Geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi (AYM), sırf terör örgütü ile ilişkili olduğu iddia edilen bir derneğin şube başkanı olması sebebiyle cezalandırılan kişinin “örgütlenme özgürlüğü”nün ihlal edildiğine karar verdi.

28 Şubat dönemi yargılamaları ve FETÖ’cü hakimler tarafından verilen kararları da yakından ilgilendiren kararda, “Hiçbir şiddet eylemine karışmamış başvurucunun; yasalara uygun şekilde kurulmuş, faaliyetlerini topluma açık bir şekilde gerçekleştiren bir derneğin çatısı altında toplanan arkadaşlarının temel hakları kapsamında bulunan dernek faaliyetlerinin terör örgütüyle olan bağları ortaya konulamamış, böylece örgütlenme özgürlüğü üzerinde haksız bir caydırıcı etki oluşturulmuştur.” denildi.

AYM’nin bu kararını Baran Haber’e değerlendiren Mazlumder Genel Başkanı Avukat Kaya Kartal, bu düzenlemenin insani ve hukuki bir gereklilik olduğunu kaydetti.

Kartal, “Devlet, legal olarak kurulmuş bir dernek, kurum, sendika gibi müesseseleri resmi olarak kabul ederken bir sakınca görmemişse, bu müesseselere üye olan vatandaşa “sen nasıl buraya üye olursun” demek, hukuki açıdan çok sağlıklı bir durum değildir. Bazı yerel mahkemeler bunu kanaat olarak değerlendirmişti; fakat tek başına böyle bir husus örgüt üyeliğini teşkil etmez. Mesela Fetullahçı örgüt açısından baktığımızda, neredeyse bir dönem devletin yönlendirdiği, devletin referans olduğu, hatta onların imkanları kullanılmadan iş yapılamaz olduğu dönemlerde insanların hangi saiklerle o tür kurumlara üye olduklarını bilemeyeceğimiz ortada olduğu için bu tür cezalandırmalar hakkaniyet açısından doğru bir tavır değil. Bunu daha önce de çeşitli sürelerde eleştirmiştik.” dedi.

AYM’nin kararının 28 Şubat ve benzeri durumları nasıl etkileyeceğini de aktaran Kartal, “Resmi oluşumlar -ki resmi olması da şart değil- çerçevesinde yürüttüğünüz faaliyetler normalde hiçbir problem teşkil etmezken 28 Şubat sürecinde bir anda bir karar değişikliğiyle yargıyı bir tür sopa olarak kullanmak adına “bu faaliyete katılan herkes artık teröristtir” diye yaftalanmaya başlanmıştı. Bu herkes için problem. Çünkü yarın öbür gün yargıyı eline geçiren de aynı durumdan yararlanarak sevmediği bir kuruma veya yapıya karşı farklı hamleler yapabilir. Bu hem toplum hem de hukuki açıdan bir sorun teşkil ediyor. İnsan kendisini güvende hissetmek ister ve bu da insani bir talep. 28 Şubat için de benzer şeyler yaşandı. Birçok insan vakıflara, derneklere üye oldu diye çeşitli suçlarla yaftalandı.” diye konuştu.