edersek sadece bir bankanın milletten haksız yere kestiği, hesap ücreti, eft, kart ücreti vb ücretlerin toplamın binde biri bile değil. On milyon kişinin ödediği aidat nere veya bu garib gurabanın söğüşlediği miktar nere. Dedik ya sistem sadece suçlu üretmiyor aynı zamanda suçta üretiyor. Hastane hasta “üretiyor” aynı anda aynı kişiye iki üç organ nakli yapıyor söğüşlüyor, büyük şirketler vergi ödedikleri merkezi ülkenin dışında tutarak bu ülkenin maliyesine vergi vermeyerek devleti söğüşlüyor, teknoloji şirketleri “eğitimde teknoloji kullanımı” palavrası ile yığınla demode makineyi eğitim çöplüğü haline getirdiği okulları yığıyor MEB’i söğüşlüyor vs.

Zaman'ın haberine göre; “Mahkemeler, söz konusu davalarla ilgili nitelikli dolandırıcılık suçundan çok sert kararlar vermeye başladı. Son olarak Çankırı Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Nisan 2012 tarihli kararında sahte boşanma nedeniyle sanıklara 2 yıl 6 ay hapis cezası ile 30 bin 152 TL para cezası verdi. Benzer bir davada Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi de Sosyal Güvenlik Kurumu'nu (SGK)' 46 bin TL dolandıran çifti 5'er yıl olmak üzere toplam 10 yıl hapis ve 95 bin lira adli para cezasına çarptırdı. En çok sahte boşanma, emekli şehri olarak bilinen Zonguldak'ta görülüyor. Şu ana kadar yaklaşık 6 bin sahte boşanma tespit edilirken 50 bin civarında kişinin bu yolla haksız maaş aldığı tahmin ediliyor.”(23.08.2012)