İlahiyat fakültesindeki kâfir ilahiyatçı!

Geçtiğimiz günlerde DEU İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Cihat Kısa’nın, Hz. İsa ve Hz. Meryem’e iftiralarda bulunduğu bir ses kaydı yayınlanmış, bu kayıt ile alakalı olarak muhtelif şehirlerde Müslüman öğrenciler tarafından protesto gösterileri düzenlenmişti. DEU ise, ses kaydı “montaj” yahut “ses kırpılmış” gibi bahanelerle hocasına sahip çıkmıştı. İlahiyat fakültesindeki kâfir ilahiyatçının, küfür dolu ağzından salyalarla beraber akıttığı ifrazatın kesintisiz tüm kaydı bugün yayınlandı.

Kaydın yayınlanmasıyla beraber söz konusu ilahiyatçının bir değil, birçok cinayet işlediği ortaya çıkmış bulunuyor. Ses kaydından, İlahiyatçı Kısa’nın, sözde başkalarının görüşlerini paylaşıyor görüntüsü altında gençlerin şuurunu tahrip ettiği, tarihselcilik ve bilimum sapıklık içeren görüşlerini öğrencilere zerkettiği anlaşılıyor. Hz. İsa ve paklığı ayet ile sabit olan Hz. Meryem’e iftira attıktan sonra, bir öğrencinin “tabii uydurma bunlar” demesine ise Kısa’nın, “bilemem” diye karşılık verdiği işitiliyor.

Yaşanan hadise, milletin evladını İslâm, din, iman öğrensin diye gönderdiği ilahiyatlarda, bu kafirlerin memleketin saf ve temiz çocuklarının zihnini iğfal ettiği ilk hadise değil. Buralarda ders veren sapkınların kendi itikadi sapıklığı bir tarafa, bugün din adamı denen ve yarın din adamı denilecek ve dini müesseselerde karar mercii olacak gençleri de bunların yetiştirdiği iklime dikkat çekmek istiyoruz.

Bir diğer taraftan, devletten, bu ilahiyat fakültelerinin hangi dinin ilahiyat fakültesi olduğunun da ilan etmesini bekliyoruz.

Bu işler takib edilemiyor, kontrol edilemiyorsa, milletin dinini, imanını, itikadını muhafaza için ilahiyat fakültelerinin kapatılması gerektiği açıktır. Yok takib ediliyorsa, o zaman layığı kubur deliği olan tiplerin ilahiyat fakültesinde dekan yardımcılığına kadar nasıl yükselebildiğinin hesabı verilmelidir. Bu hususta bir kontrol sağlanamazsa, yarın bu gibi hadisler hiç beklenmeyen fakat tam da beklenmesi gerektiği gibi bir infial doğurduğunda, kimsenin “ama neden böyle oldu” diye zırlamaya hakkı yoktur!