Ermeni meselesi Batılı devletler tarafından 100 yıldır Türkiye üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanılmakta. Batılı devletler içerisinde en etkin lobi faaliyetlerini yürüten Ermeniler de bu devletlerin yaşanan hadiseleri bir soykırım olarak nitelendirilmesi hususunda çalışmalar yapmakta.
Ermenilerin öldürülmelerinin yıldönümü olarak anılan 24 Nisan yaklaşırken bu lobicilik faaliyetleri çerçevesinde Fransa Devlet Başkanı François Hollande ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ermenistan'a bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor. Diğer yandan Türkiye de boş durmuyor. 24 Nisan’ı Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü olarak kutlayacak olan Türkiye’nin düzenleyeceği törene Prens Charles ve Prens Henry katılacak.
İlk Ermeni Çıkışı Hollande’dan
2015 senesi itibariyle bu çalışmaların yoğunlaşacağını ve Batılı devletlerin bu mesele üzerinden Türkiye’ye baskı kuracağını tahmin ediyorduk. İlk Ermeni çıkışını Ocak ayında Fransa Cumhurbaşkanı Hollande Ermeni derneklerinin her yıl geleneksel olarak düzenlenen yemeğinde Türkiye'ye 'Ermeni Soykırımı'nın tanınması için Türkiye'den jest bekliyoruz' şeklinde seslenerek yapmıştı.
ABD Kongresi’nde Türkiye Lehine Tasarı
Amerika'da yaşayan Türkler, Ermenilerin 1915 olaylarına dair Türkiye’ye karşı yürüttükleri karalama kampanyaları karşısında atağa geçerek, başkent Washington, New York, Teksas ve Massachusetts’te de önemli noktalara afişler astırmaya ve ilanlar vermeye başladı.
Ermenilerin 1915 yılı olaylarının yıldönümü olarak gördüğü 24 Nisan için de hazırlanan Türkler, 24 Nisan’da Washington’da yürüyüş yapacaklarını açıklamıştı.
Beyaz Saray’ın önünden başlayacak yürüyüş, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nde son bulacak. Bazı Ermeni grupların her yıl 24 Nisan'da Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği önündeki kaldırımı işgal ederek aleyhte gösteriler düzenlemesi nedeniyle, yürüyüşten sonra Türkler büyükelçilik binası önünde hazır bulunmayı sürdürecek. Ayrıca, 14 Nisan’dan itibaren büyükelçilik önündeki kaldırımı Ermeni göstericilere kaptırmamak için gece-gündüz nöbet tutulacak.
ABD’deki Türk toplumunun bu yılki etkin çalışmalarının yanı sıra, geçtiğimiz günlerde de ABD Kongresi'ne ilk kez, 1915 yılı olaylarının sadece Ermenilerin bakış açısından değil "yapıcı" şekilde ele alınması için karar tasarısı sunulacağı belirtilmişti.
Cumhuriyetçi Parti Florida Milletvekili Curt Clawson'un hazırladığı tasarıda, ABD Başkanı Barack Obama'ya 1915 olaylarının "tarafsız, yapıcı ve kalıcı Türk-Ermenistan ilişkileri doğrultusunda ele alınması için görev gücü oluşturması" çağrısında bulunuluyor.
Papa’dan “Soykırım” Açıklaması
Katolik Hıristiyanların lideri Papa Françesko, Vatikan’da düzenlenen ayinde 1915’te yaşanan Ermeni hadiseleri için “soykırım” ifadesini kullandı.
Papa, diğer iki büyük trajediyi ise Nazizm ve Stalinizm dönemlerinde işlenen suçlar ve Ruanda, Kamboçya, Burundi ve Bosna’da gerçekleşen kitlesel katliamlar olarak saydı. Papa Françesko, bu açıklamasıyla kamuya açık bir ortamda 1915 olayları için ‘soykırım’ kelimesini telaffuz eden ilk papa oldu.
