Avusturya Ulusal Meclisi’nde 25 Şubat’ta kabul edilen “İslâm Yasası”, Meclis’in diğer kanadı Federal Konsey’de de görüşüldü.  Aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) temsilcileri, yasanın yeterli olmadığını ileri sürerek Ulusal Meclis’e geri gönderilmesini istedi.  FPÖ adına konuşan milletvekilleri, İslâm’ın Avusturya’nın bir parçası olmadığını, Avrupalı değerlerle uyuşmadığını ve yasanın radikalleşmeyi durduramayacağını ifade etti. Koalisyon hükümetini oluşturan Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) ve Avusturya Halk Partisi (ÖVP) milletvekilleri ise, yasanın Müslümanlara hak ve sorumluluklar getirdiğini belirtti. Federal Bakan Josef Ostermayer de yaptığı konuşmada, “İslâm Yasası”nın bir din yasası olduğunu, anti-terör yasası olmadığını ifade ederek, yasanın ulusal ve uluslararası hukuka uygun olduğunu savundu. 
          Konuşmaların ardından yapılan oylamada yasa oy çokluğuyla onaylandı. Federal Konsey’in onayladığı “İslâm Yasası”, Cumhurbaşkanı’nın imzasına sunulduktan sonra resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girecek. Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra yasaya karşı çıkan Avusturya Türk İslâm Birliği (ATİB), Viyana İslâm Federasyonu, Avusturya İslâm Kültür Merkezleri Birliği ve Avusturya Türk Federasyonu, Anayasa Mahkemesi’ne dava açacak.
Yasaya Yönelik Eleştiriler
Müslümanların dinî hayatını olumsuz etkileyecek maddeler içeren yasa, “Müslümanlara yönelik genel şüphe, yurt dışından gelen imamların engellenmesi, Bakanlar Kurulu’nun cemaatlerin tanınması ve lağvedilmesinde yetkili olması, imamların üniversitede yetiştirilmesi, camilerin tüzel kişiliğe zorlanması, dini etkinliklerin güvenlik gerekçesiyle iptal edilmesi, İslâm cemaatinin izni olmadan cami açılması ve imam atamasının yapılamayacak olması” yönleriyle eleştiriliyor.