İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından 12 ilde düzenlenen operasyona ilişkin hazırlanan fezlekede, “paralel devlet yapılanması” ifadesinin yanı sıra ilk kez “Fethullahçı Terör Örgütü” (FETÖ) ifadesi de kullanıldı. 
Hazırlanan fezlekede, “Örgütün en önemli hedefinin, yasal görünümlü veya yasa dışı dinleme, izleme ve raporlarla elde ettiği bilgileri tehdit-şantaj olarak kullanmak ve Türkiye’de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülkî ve adlî yapısını ele geçirmek, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük, etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmek olduğu anlaşılmaktadır” denildi. Fethullah Gülen’in öz geçmişi ve faaliyetlerine yer verilen, bu kişinin görünen ve örtülü olmak üzere iki temel amacı bulunduğu anlatılan fezlekede, “Örgüt tabanına ‘İlay-ı Kelimetullah’ gayesi ile hareket edildiği, Türkiye ve Türk coğrafyası başta olmak üzere ahlâklı toplum yetiştirme arzusunda olunduğu vurgusu yapılmakta ise de asıl amacın Türkiye’de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülkî ve adlî yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili bir siyasî ve ekonomik güç haline gelmek olduğu anlaşılmıştır” denildi. 
Paralel yapının sözde Selam Tevhid soruşturmasıyla aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da yer aldığı binlerce kişiyi yasa dışı yollarla dinlediği ortaya çıkmıştı. Paralel yapılanmanın polis içinde örgütlenen hücrelerine yönelik yapılan operasyonun bir numaralı şüphelisinin Fetullah Gülen olduğu da ortaya çıktı.
İsrail’in çıkarları için ‘hizmet’teler
Fezlekede yapılan tesbite göre İsrail’in Türkiye’de yürütülen bir soruşturma ve örgüt hakkında bilgi sahibi olduğu, ya da Türkiye’de yürütülen soruşturmanın İsrail’in çıkarları ile örtüştüğü kuşkusunu doğurduğu ifade edildi. 
Önceki açılan davalarda da malumunuz İsrail, ABD ve İngiltere gibi ülkelere devlet bilgilerini sızdırma ile ilgili casusluk ve vatana ihanet davası, YGS, LYS, KPSS vb. ÖSYM’nin yaptığı hangi sınav varsa o sınavlarda soruları çalarak yetimlerin hakkına, milyonlarca gencecik fidanın hakkına girilmesi, çeşitli İslâmî grupları İsrail ve Batı aleyhine faaliyette bulunuyor diye TC yasalarında kafalarına göre uydur kaydır maddeler bularak mahkum ettirilmesi ve örgüt mensubu bazı kişilerin devletin imkanlarını kullanarak yargısızı infazlara girişmesi vs. hepsi mahkeme kayıtlarına geçmiş ve dava konusu olmuştur. Devletin senelerdir söylediğimiz noktaya yeni geldiği görünüyor. Tarih bizi haklı çıkarmıştır ve FETÖ artık yüzyılın ihanet örgütü olarak kayıtlara geçecektir, geçmiştir.
İslrail'in sorması tesadüf değil
       2010 yılında gerçekleşen Mavi Marmara baskınında gözaltına alınan İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım’a İsrailli yetkililer tarafından Selam örgütünün sorulduğu, devam eden süreçte ise Türk kamuoyunda bilinen Selam Tevhid ve sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü adlı soruşturmanın yürütülmesinin bir tesadüf olamayacağının altı çizildi.
Ajan yapılanmaya emniyette darbeler sürüyor
       Diğer taraftan emniyette “paralel yapı” iddialarına ilişkin Siirt merkezli 6 ilde eş zamanlı operasyonda 10 şüpheli gözaltına alındı. Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında Mersin'de eski emniyet müdürü, Siirt'te emniyet amiri, komiser yardımcısı ve 4 polis, Sakarya'da bir polis, Balıkesir'in Erdek ile Elazığ'ın Kovancılar ilçelerinde ise birer komiser yardımcısı gözaltına alındı. Hakkında yakalama kararı bulunan İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir başkomiser ile Siirt'te görevli bir polisin yakalanması için çalışmalar devam ediyor.
Soruşturmada, şüphelilerin, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, kişiler arasında aleni olmayan konuşmaları kaydetme, özel hayatın gizliliğini ihlal etme, suç uydurma, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme ve resmi belgede sahtecilik” yaptığı iddia ediliyor.