Geçtiğimiz Ekim ayında Peygamberimize yönelik hakaretleri hâlen hafızalarda duran Sevan Nişanyan, provokasyonlarına devam ediyor.
Hoş, “provoke” ye gelen de yok ya ayrı mevzu...
Amerika başta olmak üzere pek çok dünya ülkesinde gösterime giren 'Innocence of Muslims' filmi sonrasında yaptığı yorumunda Peygamberimiz için "Bundan yüzlerce yıl önce Allah'la kontak kurduğunu iddia edip bundan siyasi, mali ve cinsel menfaat temin etmiş bir Arap lideriyle dalga geçmek nefret suçu değildir" diyen Sevan Nişanyan, bu kez de "Allahsızlık" hezeyanında bulunarak provokasyonunu sürdürdü.
Peygamberimizin "Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar" şeklindeki hadisini tahrif ederek hedef alan Nişanyan,  Facebook adresi üzerinden saldırdı.
Nişanyan, Hazreti Peygamber'in bu sözlerinin başına 'yanlış' ibaresi koyduktan sonra 'doğru' ibaresini koyarak bu sözün muharref halini yazdı: "Her doğan allahsız doğar, onu anası, babası ve nüfus memuru Müslüman, Hıristiyan veya Yahudi yapar."
Nişanyan'ın bu sözün altına da "Hz. Sevan" diye yazdı...
Elbette bir müslümanın kaldıramayacağı derecede ağır ve galiz iftiralar bunlar, ama;
 Sevan denen veled-i zina böyle açıkça dinimize, Allah Sevgilisi’ne  hakaret edip kusacak cesareti nereden buluyor?
Nereden buluyor biz söyleyelim:
Biz Müslümanların gevşekliğinden, vurdumduymazlığından, tepkisini Face book köşelerinde göstererek içini rahatlatmasından, ılımanlaşmasından, susmasından, görmezden gelmesinden, kaale almamasından, nasıl tepki vereceğini unuttuğundan, Müslümanlığın şartlarını hatırlamadığından...
Allah ve Resûlünün böyle aşağılandığı bir memleketin hâli ahvâli nicedir?
Ölmüşüz, ağlayanımız yok; Dini Mübini İslam’ın bağlıları bu hâlde oldukça, ne kadar veled-i zina varsa o kadar da hakaret olur, aşağılama olur; hadi o tabiatının gereğini yapıyor, dönelim bir de kendimize bakalım, biz ne yapıyoruz, ne hâldeyiz?