Ayine, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Ermeni Apostolik Kilisesi Katolikosu 2’nci Karekin, Kilikya Katolikosu 1’inci Aram ve Dünya Ermeni Katolikleri Patriği 19’uncu Nerses Bedros’un da aralarında bulunduğu üst düzey temsilciler ve Ermeni cemaatinin katılması lobicilik faaliyetlerinin ne kadar geniş kapsamlı yürütüldüğünü ortaya koyuyor.
Katoliklerin lideri Papa’nın bu açıklamayı yapmış olmasının esas ehemmiyetli veçhesi ise büyük kısmı Katolik olan Batılı devletler ve halklar için bağlayıcı olması. Bu açıklama Batılı devlet ve halkları Ermeni meselesini soykırım olarak addetmelerinin yolunu açtı.
Türkiye Büyükelçisini Geri Çağırdı
Vatikan’da 1915 olayları için düzenlenen pazar ayininde “soykırım” ifadesini kullanan Papa Françesko'nun sözleri Türkiye'nin tepkisine neden oldu. Papa’nın “Ermeni soykırımı” açıklamasının ardından Türkiye, diplomatik alanda adımlar attı. İlk olarak Vatikan’ın Ankara’daki Büyükelçisi Antonio Lucibello, Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Lucibello’ya “Hayal kırıklığı ve üzüntü duyduk. Güven kaybına yol açtı” mesajı verildi. Ardından Dışişleri Bakanlığı Türkiye’nin Vatikan büyükelçisi Mehmet Paçacı’yı Türkiye’ye çağırdı. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Papa’dan başka bir tavır beklermişçesine “Papa'ya ve bulunduğu makama yakışmadı” dedi.
Dünya Medyasında Papa’nın Açıklamasının Yankıları
AP, Guardian, Financial TimesBBCCNN, Independent, El Cezire gibi dünyanın önde gelen basın-yayın organları habere önemli bir yer ayırırken Papa'nın Osmanlı Türkleri tarafından öldürülen Ermeniler için “20'nci yüzyılın ilk soykırımı” ifadelerini kullanmasının ardından Türkiye’nin Vatikan'a karşı ilişkilerinde güvenini kaybettiğini ve büyük hayal kırıklığına uğradığını söylediler. Ayrıca “Papa, pazar günkü ayinde yaptığı konuşmayla diplomatik bir krizin fitilini ateşledi. Aralarında İtalya ve ABD'nin olduğu bazı ülkelerde söz konusu olay soykırım olarak tanınmasa da Ermeni toplumu ile yakın ilişkileri olan Papa, Ermenilerin öldürülmesini uluslararası topluma, soykırım olarak tanınması çağrısı yaptı” ifadelerine yer verildi. Yapılan haberlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “tarihi gerçeklikten uzak bir açıklama” sözleri ve Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisini geri çağırması ön plana çıkarıldı.
BM’den “Soykırım” Açıklaması
Genel Sekreter Ban'ın, yüz yıl önceki olayların tanımlanmasına ilişkin hassasiyetin tamamıyla farkında olduğunu vurgulayan Dujarric, "Genel Sekreter Ban Ki-mun, 1915 yılının 'trajik olaylarının' hatırlanması ve anılması ile o dönemde yaşanan gerçeklerin ortaya çıkarılması için işbirliğinin devam ettirilmesinin, benzer 'katliam suçlarının' gelecekte yaşanmaması için kolektif kararlılığı güçlendirmesi gerektiğine inanmaktadır" dedi.
Dujarric, BM'nin benzer ''katliam suçlarının" tekrar yaşanmasının önlenmesi için uluslararası toplumun kapasitesinin artırılmasına çalıştığını da vurguladı. Dujarric, 1915 olaylarına ilişkin kullandığı tanımlamaların herhangi bir "yasal etkisi" olmadığını da kaydederek, olaylarla ilgili olan ülkelerin bu konudaki müzakereleri sürdürmesinin önemine inandıklarını ifade etti.