Dergimizin 287. sayısı ile yine bereberiz!
Umûmî olarak günlük politika ve diğer gündem mevzularına baktığımızda gördüğümüz manzara, yıllardır süregelen kısır döngü içinde debelenmekten öteye gitmiyor; tabiî ki, bunun başlıca sebeblerinden birisi de, "mevcut kötü" ile yetinilmesi, iyi'nin bir türlü istenilememesi ve buna dâir bir anlayışın olmaması; böyle olunca da, fasit bir dâire etrafında dönmek ve mes'eleleri geviş getirir gibi ele almak kaçınılmaz oluyor. Hâlihazırdaki gündemin yavanlığına kapılıp mes'elelerimizi hem teorik ve hem de pratik yoldan çözmeyi unutmamamız gerekiyor hatırlatalım.
Bizim gündemimize gelince; bu hafta Türkiye'ye sığınan ve Başta Rusya olmak üzere diğer memleketlere, İslam düşmanı memleketlere iade edilen ve edilecek olan kardeşlerimiz vesilesi ile "Çeçen Mücahidleri Teslim Etmek Hainliktir!" diyoruz; baştanbaşa bir bütün olan İslam dünyasının kavgasını veren ve cephe cephe her kavgayı nabzında duyan ve sahip çıkan İBDA'nın bütünleyici tavrı ile beraber Çeçenya cephemizi özele alarak bu mes'eleyi manşetimizde değerlendirdik!
Kapak yazımızı Fatih Turplu kaleme aldı.
*
Suriye mevzuu iyice içinden çıkılmaz bir hâl almaya başladı; bir yanda ölen insanlar, diğer yanda ise kuduz köpek gibi yarayı kaşıyan ve bekleyen İSRAİL, BATI VE ABD ve işbirlikçi köpekçikleri… Hak ve Batıl öyle karıştı ki, ancak Faruk-ayırd edici bir fikir ve anlayış bunu çözebilir; özelde Suriye ve umûmî manzarada her mes'ele için bu böyle!
*
Şamil Basayev’in şehadet yıldönümü olan 9 Temmuz dolayısıyla Abdulkadir Polat’ın kaleme aldığı “Şehidimiz Şamil Basayev” başlıklı, şehidimizin hayatına ve cephede geçen ömrüne dair anekdotları içeren yazısını okumaya ikinci bölümüyle devam edebilirsiniz.
Şehid Şamil Basayev’in Vahhabilik ve onun etrafında yapmış olduğu tenkidleri de ayrıca sizlerle paylaşıyoruz.
Carlos (Salim Muhammed), bu hafta çeşitli meseleler hakkında analizlerini ortaya koyuyor. Yazısının başlığı: “Suriye, Venezüella, Filistin ve Yolsuzluk”...
Ortasayfamızda yine sizler için gündemi sorgulamaya devam ediyoruz.
Gülçin Şenel, Telegram bahsindeki yazılarına devam ediyor. Bu hafta “Telegram Gören İnsan Nasıl Davranı?” sorusunun cevaplarını sizlere aktarıyor.
Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun sadece dergimizde tefrika edilen ve her sayısını bir solukta okuduğunuzu düşündüğümüz yeni eseri “Ölüm Odası B-Yedi” 103. bölümü ve “İlhak (Devr-i Mevlana)” altbaşlığı ile devam ediyor.
Son zamanlarda yapmış oldukları faaliyetlerle diğer gönüldaşlara misal teşkil eden Fikre Özgürlük Platformu adına Esma Turan ile faaliyetleri üzerine bir mülâkat gerçekleştirdik. Bu mülâkatı da dikkatinize sunuyoruz.
Son zamanlarda gündemde olan bir diğer mesele Kürt meselesi... Yazarımız Sezâi Kırlangıç bu mevzu etrafında bir yazı kaleme alıyor ve “Kürt Meselesinde Salih Mirzabeyoğlu’nun Dediği Noktadayız!” diyor.
Arka kapağımızda Hilâl Kaplan’ın Kumandan Mirzabeyoğlu hakkında kaleme aldığı “Ses Ver AKP” yazısı ile Salih Tuna’nın yazısının bir bölümünü iktibas ediyoruz.
Haftaya yeni bir Baran Dergisi’nde görüşmek üzere...
Allah’a emanet olun...
