İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı tarafından Diyarbakır'da düzenlenen ve iki gün süren Uluslararası “Ortadoğu'da Kürtler ve Barış Sempozyumu”nun açılış konuşmasını vakfın Genel Başkanı Bülent Yıldırım yaptı.
Çözüm süreciyle ilgili gelinen noktayı değerlendirmek ve katkı sağlamak için İHH İnsani Yardım Vakfı Diyarbakır'da bir sempozyum gerçekleştirdi. Uluslararası düzeyde gerçekleştirilen sempozyumda hangi çözüm şeklinin Türkiye ve Ortadoğu'da barışa katkı sunacağı konuşuldu. Sempozyumda tarafların egemen güçlere rağmen dikkatli ve kararlı olması gerektiği vurgulandı.
Çözüm sürecinin bölge, Türkiye, Ortadoğu ve İslâm dünyasında daha derinlikli anlaşılması, somut öneri ve adımların biraz daha iyi tartışılarak ortaya konulması için organize edilen sempozyuma bölge milletvekilleri, öğretim üyeleri, gazeteciler ve konu ile ilgili referans kabul edilecek çalışmalara imza atmış isimler katıldı.
Yapılan sunumların Kürtçe, Türkçe, Arapça, Zazaca ve İngilizce kitap haline getirildiği sempozyumda aynı zamanda Moro, Kuzey İrlanda, İspanya ve Doğu Türkistan gibi dünyanın farklı ülkeleri ile Keşmir'den gelen bazı akademisyenler de barış süreci ile ilgili önemli bilgiler aktardılar.
İHH Genel Başkan Bülent Yıldırım, Çözüm Süreci için birtakım kararlar almak mecburiyetinde olduklarını belirterek, “Hem kendimize, hem milletimize, hem de insanlığa yol göstermek mecburiyetindeyiz. Bütün egemen güçlere rağmen Çözüm Süreci'ni hukuki ve siyasi adımlar atarak gerçekleştirmek durumundayız” dedi.
İslâm dünyası kendi meselelerini kendisi çözebilir
Kürt ve Türk ittifakının Suriye, Irak ve Lübnan'daki kaosa çözüm üretebileceğini ifade eden Yıldırım, “İslâm milleti kendi meselelerini çözecek yetenektedir. İşte bunu dediğimiz an, kararımızı verdiğimiz an ve bunda da kararlı olduğumuz an çözümü kendimiz üretebiliriz. Fakat bundan rahatsız olanlar var. Bunlar ise İslâm dünyasının parçalanması, bölünmesi, kolay yenilir, yutulur hale gelmesi için gayret eden egemen güçlerdir” diye konuştu.
İslâm'a aykırı bir kitle üzerinden barış sağlanamaz
Sivil toplum kuruluşları, aydınlar, medya, cemaatler ve kanaat önderlerine Çözüm Süreci'ne katkı çağrısında bulunan Yıldırım, toplumun dokusunun İslâm olduğunu, buradan İslâm'a aykırı kitle çıkarılarak üzerinden barış yapılamayacağını savundu.
Diyarbakır'daki miting alanının bir ay içerisinde iki kez dolup taştığını hatırlatan Yıldırım, “Nasıl ki örgütü ve siyasi kanadını bu tür barış görüşmelerinde inkâr edemezsek, Peygamber sevdalılarını, HÜDA-PAR ve diğerlerini inkâr edemeyeceğimiz gibi medrese âlimlerini de inkâr edemeyiz” değerlendirmesinde bulundu.