Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, esrarın kişisel amaçlarla yetiştirilmesi ve kullanılmasını yasallaştıran ilk Avrupa Birliği (AB) ülkesi olan Malta’nın kararını, “Kovid-19 sonrası 'iklim komplosu' sürecinde gerçekçi bir proje” olarak değerlendirdi.

Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in haberine göre, “Çünkü iklim politikalarında en önemli unsur karbon salınımının azaltılması ve oksijen salınımının artırılması. Kenevir ormandan daha fazla oksijen sağlıyor. Dahası toprağı da kimyasallardan arındırıyor. Faydalı bakterileri besliyor, zararlılarını engelliyor. Ayrıca; hava, su, toprak açısından bu anlamda değişen dünya şartlarına uyum performansı çok yüksek bir bitki. Bu anlamda ekonomik olarak gıdadan tekstile, demirden ahşaba, plastikten kağıda, gıdadan sağlığa, tıptan petrol ve petrokimyaya her sektörde kullanılabilir” diyerek kenevirin faydalarını anlatan Dilipak, “Malta sınırlı THC (esrarın etken maddesi) kullanımına izin vererek aslında bonzainin, kimyasal uyuşturucuların önüne geçmek istemiş olabilir. Türkiye, bu konuda daha dengeli, hatta uyuşturucu bağımlılarının tedavisi için de bu ürünü kullanabilir” dedi.

Dilipak, “Benzer bir düzenleme Türkiye içinde gerekiyor mu?” sorusuna şöyle cevapladı:

“Evet, her anlamda Türkiye için hayati bir ürün. Ekonomi, istihdam, sağlık, depreme karşı dayanıklı konut ihtiyacı açısından çok önemli bir üründen söz ediyoruz. Fosil yakıt ya da petrokimya bazlı plastik yerine kenevir yağı çok önemli. Kenevir yağını sadece petrokimya yerine değil doğrudan petrol yerine de kullanabilirsiniz. Geç kaldık maalesef. Oysa aynı zamanda özellikle taraf bölgeleri ve kırsalda önemli bir istihdam konusu.”

Türkiye’de böyle bir projenin hayata geçirilmesi için önce mevzuatın ıslahının gerektiğini söyleyen Dilipak, “Aynı şekilde bürokrasinin azaltılması şart. Bürokrasinin eğitilmesi gerek. Muhtemel sorunların çözümü için bir birim oluşturulabilir.  Konu İçişleri Savunma, Adalet, Gıda-Tarım, Sağlık, Teknoloji, Şehircilik Bakanlığı gibi birçok bakanlığı ilgilendiriyor. Ciddi bir teşviğe ihtiyaç var. Bu ürünlerin işlenmesi için üniversitelerin özellikle makine başta olmak üzere ilgili birimlerinin, ilahiyattan ekonomiye hemen her fakültenin akademik çalışmalar yapması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Dilipak, “Her şey yolunda gitse bile daha güzel, sağlıklı bir gelecek için keneviri görmezden gelmek akıl ve mantıkla açıklanamaz” diye seslendi.