İstanbul Beşiktaş'taki içkili bir mekana gelen iki baş aksesuarlı kadın içeri alınmadı.

Mekan çalışanları "Türbanla alamıyoruz. Burası özel mülk. Almak zorunda da değiliz." sözleri ile tesettür mahrumlarının mekana girmelerine izin vermedi ve şahıslara tesettürün gerekliliklerinden bir şey hatırlattı.

Bizce gayet haklı bir tavır olan bu çıkış  "Başıma bir şey bağlar her yere de giderim" diyen tesettürün manasının katili, edebiyatının ise simsarı olan güruhu incitmiş olacak ki "Tesettürlüler kamusal alanlara alınmıyor" diye yaygara kopartıyorlar.

Seküler zihniyetin dillerine pelesenk olan ve hayvani serbestliği ifade eden "özgürlük" laflarını artık muhafazakarlar sürdürüyor. Anlayacağınız 28 Şubatta tesettürlüler mağdur ediliyordu, şimdi ise tesettür, başını kapatanlarca mağdur ediliyor. 28 Şubat'ın seküler zihniyetini, tersinden 28 Şubat edebiyatı yapanlar yaşatıyor.

Velhasıl; abartılacak, sızlanılacak bir şey yok mekan çalışanlarının müdahalesi ile "tesettür mağdur edilmedi." 

Haber-Yorum: Harun Şimşak