Selam ve dua ile…

*

Mübarek, 11 ayın sultanı Ramazan içerisindeyiz… Evvela söyleyelim ki çıfıt Yahudi her sene olduğu gibi bu sene de Filistin ve Gazze üzerine bomba yağdırarak küstahlığını gösteriyor, katliam yapıyor. İftar, sahur, Ramazan ile ilgili ayetler, kardeşlik, tuttuğumuz-tutacağımız oruçlar; evet bunlar da konuşulmalı, bunlardan da bahsedilmeli ve bunlardan bahsetmeden olmaz. Ama dünyanın başına bela Yahudiler kardeşlerimizin üzerine bombalar yağdırıp katliam yaparken ve biz Dünya üzerinde bir devleti olmayan Müslümanlar olarak, bu eksikliğin ayıbını ümmet olarak üzerinde taşıyan fertler olarak hiç olmazsa sahur yemeklerimizi, iftar yemeklerimizi kardeşlerimizin acısını acımız bilerek yemeli ve gerek Ramazan’da gerek Ramazan dışında bütün ibadetlerimizi bu tür durumları unutmamak kaydıyla yapmalıyız.

*

Geçtiğimiz hafta Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun avukatı Hasan Ölçer tarafından Çağlayan Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasının ardından 14. Ağır Ceza Mahkemesine yeniden yargılama başvurusu yapıldı. Bu başvuru ile mahkemelere 28 Şubat’ın baş hedefi Kumandan Salih Mirzabeyoğlu Davası, özelinde bitti denilen ancak hâlihazırda devam eden sürecin olarak noktalanması fırsatı bir kez daha sunulmuş oldu.

Hükümet, yargı ve sosyal çevrelerin bir konsensüs oluşturduğu bu haksız mahkûmiyetin, herkesin mâlumu olan usulsüzlüklerin, ayan beyan ortada olan gerçeklerin mahkemelere ispatı hususunda Salih Mirzabeyoğlu davası bir milat niteliğindedir. Yargı’nın bu dava üzerinde vereceği olumlu ya da olumsuz kararlar bundan sonra alınacak kararlara da emsal teşkil edecek ve kamuoyu nezdinde hukuk meşruiyetinin de yeniden tanımlanacağı bir sürece taşıyacaktır.

Eğer, Türkiye Cumhuriyeti iddia edildiği gibi bir “hukuk devleti” ise, yöneticileri darbe ve darbecilerle yüzleşme politikasında samimi ise, eğer gerçekten bir normalleşme hedefleniyorsa, 28 Şubat darbesi ve Salih Mirzabeyoğlu Davası ile yüzleşmek, kirli geçmişinden arınmak isteyen Yeni Türkiye için bir zaruriyettir.

İşte bu sebeple biz de manşetimize bu yeniden yargılama başvurusunu mevzu edinerek “Mevcut Hukuk, Ayıbını Düzeltecek mi?” sözlerini taşıdık.

Bu mevzu ile alâkalı Ömer Emre Akcebe bir yazı kaleme aldı.
*
Bu hafta Sezai Kırlangıç’ın “Şii Terörü ve Şii Lobilerinin Çirkinlikleri” başlıklı yazısını dergimiz sayfalarında bulabileceksiniz.
Yazarımız Faruk Hanedar Profesör Dr. Alaeddin Yalçınkaya ile Türk Dış Politikası özelinde Dünya Siyaseti üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi.
Carlos (Salim Muhammed)’in bu haftaki mevzuu 100. yılı vesilesiyle “Birinci Dünya Savaşı”…
Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun kaleme aldığı ve her hafta dergimizde tefrika edilen Ölüm Odası B-YEDİ’nin bu haftaki alt başlığı “BİRDEN PARLAYAN YILDIZ”…
Gülçin Şenel, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Ayşe Şasa hakkında bir yazı kaleme aldı. “Muhterem, mü’min, deli bir ruh: Ayşe Şasa” başlıklı yazıyı alaka ile okuyacağınızı umuyoruz.
Bu hafta Habertürk’ün Yakup Köse ile yaptığı röportajı önemine binaen sizler için iktibas ediyoruz.
Mübarek Ramazan vesilesiyle, yazarımız Bahattin Yeşiloğlu’nun 2 hafta önce yayınladığımız yazısı “Ramazan Yazıları”nın 2. Bölümüne bu sayımızda yer veriyoruz...
Daha önce de duyurduğumuz üzere Ramazan’ın 14’ünde (12 Temmuz Cumartesi) dergimizde bir iftar yemeği düzenliyoruz ve tüm okurlarımızı buluşmamıza bekliyoruz.
Haberlerimiz, haber-yorumlarımız ve diğer içeriğimiz ile birlikte bu haftanın muhtevası
böyle…
Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…