Huylu huyundan vazgeçmez derler ya bunlarda öyle. Bunların antiemperyalist olmaları gibi Anadolu’nun bağımsızlığını savunmaları da yalan. Emperyalistlerin gözüne girmek için İslâm düşmanlığını sürdüren, Anadolu insanın kültürel birikimini aşağılayan ve hâlâ “eski kafalılıkla” yasadışı tesbih takibi yapan, Arapça yazılı kitap (Kur’an) ve sınıfta zikir sesleri gibi gazetecilik başarısına imza atan ve muhbirlik ile ibnelik arasında seçim şansı kalmayan bir yapı arzetmekteler.

Önceki günlerde tenezzül edip cevap vermediğimiz, bir avuç muhabir kılıklı çapulcunun, kendi hâlinde ve herkese açık resmi bir Kur’an kursuna sinsice sızıp “Silivri’de İBDA-C Yuvası” haberi yapması henüz soğumamıştı ki, önce ki günlerde çocukların Allah’ın adını anmasından kudurmuş köpek gibi rahatsız olan bir başka Ebu Leheb kılıklı muhabir bozuntusu “Sınıflarda Zikir sesleri” deyû Cumhuriyet’in manşetinden girivermiş haberi. Ya ne diyecekti; Lenin veya Mao’mu deseydi yahud o çok sevdiğiniz sanatçı fahişelerden birinin adını mı ansaydı? Artık bırakın Anadolu insanının inancına saldırmayı da samimi bir şekilde emperyalizmin işgaline ve sömürüsüne cephe alın. Hem sınıfta zikir seslerinden niye gocunuyorsun. Cephede savaşan askerin zikir seslerinden, deprem sel gibi afete yakalanmış insanların göğe yükselen zikir seslerinden ne farkı var sınıfta ki zikir sesinin. Hem hadisede, anlatıldığı gibi değil. Sıradan bir “dini bilgi” eğitimi. Ama serde İslâm’a düşmanlık, Allahsızlık var ya, şeytan dürtüyor, hemen kıçını yırtmaya başlıyor.

Aydınlık gazetesi ve Oda Tv’nin kifayetsiz ve keyfiyetsiz yazarlarının, güya AKP’ye muhalefet yazısı diye her defasında yazılarının içerisine –bir yerlere mesaj gönderiyor gibi- İslâm düşmanlığını içerir ifadeler beyanlar alması ise dikkate değer.