Selâm ile…
Tüm Müslümanların gözü aydın olsun; İbda Mimarı Salih Mirzabeyoğlu’nun maruz kaldığı hukuksuzluk nihayet sona erdi ve yargılanıp öncesinde idam cezası aldığı davadan beraat etti. 28 Aralık 1998 günü çocuklarının okulu önünde tutuklanmasıyla başlayan, tutuklu bulunduğu cezaevine yapılan askerî operasyonlarla süren, önce idama ve değişen müktesebat gereği müebbet hapis cezasına çarptırılmasıyla devam eden 16 senelik hukuksuzluk nihayete erdi.
Salih Mirzabeyoğlu, 2001 senesinde, kendisine verilen idam kararını “Tiyatro Bitti!” diye nitelendirmişti. Esasında, mahkemeden çok evvel İslâm düşmanı mahfillerde karar alınmış, dönemin emniyet ve yargısı tarafından da alınan karar tiyatrovâri mizansenlerle sahnelenmişti. Salih Mirzabeyoğlu’nun “tiyatro bitti” derken dikkat çekmek istediği şey buydu. Duruşmalara katılmayı reddetmemesi bu tiyatroya alet olmamak içindi.
Sahnelenen her ne kadar bir tiyatro olsa da, yapılmak istenen, Mirzabeyoğlu’nun şahsında Türkiye ve dolayısıyla İslâm Âlemi’nin kurtuluş ümidini idama mahkûm etmekti. Olmadı, verdikleri hüküm müddetince bile koltuklarını muhafaza edemediler.
Böylelikle, fikri idam teşebbüsü ile başlayan süreç, Kumandan Mirzabeyoğlu’nun “af, affedenlerin de affedilmesine yol açar” ifâdesinde vücut bulan mânâ ile tamamlanmış oldu. Mahkemenin aldığı bu karar, sadece bir mütefekkirin şahsıyla değil, aynı zamanda Müslüman Anadolu İnsanı’nın, bir milletin akıbeti ile alâkalıdır. karşılığını görecektir.
Kapağımıza bu meseleyi taşıdık ve “14. Ağır Ceza Mahke-mesi’nden Türk Milleti Adına Karar: Salih Mirzabeyoğlu’na Beraat…” manşetini attık. Kapak mevzumuzu Ömer Emre Akcebe “Adalet Nihayet Tecelli Etti” başlıklı yazısında kaleme aldı.
***
Nazif Keskin, Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun bâtıla karşı verdiği mücadeleyi “Batı Yamyamlığına Karşı Aydınlık Savaşçısı” başlıklı yazısında ele alıyor.
28 Şubat’ın hukuksuz ikliminde yargılanan ve hâlâ cezaevinde olan İsmail Uysal, “Meydan Okuyan Bir Haykırışla, Andolsun Muhteşemdi Metris, Andolsun Şanlıydı Bandırma” başlıklı yazısında İbdacıları 1999 senesinde Metris ve Bandırma cezaevlerinde verdiği direnişi işliyor.
Genç yazarlarımızdan Baran Demir, “28 Şubatçılık Oynayanlara” başlıklı yazısı ile dergimizde…
Medeniyet Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve SETA Vakfı Araştırmacılarından Yrd. Doç. Dr. Ali Aslan ile başkanlık sistemi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Alâka ile okuyacağınızı umuyoruz.
Yazarımız Fatih Turplu “Time Over” başlıklı yazısında FETÖ’nün yayın organı Zaman Gazetesi’nin kayyuma devredilmesinden bahsediyor.
Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun kendine has bir üslup ve metod ile kaleme aldığı Ölüm Odası B-Yedi’nin 303. bölümünün alt başlığı “Üç Hilâl Bir Yıldız”…
Abdullah Kiracı, İslâm vakıflarını “Kâr Gayesi Taşımayan Vakıflardan Yararlanabilecekler” başlıklı yazısıyla incelemeye devam ediyor.
Gülçin Şenel, “Sabahattin Ali’nin Kısa Hayatı” başlıklı yazısıyla dergimizde…
Haberlerimiz ve diğer muhtevamızla birlikte bu haftanın muhtevası böyle…
Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle, Allah’a emanet olun.