Selâm ve Duâ ile,
Dünya üzerinde Müslümanların yaşadığı bir coğrafyadan bahis açıldığında, konuşulan ilk husus Müslümanlarının muhatab oldukları işkence, tecavüz ve insanlık onurunu kırıcı cins cins muamele ile başlıyor ve bu hususun teferruatlarıyla nihayete eriyor. Bu sayımızda mağdur olunan pek çok coğrafyadan yalnızca birisini, Doğu Türkistan'da yaşanan Çin mezalimini konu aldık.
Doğu Türkistan'da Çin'in soykırıma varan asimilasyon faaliyetleri, hem dinî hem de millî kardeşlik paydamız hasebiyle Anadolu insanını derinden yaralamaktadır. Bir İslâm Devletine sahib olmayışımız hasebiyle, milletimizin aksiyoner vasfı tecelli edeceği zemini bir türlü bulamadığı gibi yüzyıldır kâfirin amansızca kırdığı kardeşlerimize İslâm'ın merhamet kılıcının yardımını da bir türlü eriştiremez hâldeyiz. 
Doğu Türkistan, Moro, Hindistan, Kırgızistan, Özbekistan, Filistin, Suriye, Irak, Yemen, Somali ve daha nice Müslüman diyarı bugün kâfir boyunduruğu altında inim inlemektedir. Bugün Müslümanlar İslâm tarihinde eşi benzerine pek az rastlanır bir vaziyettedirler. Saydığımız ülkelerde kâfirin fiilî zulmü malûm, bir de Müslümanların kendi kendilerine zulmettikleri ülkeler var. Ümmetin Batı'dan ihraç edilen mallarla "ne oldum delisi olduğu", kariyer peşinde Roma'nın kölelerini utandırdığı ülkeler, başta İslâm sancağının düştüğü ve yeniden dikileceği coğrafya olan Anadolu'da ikâmet edenler... İşte bu bahsettiğimiz Müslümanlar İslâm dininin bir parti, klüb mensubiyetinden öte İlây-ı Kelimetullah davası güttüğünü idrak ettikleri ve İslâm'ın kavga şartlarının çilesine canı gönülden talib oldukları vakit yalnız Anadolu'nun değil, bütün bir Ümmetinde kurtuluş vakti olacaktır.
Bu sayımızda kapağımızda "Anadolu'da İslâm Devleti Kurulmadıkça - Doğu Türkistan'daki Zulüm de Bitmez" diyoruz. Bu konudaki kapak yazısını Kâzım Albay "Doğu Türkistan" başlıklı yazısında kaleme aldı. 
Kapak dosyamızı tahkim edebilmek bakımından Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Seyid Tümtürk ve İHH Güney Asya Masası Koordinatörü Münevver Hüseyin ile gerçekleştirmiş olduğumuz söyleşileri dergimiz sayfalarında bulabilirsiniz.
Dergimiz yazarlarından Salim Muhammed, nam-ı diğer Çakal Carlos bu hafta kaleme aldığı " Boston Eylemi... Venezüella... Mirzabeyoğlu..." başlıklı yazısında geçtiğimiz hafta Amrika Boston'da gerçekleşen bombalı saldırıyı, Venezüella'daki seçim sonuçlarını ve Salih Mirzabeyoğlu'nun niçin hâlen cezaevinde tutulduğunu değerlendiriyor. 
Şükrü Sak "Hakikatın Karşısında (Notrdam)In Kamburu Gibi Durmak…" başlıklı yazısında 28 Şubat sürecinden bugüne kasedenleri değerlendiriyor. 
Kumandan Salih Mirzabeyoğlu'nun dergimizde haftalık olarak tefrika edilen "Ölüm Odası B-Yedi" adlı eserinin 153. bölümü olan "Tarih - Taze Kan" bölümü dergimizdedir.
CHP Milletvekili Veli Ağbaba'nın Başbakan Receb Tayyib Erdoğan'a yönelttiği Telegram işkencesiyle alâkalı soru önergesi Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından geçtiğimiz hafta cevablandırıldı. Verilen cevabda F-Tipi koşullarıyla alâkalı pek çok detay yer almasına rağmen soru önergesinin künhü olan Telegram'dan bahsedilmemesi son derece manidardı. Dergimiz yazarlarından Reha Süvarî "Bakan’ın Telegram’ı Görmezden Gelen Telegram Açıklaması" başlıklı yazısıyla bu hususa dikkat çekiyor. 
“Kutlu Doğum haftası” çerçevesinde Ayasofya'da da bir Hüsn-ü Hat sergisi açıldı geçtiğimiz günlerde. Bu konuyla alâkalı olarak Gülçin Şenel'in "Hattın Sultanları Ayasofya'da" başlıklı yazısını okuyabilirisiniz. 
Telif yazılarımız dışında sizler için hazırlamış olduğumuz gündeme dair haber, yorum ve analizleri ve diğer çalışmalarımızı dergimiz sayfalarında bulabilirsiniz. Gelecek sayıda yeniden buluşmak ümidiyle, selâmetle kalın...