Selâm ve Duâ ile,

Türkiye’de son yıllarda birçok alanda ciddî gelişmeler gözleniyor. Rakamlara, raporlara ve sokağa baktığımızda bile gözlemlenebilen bu gelişme maalesef sathî bir seviyede kalıyor. Toplumumuzun aslî meseleleriyse yerli yerinde olduğu gibi duruyor.

Kısaca izah etmek gerekirse kötü bir zemine yapılan yapının mühendisliği, mimarisi, kullanılan malzeme kalitesi, dekorasyonu, dış cephesi, izolasyonu ne kadar iyi olursa olsun yıkılmaya mahkûmdur. Türkiye gibi içinde 75-80 milyon kişinin ikâmet ettiği bir bina öyle az öteye taşınmayacağına göre yapılabilecek olan tek şey geçici çözümler üreterek binanın yıkılmasını geciktirmektir.

Türkiye’deki, Kemalist rejimde iktidara gelen hükümetlerin icraatları da bu binanın yıkımını geciktirmekten öte bir mânâ arz etmiyor maalesef. Toplumum tüm meselelerini kuşatıcı, derinliğine çözümler üretmekten ziyâde günü birlik meselelerle popülariteyi arttırmak üzerine projeler geliştiriliyor ve uygulanıyor.

Ekonomiden başlayarak diğer unsurları da kapsayıcı bir şekilde meseleyi değerlendiren “Pisa Kulesi Ekonomisi” başlıklı kapak yazımızı Ömer Emre Akcebe kaleme aldı.

Bu hafta Ekonomi analizcisi Hasan Kurtulmuş ile Türkiye ve Dünyadaki iktisadi meseleler hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik…

Kâzım Albay, “Mümin müminin velisidir” başlıklı yazısında “Müslümanların bazı olumsuz hallerine bakıp İslâmı değerlendiremeyeceğimiz gibi, İBDA’cıların da bazı olumsuz hallerine bakıp İBDA’yı değerlendiremeyiz. Şunu katî bir gerçek olarak biliyoruz ki, her mümin ve İBDA’cı kendi şuur ve anlayış, ahlak ve şahsiyet seviyesinde olaylara bakmaktadır ve duruş sergilemektedir. Demek ki ölçümüz şahıslar değil, davadır. İBDA fikriyatının boy aynamız olduğu edep ve usul ölçüsünü hiçbir zaman unutmamalıyız.” Diyerek bazı olumsuz yönlere dikkat çekiyor ve İBDA’nın fikri ve mimari yapısı bakımından gerekliliğini ele alıyor.

Salim Muhammed (Carlos), “ETA militanının salıverilmesi” başlıklı yazısında AİHM’sinin emsal kararı üzerinden İspanya ve Franco’dan bahsediyor.

Baran Dergimizin ve Aylık Dergimizin geçen hafta Sirkeci Garı’nda yapılan dergi fuarındaki katılımı ve izlenimlerimizi de dergimizde bulabilirsiniz.

Her hafta olduğu gibi bu sayıda da “Hasta Adam Batı” başlıklı haber yorumlarımızı sizlere sunuyoruz.

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu “Ölüm Odası” olarak kaleme aldığı eserinin 180. bölümünde

Reha Suvari, “Türkiye ve Dünya Cezaevlerinde Zihin Kontrolü: CIA Projeleri, Türk ve Amerikalı Profesörler, Tavistock”  yazısında Tavistock’u ele alıyor ve tıp alanındaki müdahalelerini bizlere anlatıyor.

Metin Acıpayam bu hafta Nihad Sami Banarlı’dan bahsediyor ve “Allahsız sanat” mevzuuna kısa da olsa değiniyor.

Geçen hafta Bağlarbaşı Kültür Merkezinde Cevat Ülger’in oğulları tarafından Cevat Ülger’i anma programı düzenlendi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın da katıldığı gecede Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun avukatlarından Hasan Ölçer de bir konuşma yaptı. Anma gecesine yayın kurulumuzdan Kâzım Albay, Ankara temsilcimiz Tayyar Tercan, Milat gazetesi yazarı Yakup Köse de katıldılar. Bu haberin ayrıntılarını da dergimizde bulabileceksiniz.

Sürrealist akımın öncülerinden Joan Miro’nın “Düşlerimin Rengi” isimli sergisi bu hafta Gaziantep’de açıldı. Bu sergiyi Gaziantep temsilcimiz Kerim Aslan gezdi ve bizler için haberleştirdi. Dergimiz sayfaları arasında…

Haberlerimiz, yorumlarımız ve diğer içeriğimiz ile birlikte bu haftanın muhtevasının özeti böyle. Haftaya yine görüşmek üzere Allah’a emanet olunuz.