Bu sayımızda kapak mevzuumuz peygamber aşkıyla meydanlara koşan Müslüman Anadolu insanı... 90 yıldır, Allah ve Resûlüne düşman olarak yetişmesi için her yöntemin kendisine tatbik edilmesine, her zehrin öz bünyesine cebren zerk edilmesine, her türlü ahlâksızlığın kendisine empoze edilmeye çalışılmasına rağmen, Anadolu insanı zehri şifaya tahvil etmiştir. Anadolu’nun kalbinde kökleşen iman, kökünden kazınıp atılamamış; ve budanan ağaç misali her vakit daha gür bir şekilde yeşermiştir. Kalblerde yeşeren Allah ve Resûl aşkı, İslâm nizâmının tatbik edileceği günlerin ne kadar yakınında olduğumuza işaret etmektedir.
Yıllardır Batı’dan şu da gelecek, Batı’dan bu da gelecek diye oyalanan Müslüman Anadolu insanı, Batı’dan gelen tüm yenilikleri yakalamış olduğu hâlde, aradığının yine ancak ve ancak İslâm’da olduğu şuuruna yeniden erişmiş bulunmaktadır. Bugünlerde meydanlara sığmayan Allah ve Resul aşkı, Müslüman Anadolu’nun neye aç olduğunun da tartışılmaz emaresidir.
Mustazaf-Der önderliğinde birçok sivil toplum kuruluşu ve Müslüman Anadolu insanının iştirakiyle gerçekleşen Kutlu Doğum etkinliklerinin bizler de tedai ettirdikleri bu şekildedir.
“İslâm yenilenmez, anlayış yenilenir” düsturunca, anlayışın yenileyicisi ve yenilenen “İslâm’a muhatab anlayışın” bizzat tatbikinin talibi olarak BD-İBDA bu davayı en derin şekilde yaşayan ve yaşatandır. Buna mukabil biz diyoruz ki; Kutlu Doğum ve benzeri içtimâi İslâmî faaliyetler artarak devam etsin ancak kâlde kalmasın ve hâle dökülsün, biz bunun mücadelecisiyiz.
Peygamber aşkıyla yanıp tutuşanların yeri yürüyen BD-İBDA’dır. Yolumuz peygamber yoludur ve gayemiz insanın insanca yaşadığı düzeni tesis etmektir; önümüze aldığımız misal ise sahabe devridir…
***
Adalet eski bakanı Av. İsmail Müftüoğlu 28 Şubat operasyonlarının yapıldığı bu günlerde 28 Şubat’ta verilmiş olan yargı kararlarına dem vuruyor ve “28 Şubat Mağdurları Niçin Hâlâ Hapiste?” diye soruyor. 28 Şubat yargı kararları hakkında “Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e düşen, kararı kesinleşmiş bulunan inanç ve fikir suçlusu Salih Mirzabeyoğlu gibi diğer mahkumların da yazılı emir suretiyle yeniden muhakemelerini sağlamaktır” diyor.
Av. Ali Rıza Yaman, “Mirzabeyoğlu Davası ve …” başlıklı yazısının IV. Bölümünde “Modern Mânâlı Devlet”i ele alıyor ve bu çerçevede Mirzabeyoğlu davasını değerlendiriyor.
Carlos’un(Salih Muhammed’in) Güven Yılmaz ile 21 Nisan,28 Nisan ve 5 Mayıs tarihlerinde yapmış olduğu konuşmaları derlenmiş bir şekilde yayınlıyoruz. Bu konuşmaların mahiyeti ise Fransız Cumhurbaşkanlığı seçimleridir: “Benim Gözümden Fransız Başkanlık Seçimi”…
Şahsî birtakım gayretlerle 28 Şubat meselesini gündeme getirmeyi başaran Yakup Köse ile Milat Gazetesi 7 Mayıs tarihli sayısında bir söyleşi gerçekleştirdi. Yakup Köse Milat’a verdiği söyleşide “Hâlâ Özgür Değilim” dedi ve 28 Şubat sürecinde çektiği sıkıntıları ve 28 Şubat darbesi yüzünden hâlâ mağdur olduğunu belirtti.
Abdulkadir Polat “Arap Devrimleri ve Küresel İntifada” başlıklı yazıyı sizler için kaleme aldı. Yazarımız bu yazısında Arap devrimlerinden ve bu bölgede Batı’nın müdahil olma çabalarından söz ediyor ve yazının son kısmında Müslümanların dünyanın dört bir yanında küfre karşı vermiş olduğu mücadeleden bahsediyor.
Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun dergimizde tefrika edilen yeni eseri “Ölüm Odası B-Yedi” 104. Bölümü ve “İdrak (Ölümün Kızkardeşi)” alt başlığı ile devam ediyor. Her hafta olduğu gibi büyük bir alâka ile okuyacağınızı düşünüyoruz.
Ömer Faruk Sorgun, “Tasavvuf Hikmetleri” başlıklı yazıyı kaleme alıyor.
Yunus Vanlıoğlu’nun İslâm tarihinden “Hz.Osman”ı anlattığı yazı III. Bölümüyle devam ediyor.
Gülçin Şenel, “Necip Fazıl’ın Yasaklı Tiyatrosu” başlıklı yazısıyla son günlerde gündemde olan tiyatro tartışmaları çerçevesinde Üstad’ın tiyatro eserlerinden bahsediyor.
A.Tevfik Dayan’ın, “Muhsin Yazıcıoğlu Hâdisesi” başlıklı yazısı V. Bölümüyle sizlerle…
Ayrıca dergimiz muhtevasında sizler için derlediğimiz haberleri de bulabileceksiniz.
Önümüzdeki hafta yeni bir sayıda görüşmek dileğiyle, Allah’ın selamı üzerinize olsun.
