Selâm ve Dua ile,
Soğuk Savaş’ın sona ermesinden beri, Müslümanlara kan kusturmak üzere şekillendirilmiş olan dünya kamu düzeni, bundan sonra kurulması ve işletilmesinden başka çare kalmamış bulunan İslâm Birliği vesilesiyle son birkaç asırlık zaman diliminde hiç olmadığı şekilde değişime zorlanıyor. İster kabul edilsin ister edilmesin, 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de İkiz Kulelerin vurulmasıyla beraber kapanan savunma ve açılan taarruz devri, nihayet devletler planında da akislerini bulmakta...
Bugüne dek maalesef dostlar alışverişte görsün diye toplanan İslâm İşbirliği Teşkilatı, bu sene ilk kez isminin hakkını verecek tarzda bir araya geldi. Hazırlıklarının birkaç senedir sürdürüldüğü anlaşılan İslâm Ordusu, İslâm İstihbaratı, İslâm Polis Teşkilâtı gibi kurumların tesisini karara bağladı. Yine aynı şekilde, İslâm Kızılayı, ortak para birimi, ortak merkez bankası, ortak finans kuruluşları ve ortak sivil toplum örgütleri kurulması gibi hususları gündemine aldı. Elbette ABD ve Batılıların oluşturduğu Eski Dünya Kamu Düzeni’nin bir anda dışına çıkmak ve bunu topyekûn sarsabilmek reel politik anlamda mümkün gözükmüyor; fakat hali hazırda kurulu olan ‘Domuzlar Diktatoryası’na mukabil yeni bir oluşuma gitmek, yeni bir ruh ve şuur arayışına girmek bile başlı başına pek ehemmiyetli bir hadisedir. Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun söylediği ‘şartlar Türkiye’yi tarihî misyonunu yüklenmeye zorluyor’ ifadesinin bugün daha iyi anlaşıldığı kanaatindeyiz. Bu bile başlı başına bahtiyar edici bir görüntüdür. Elbette bu organizasyonun daha sıkı ilişkiler içine girmesi ve Eski Dünya Kamu Düzeni’nin köhne yapısını tasfiye edici bir güce ulaşması için belirli bir zaman aralığı gerekiyor. Sadece ABD ve Batı’nın bu türlü bir yapının oluşuyor olmasından dolayı duyduğu rahatsızlık bile atılan adımların doğru yönde olduğunu göstermektedir. Geçen hafta bu toplantının İstanbul’da yapılacak olan İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’ni kapağımıza taşımış ve ‘Birlik şuuruna doğru’ demiştik. Bu hafta ise aynı toplantıda alınan kararları, bu kararların mahiyetini ve uluslararası bağlamdaki tesir ve yansımalarını ele alarak ‘Dünya Kamu Düzeni Değişiyor’ manşetini kullandık. Kapak yazımızı ‘Birlik Yeniden Tesis Ediliyor-Edilecek!’ başlığıyla Ömer Emre Akcebe kaleme aldı.
Yazarımız Çakal Carlos (Salim Muhammed), “Küba’nın Verdiği Ders” başlıklı yazısında siyasî liderlik çerçevesinde bir değerlendirme yapıyor. Değerlendirmesinde Küba’nın tüm zorluklara rağmen elde ettiği başarılara değiniyor.
Sezâi Kırlangıç, Diyar-ı bekir’de “Peygamber Sevdalıları Platformu”nun tertiplediği yoğun alâka çeken Kutlu Doğum organizasyonu vesilesiyle “Müslüman Kürt Duruşu” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Bu hafta Yeni Söz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kemal Özer ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşide Yeni Söz Gazetesi’nin yayın politikasını ve İstanbul’da toplanan 13. İslâm İşbirliği Teşkilâtı Zirvesi’ni konuştuk. Kemal Özer’in İslâm İşbirliği Teşkilâtı’nın canlandırılmasının Batı’ya meydan okuma mânâsı taşıdığını belirttiği söyleşiyi alâka ile okuyacağınızı umuyoruz.
Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun dünya ve kâinat planını farklı bir bakış ile ele aldığı Ölüm Odası B-Yedi’nin 309. bölümünün alt başlığı “El Veren (Halîdî Azamet)”...
Abdullah Kiracı, “Vakfedilen Mülk” meselesine dâir dört mezhebin yaklaşımlarını ve mevkûf meselesinin inceliklerini ele alıyor.
Kubilay Akın Gürel, materyal, endüstri ve çeşitli ürünleriyle insanın bir alt sistem olarak ekolojiye dahil olması şeklinde tarif edilen teknosfer kavramı çerçevesinde “Fıkhı Makineye Tatbik Etmek” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Gülçin Şenel’in bu haftaki yazısının başlığı “Bir ‘Günlüğü’ Kim Yakar?”...
Dergimizde ayrıca sizler için derlediğimiz haberleri de bulabileceksiniz.
Gelecek sayımızda görüşmek üzere...
Allah’a emanet olun...