Baran Dergisi’nin 458. Sayısı ile birlikteyiz.
İslâm coğrafyasında karışıklık devam ederken, bu karışıklıktan en fazla nemalanan devletin İsrail olduğu su götürmez bir gerçek. Eline geçen her fırsatta Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya saldıran, Filistinli Müslümanlara işkence yapan, kurşun yağdıran ve kanını akıtan İsrail kurulduğu gün adeta İslâm coğrafyasının kalbine bir hançer saplanmıştır. O tarihten bu zamana Batı için Ortadoğu’da öncelikli mesele İsrail’in güvenliği, İsrail için öncelikli mesele Müslümanların parçalanması olmuştur.
İsrail’in bugüne kadar sistematik bir şekilde bölgedeki Müslüman nüfusa yönelik soykırım yapmasına mukabil dünya kamuoyu bu soykırımları sadece kınamakla yetinmiştir. Zira İsrail Batı’nın şımarık çocuğudur. Birleşmiş Milletler toplantılarında İsrail aleyhine göstermelik kınamalar dışında hiçbir karar çıkmaz. Yahudiler de katliam ve zulme devam ederler.
Bu ay içerisinde terörist İsrail devleti yine Filistinli Müslümanlara yönelik şiddetin dozunu artırdı. Son bir ay içerisinde onlarca Müslüman’ı şehid etti. Elbette İsrail’in yine bu katliama girişmesinin arka planında bugün İslâm coğrafyasının içinde bulunduğu durum yatmaktadır. Darbe ile devrilen Mısır yönetimi, iç savaş içerisinde olan Suriye, en önemlisi iç ve dış politikada birçok problemle karşı karşıya bırakılan Türkiye… Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durum İsrail’in elini en çok rahatlatan hususların başında geliyor. 2008 yılında Davos’ta yaşanan “one minute” hadisesinin ardından İsrail ile Türkiye arasında oluşan gerilimin, Mavi Marmara hadisesi ile bağları koparma noktasına gelmesi neticesinde, İsrail’in Müslümanlara yönelik her katliam girişiminde Türkiye, dünya kamuoyunu ayağa kaldırmış, böylece saldırıların durdurulmasında ön ayak olmuştu. Bugün Türkiye içte ve dışta boğuştuğu problemler neticesiyle Filistin meselesiyle tam olarak ilgilenememekte… İsrail de zulme devam etmektedir.
Bu meseleyi kapağımıza taşıdık ve “Katil, Vahşi, Sinsi ve Küstah İşgalci Yahudi Belâsı” manşetini attık. Kapak mevzumuzu Ömer Emre Akcebe, “Merkez İsrail” ve Fatih Turplu, “Recep Tayyip Erdoğan Düşmanlığı ve İsrail Sevgisi” başlıklı yazılarında ele aldılar.
Malûmunuz gelecek hafta genel seçim haftası. Kâzım Albay, seçimlere dâir “Ak Parti’ye Çekincemiz ve Desteğimiz” başlıklı bir değerlendirme yapıyor.
Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mehmet Şahin Ortadoğu’da yaşananları Baran Dergisi’ne değerlendirdi. Alâka ile okuyacağınızı düşünüyoruz.
Wolkswagen krizini ve Avrupa’nın durumunu Avrupa Birliği Uzmanı Can Baydarol’a sorduk.
Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun dergimizde tefrika edilen eseri Ölüm Odası B-Yedi’nin 183. bölümünün alt başlığı “SEDD-İ BAHR (DERVİŞ MUHAMMED)”…
Abdullah Kiracı, vakıf müessesesi üzerine yaptığı araştırmasına ikinci “Değerlendirme” ile devam ediyor.
Gülçin Şenel’in bu haftaki yazısının başlığı “Marksizm’den Mistisizme Bir Hayat Hikâyesi: Simone Weil”…
Sizler için derleyip yorumladığımız haberlerimizle birlikte bu haftanın muhtevası böyle…
Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle…
